2- Günahkâr

4.9K 388 360
                                    

Küçük yaşta Verem aşısı olunduğunu ve ilaç masraflarını devletin karşıladığını biliyorum ama kurgu için salladım bir şeyler. Çok takılmayın lütfen. Öptüm.

***

28.07.2024

"Ahh!"

Yusuf'un dudakları arasından kaçan acı dolu inlemeyle arkasındaki adam daha da zevke gelmişti. İyice hızlanmıştı ve sertçe beceriyordu esmeri.

"Acıyor mu?" Dedi tahrik olmuş sesiyle. Oğlanın saçlarını çekti. "Beceriyorum seni, hoşuna gidiyor mu?"

Yusuf dişlerini sıktı. "İşerken bile sikim şu an olduğundan daha çok kalkıyor Atilla."

Atilla sırıttı yarım ağız. "İktidarsızım demiyor da..."

"Seni bir sikerim kim iktidarsız görürsün..." Atilla bir anda köklediğinde Yusuf inlememek için dudaklarını birbirine bastırdı. Yıllardır alışamamıştı şu arkasındaki acıya.

Atilla inleyerek boşaldı ve oğlanın içinden çıktı. Aletindeki prezervatifi çıkarıp odanın bir kenarına fırlattı.

Yusuf sırt üstü uzandı yatağa. Yağmur ormanlarını anımsatan yeşil gözlerini yumup nefeslendi.

Atilla eskiden onunla aynı mahallede oturuyordu. Yusuf ergenliğine yeni girmiş iken dayısının yanında çalışıyordu. Bir gün işten dönerken Atilla onunla sohbet etmeye çalışmış, Yusuf'u şaşkına uğramıştı. Kimse Yusuf'u sevmezken Atilla onu sevmişti. Yani Yusuf malum güne kadar öyle sanmıştı. Atilla onu gecenin bir saati sokağa çağırmıştı ve kendinden beş yaş küçük çocuğu ellemeye çalışmıştı.

Yusuf o zaman çok korkmuş, ona izin vermemişti. Atilla da ona biraz dokunmak şartıyla para vereceğini söylemişti. Tabii ki Yusuf buna izin vermemiş, hiç düşünmeden reddetmişti onu. Atilla ise onu fazla zorlamamıştı. Eninde sonunda Yusuf'un ona muhtaç olacağından çok emindi.

Araya aylar girmişti. Yusuf'un kardeşlerinden Berfin çok hastalanmıştı. Uzun süre nefes almadan öksürüyordu, zayıf bedeni iştah kaybıyla daha da inceleniyordu, geceleri ter içinde uyanıyordu. İlk başlarda basit bir hastalık gibi görünse de haftalar içinde artık kardeşinin bu haline dayanamayan Yusuf yalvara yalvara dayısını ikna etmiş, küçük kızı bir devlet hastanesine götürmüştü. Verem olan kızın ilaç masraflarının çoğunu devlet karşılasa bile muayene ücreti ve kızın bakımı için gerekli olan şeyler çok pahalıydı, güzel beslenmesi, sıkı giyinmesi gerekiyordu. Yengesi bu yüzden 'zengin hastalığı' derdi Verem'e.

Yusuf, ne kadar ağlasa da dayısı küçük kız için tek kuruş vermemişti. Dayısının pek parası olmadığını biliyordu Yusuf, ama bir yerden borç edip zamanla ödeyebileceğini de biliyordu.

Yusuf kardeşi için yaşına başına bakmadan her işi yapmaya çalışmıştı. Nakliyecilerin yanında koli de taşımıştı, tekstil de pakette yapmıştı, dayısının yanında da çalışmıştı, mahalledeki marangozun tahta artıklarını da taşımıştı. Bilek gücü yerinde de olsa her türlü o daha on üç yaşında bir çocuktu. Bedeni bu kadar çalışmaya dayanamamıştı.

Bir gün yine sabaha doğru eve gelmiş, ağırlık taşımaktan ağrıyan karnına birkaç lokma girsin diye kendine ekmek arası yapmıştı. Lakin midesi onu kaldıramamıştı. Yediği her şeyi kusmuştu. Kolları uyuşmuştu ve bacakları tutmuyordu. Bedeni soğuk soğuk terliyordu. Her yeri acı içindeydi.

Tuvaletin soğuk fayansında acıyla kıvranırken hasta kardeşi yanına gelmişti. Yusuf doğrulmaya çalışmış, bu halini kardeşinden gizlemeye çalışmıştı. Kendi derdinden abisinin nasıl olduğunu görmeyen Berfin Yusuf'un tutmayan bacaklarına oturarak ona sıkıca sarılmıştı.

DİLHUN -BXBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin