Flora ilerleyen günlerde kendi tarzını oluşturmaya çalıştı. Hyuna, kılıçla savaşıyordu ve çok hızlıydı. Kimsenin göremeyeceği kadar. Ayrıca bir çok farklı teknik biliyor, enerji kontrolünü muazzam ayarlıyor yetmiyormuş gibi direncini her zaman en yüksek seviye de tutabiliyordu.
Flora'da enerji kontrolünde çok iyiydi. Uzun süre düşündü. Daha sonra aklına bir şey geldi. Enerjisini diğer nesnelere aktarmak ya da onları yaratmak için kullanabilirdi. Bu tabi ki çok zordu. Başka bir nesneye belki kolayca aktarabilirdi ama baştan yaratmak çok farklıydı.
Zaten önemli olan da bu değil miydi? Herkesin yapamayacağı bir teknik oluşturmak. Onu önemli kılan bu olmalıydı. Flora gözünün korkmasına izin vermedi. Bunu en iyi şekilde yapmak istedi.
Kararlı olsa da, Flora bütün haftasını buna ayırmasına rağmen hiçbir şey oluşturmayı başaramamıştı. Her hafta sonunda, yeteneklerini ölçmek için Hyuna ile savaşacaktı. Ama daha kendini hiç geliştirememiş olan Flora, ilk hafta, Hyuna karşısında acı bir mağlubiyet aldı. Hyuna'yı daha göremeden kendini yerde bulmuştu.
Çok hüsran verici bir kayıp olsa da, moralini pek bozamadı çünkü bugün artık 4 savaşçı ve Aaron, Rosa'yla tanışacaktı.
Çok kötü yenilmesine rağmen yine de çok heyecanlıydı.
Aaron, sarı, perçemli, uzun saçlıydı. Orta yaşlıdan daha büyük gözüküyordu. Sakalları diken diken çıkmaya başlamış kendini gösteriyordu. Kahverengi gözleri, yara izli yüzü ve oldukça sert bakışları vardı. Kemikleri çok fazla belirgindi. İnsanı ürkütüyordu.
Rosa ise örgülü kızıl saçlı, simsiyah gözlüydü. Teni oldukça soluktu. Anormal derece de zayıftı da. Kulakları kepçeydi.
Flora, ilk gördüğü an gidip Rosa'ya sıkıcasına sarılmak istedi. Belki ikisinin de acısı biraz azalırdı.
-Ve aralarına katılan yeni kişiler. 2 erkek ve 2 kızlardı. Birinin saçları leylak renginde gözleri ise buz mavisi rengindeydi. Kısa, ufacık bir şeydi. Saçları oldukça uzundu. Bembeyaz yüzü ve yüzüne göre oldukça büyük gözleri vardı. Dudakları, burnu ufacıktı. Kulaklarının arkasına aldığı saçı dümdüzdü. Adı Isabel'di.
Esmer, siyah ve kıvırcık saçlı, büyük ama düz burunlu, Flora'dan biraz uzun, oldukça büyüleyici bir kız vardı. Astrid'di. Saçları beline kadar uzanmasa da uzundu. Güler yüzlüydü. Isabel ise korkmuş gözüküyordu.
Diğeri ise siyah saçlı, orta boylu yeşil gözlü bir erkekti. Kaşları çatıktı. Oldukça disiplinli gözüküyordu. Adı Austin'di. Bir erkek için kısa bile sayılabilirdi. Burnu fazlasıyla düşüktü
Sonuncusu ise oldukça uzun boylu, zayıf, krem rengi saçları ve ela gözleri olan bir oğlandı. Adı Emrick'di. Dudakları bir erkeğe göre fazla dolgundu. Kirpikleri de çok uzundu.
Flora hepsiyle tek tek konuşmuştu. Rosa ona güvendiğini söyleyince Flora, Hyuna'ya karşı olan yenilgisini hatırlamış daha da hırslanmıştı.
Aaron ise son derece soğuk birisiydi. Krallıkta Eldora, Varne, Vernon, Isabel, Emrick, Astrid ve Austin'i eksiksiz bir şekilde eğiteceğini söylemişti. Konuşmaları bitince yeniden ayrılmışlardı. Flora bu kadar kısa sürmesine çok üzülmüştü ancak bu bile çok riskliydi.
Şimdi sokaklardaki seçilmişler vardı. 1 ay sonraya buluşma tarihi ayarlamışlardı. Flora'da bu 1 ay içerisinde kendini çok iyi şekilde geliştirmek istiyordu.
İlk hafta yine bir sonuç alamamış, Hyuna karşısında aldığı çok kötü bir yenilgiyle öfkeden kudurmuştu.
İkinci hafta nasıl başarabileceği hakkında uzun uzun düşünmüştü. Ama yine hiçbir sonuç yoktu. Bir yenilgi daha ve Flora artık sinirden ağlar duruma gelmişti.
Fakat üçüncü hafta Flora'nın aklında bir fikir canlandı. Eğer enerji topları yapmayı başarabilirse onu bir nesneye dönüştürmek çok kolay olurdu. Flora haftanın ilk 4 günü bir sonuç almasa da 5. gün enerjisini elinin üstünde, hava da - topa kesinlikle benzemiyordu - oldukça dağınık bir şekilde toplamayı başarmıştı. Kafasını inanılmaz derece de zorlayarak onu bir kunaiye çevirebildikten sonra sevinçle zıpladı, öyle zıpladı ki başının bulutlara değeceni sandı. Ondan mutlusu yoktu.
Yine de hafta sonu Flora, Hyuna'nın karşısında hiçbir şey yapamamıştı. Çünkü tekniği çok yavaş gelişiyordu, hızlı değildi, savaş dikkati yoktu, tepki veremiyordu. Bu yüzden Hyuna onun bunu yapmasına izin vermeden onu yere seriyordu. Flora'nın aklındaki bu değildi kesinlikle ama bir adım atabildiği için oldukça mutluydu.
Son hafta su gibi gelip geçmiş, Flora çok minik adımlarla kendini geliştirmeye başlamıştı. Nihayet yeniden toplanacakları gün geldiğinde, Freyda ailesinin kontesi Alexandra - lacivert saçları ve gökyüzü mavisi gözleri vardı, balık etli, orta boyluydu, siyah elbiseler içinde çok güzel gözüküyordu -, Preice ailesinin kontu Axel - oldukça kaslı kaba saba bir adamdı, gür sakalları ve saçları vardı, gözleri ve saçları griydi - ve Kreych ailesinin kontu Resan'da - sürekli zırhlı dolaşan, bıyıklı, orta boylu, sert bakışlı birisiydi, saçları portakal turuncusu, gözleri ise elaydı - gelmişti.
Watley ailesinden gelen kişi ise Brendon'dı. Herkesin reşit olduğu bu ortamda daha 15 yaşında bir kız olan Flora'nın sözünün dinlenmesi oldukça garipti ki zaten genelde akıl yürüten, yorum yapan kişi Hyuna oluyordu. Flora'nın yaş grubuna en yakın olan kişiler, Aaron'un takımı yani kraliyet askerleriydi. 19 yaşındalardı. Savaşa da savaşın sonrasına da çok küçük yaşta tanık olmuşlardı. Daha sonra Brendon
ve sonra da Hyuna vardı. Geri kalan herkes orta yaşlıydı. Brendon hariç en genç soylu Alexandra'ydı.Rosa ve Eldora o kadar heyecanlılardı ki Flora çok şaşırmıştı.
"Efendim, efendim! Daha önce düşünemediğimize inanamıyorum. Lütfen şuna bir bakın."
Diyerek gazete parçası uzattı Eldora. Flora gazete kağıdını aldı. Yüzünün üstünde büyük bir soru işareti olan biri vardı. Eski bir gazete parçasıydı.
"Gökyüzünün Gölgesi. Bu suikastçı, çıkar yapan soylular ve pis işlerle uğraşan diğer kişileri öldüren bir suikastçı. Sanırım, emin değiliz ama, ama... Efendim o küçükken bizi kurtaran kişi olabilir! Onun seçilmiş bir kişi olduğuna eminim."
Dedi heyecanla Eldora. Tir tir titriyordu. Hem Rosa hem Eldora pespembeydi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yorias
FantasySıradışı olaylara fazlaca alışık olan Flora, kendisi için bile sıradışı olan olaylarla kendisi ve ailesi hakkındaki bilinmeyenleri öğrenir. Rahatsız edici unsurlar içermektedir.