Flora her gece, kendince üzülerek uyumaya ve aradan geçen zamana bakarak rüyalarda kaybolmaya devam etti. Birkaç ay öncesine kadar aklına asla gelmeyecek olaylar yaşıyordu fakat ne şaşırmaya ne bu duyduğu acımasızlıklara tepki vermeye ne anne babası için yas tutmaya ne de üzülmeye pek vakti yoktu ki zorunlu olarak uyuduğu 5-6 saat aralığında yapabiliylrdu bunu.
Flora Gökyüzünün Gölgesini araştırmadan önce kendi tekniğini daha da geliştirmek istiyordu. Bu yüzden üzülerek Rosa ve Eldora'ya beklemelerini söylemişti.
Onlara karşı olan sevgisi ve acıma duygusu yüzünden kendisini bir an önce geliştirmek için neredeyse bütün enerjisini harcıyordu. Yaklaşık 1.5 ayın sonunda Flora enerjisini çok hızlı bir şekilde nesnelere dönüştürebilmeyi başarmıştı.
Fakat yine sonuç değişmemişti. Hyuna'nın karşısında 10. mağlubiyetini almıştı.
Hyuna sakin bir ses tonuyla, "Tekniğini rahatça geliştirmene sevindim ancak yeterli değil. Benim karşımda yenilgi aldığın için üzülme. Beni yendiğin zaman herkesi mağlup edebilecek duruma geleceksin. Bunu yapabileceğini düşünüyorum. Tekniğini biraz daha üst seviyeye taşı."
Demişti. Flora bundan sonra aynı anda birden fazla nesne canlandırmayı denedi. Aynı zamanda onları daha çok büyütmeyi ve kafasında yeryüzünde olmayan silahlar oluşturmaya çalıştı ki, enerjiyle istediğini yaptırdığı bu nesnelere denk gelecek silahlar olmasın.
Flora hayal gücü yüksek olduğundan istediği türde bir savaş malzemesi yaratabiliyordu, aslında birden çokta yaratabiliyordu çünkü zaten bu teknik üzerinde 2.5 ay durmuştu. Onları büyütedebiliyordu ancak bir sorun vardı. Flora'nın kafası karışıyordu bu yüzden hepsini aynı anda kontrol edemiyorrdu.
Hyuna'nın karşısında aldığı 12. yenilgiden sonra artık zamanı kalmamıştı. Bugün Watley, Preice, Kreych ve Freyda ailesinin kontları, Aaron, Rosa, Eldora, Varne, Vernon, Astrid, Emrick, Isabel, Austin ve uzun zamandır görüşmediği Zemheri gelecekti. Gökyüzünün Gölgesi'ni bulmaya çalışacaklardı.
Hyuna'nın sarayda olmaması çok göze batıyordu fakat zorunda olduğu için risk almak durumunda kalmıştı.
Herkes geldiği zaman Gökyüzünün Gölgesi'ni konuşmadan önce Aaron lafa girdi.
"Sanırım bunu ertelemek zorundayız çünkü sahte kral Hyuna'nın ortada gözükmemesinden şüpheleniyor gibi. Bir süre oralarda olsan iyi olur."
Herkes erteleme muhabbetini yaparken Flora çok kötü hissetmişti çünkü başta ertelemeseydi şuan iş çoktan bitmiş olacaktı belki de Hyuna arada saraya dönecek ve şüpheye yer açmayacaktı.
Rosa ve Eldora'yı da daha çok bekletmek istemiyordu.
"Hyuna'ya gerek yok... Biz halledebiliriz."
Dedi ürkek bir sesle Flora. Herkesin bakışı ona döndü fakat Hyuna'da dahil kimse karşı çıkmadı. Flora onların bundan emin olmadıklarını biliyordu fakat en büyük düşmanları zamandı ve eğer zamana karşı kaybederlerse, savaşmadan oyun bitecekti.
-
Hafif rüzgarların estiği, ayın ışığıyla aydınlanan dar sokaklardan geçerlerken herkes korkuyor gibi gözüküyordu, Rosa ve Eldora hariç. Sonuçta o kişi onların hayatını kurtaran kişiydi.
Gökyüzünün Gölgesi genelde sokaklarda dolaşır, katilleri ortadan kaldırmak için katil olurdu.
Çok geçmeden onu bir kayanın üstünde gördüler. Oturuyordu. Beyaz saçlı, siyah gözlü oldukça uzundu. Elinde ise sanki gerçek değilmiş gibi, parlak, bulanık bir kılıç vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yorias
FantasySıradışı olaylara fazlaca alışık olan Flora, kendisi için bile sıradışı olan olaylarla kendisi ve ailesi hakkındaki bilinmeyenleri öğrenir. Rahatsız edici unsurlar içermektedir.