"Anma töreni için hazırlıkları başlattık. Her şey çok güzel gidiyor. Artık savaş bitti! Üstelik Kraliçe Clara'yı geri döndürebilmeniz herkes için çok iyi oldu!"
"Evet Eldora. Lütfen özenle hazırlık yapmaya devam edin. Öğleden sonra Watley ailesini ziyarete gideceğim. Brendon'un kont oluşunu kutlamam gerek. Ve tabi ki... Baş sağlığı."
Eldora yavaşça eğilip odadan çıktı. Birkaç saniye sonra da Clara girdi. Beyaz - zümrüt yeşili, tüylü elbisesi ve ışıltılı tacı ile.
"Nasılsın Flora?"
"İyiyim kraliçem. Siz nasılsınız?"
"İyiyim. Ama kraliçe lakabını kendim için, uzun süre kullandığımı düşünüyorum. Ablam varisin sen olmanı istiyordu, ben de onun son isteğini gerçekleştirmek istiyorum. Bu yüzden... Anma töreninden sonra lütfen tacı kabul et."
"Bu kadar erken olmasından emin misiniz?"
Flora zaten hazır olsa da sormak istedi.
"Hâlâ çok küçüksün tabi ki... Daha 4 gün önce 16 yaşına girdin ama... Ne kadar olgun olduğunu görebiliyorum! Eminim üstesinden gelirsin!"
Flora koşarak teyzesinin yanına gitti. Narin ellerini tuttu.
"Burada kalmaya devam edeceksin değil mi? 35 yaşındasın ve yeğeninle daha yeni yeni tanışıyorsun. Hemen bırakıp gitmemelisin!"
"Gittiğim yok. Burası benim, senin ve Hyuna'nın evi. Burada kalmaya devam edeceğim. Şuana kadar yanında olamasam da, bundan sonra her ihtiyaç duyduğunda yanında olan bir teyze olacağım."
Flora bunu duyar duymaz rahatladı ve tüm içtenliğiyle ona sarıldı.
"Gitsem iyi olacak. Yapmamız gereken çok şey var."
Flora kafasını sallayıp teyzesinin gitmesine izin verdi. Yine de kapısı hiç hoş durmadı ve birkaç saniye sonra içeriye Lena girdi.
Oldukça mahçup gözüküyordu.
"Bu Tomoe'den."
diyerek masanın üstüne bir mektup bırakıp hızlıca gitti.
Flora şaşkın gözleriyle mektubu kavrayıp açtı.
Merhaba prenses
Ben Tomoe. Belki bencillik ettiğimi düşünüyor olabilirsiniz fakat, her zaman birlikte olacağımıza dair söz verdik ve onlarsız bu dünyanın bir anlamı yok. Savaş bittiğine göre... Artık bu hayatta gerçekleştirmek istediğim bir şey, yaşamaya devam etmek için sahip olduğum bir amaç yok. Yine de bu mektubu yazmak istedim çünkü karşınızda söylesem peşimi bırakmayacağınızı biliyordum. Söylemek istediğim asıl şey, bir teşekkür. Bize zaferin ışığını gösterip, bütün her şeyi başarabileceğimiz hakkında bir umut verdiğiniz için teşekkür ederim. Eminim Yui ve Hikari de size, onlara yeniden verdiğiniz bu umut için minettardır. Çocukluğumuzdaki saf hayallerimizi, sadece bir hayal olarak bırakmadığınız için teşekkürler. Şimdi ben, onların yanına gideceğim. Orada sizi hep beraber izleyeceğiz. Eğer bir gün, tekrar bir sorunla yüzleşirseniz, gökyüzüne bakın ve zaferimizi hatırlayın.
Sevgilerimle, Tomoe."
Flora'nın gözünden düşen damlalar mektubu ıslattı.
"Yui'ye çok aşıktın değil mi Tomoe? Bu dünyada kavuşmanız mümkün olmadı. Umarım başka bir yerde kavuşursunuz. Hikari ile beraber siz ikiniz, mükemmel bir hayat geçirebilirdiniz.... Ve şimdi bende size teşekkür ediyorum. Savaş bitse bile, hâlâ yaşamak için, bana bir neden verdiğiniz için. Sizi hatırlayıp, başka insanların da bu acıları yaşamasını engellemek için sonuna kadar savaşacağım. Eminim sizde bunu yapmamı isterdiniz. Bunu yaparak hepinizi yaşatmaya devam edeceğim."
Flora göz yaşlarıyla geçirdiği birkaç gün içinde, veda etmek zorunda kaldıkları herkes için yas tuttu. Savaş yüzünden tutamadıkları yası, şimdi uzun uzun tutuyorlardı. Onları yaşatmak için yaşamaya devam edecekti Flora. Umudunu hiçbir zaman kaybetmeyecek, kaybettirmeyecekti.
Tamamen altından oluşan süslü bir duvarın önündeki, göz kamaştırıcı sandalyelere uzanan kırmızı halının üstünde yürürken, dik duruşunu hiç bozmadı Flora. Halı üstünde yürürken hepsinin ismini sayıkladı.
"Anne, baba, Varne, Vernon, Bay Watley, Hikari, Yui, Tomoe, Alice, Anastasia, Sheldon ve bu acılar yüzünden hayatını kaybeden herkes. Beni her an izleyin, izleyin ve sizin sayenizde bir daha böyle bir şey yaşanmasına izin vermeyeceğimi görün. Bu zafer, hepimizin zaferi."
Bütün askerler onun önünde eğildi, halk sevinç çığlıkları içinde kayboldu.
Halkın tezahüratı ile, askerlerin sıra olarak dizilip hürmetlerini gösterdiği halının üstünde yürümeye devam etti Flora.
Ulaşması gereken yere geldiğinde, teyzesinin önünde eğilip tacı takmasına izin verdi.
Askerler, halka katılıp sevinç içinde bağırdılar. Uzun zaman sonra ilk defa Yorias olarak mutluydular. Artık acınası bir krallık değil, şanlı bir imparatorluktu burası. Tıpkı eskide olduğu gibi. Belki de eskisinden bile daha güzeldi...
Flora, halkı yavaş yavaş anlamaya başlıyordu. Şimdiye kadar kendisine olan düşmanlıkları, uzun zamandır çektiği acılarla harmanlanıyordu. Fakat şimdi... Eskisi gibi olmanın verdiği mutluluk ile herkes Flora'yı gerçek bir kraliçe olarak kabul ediyordu.
Onlar kraliçelerine kavuşurken Flora ise ait olduğu yere kavuşmuştu.
Herkesten bir şeyler öğrendiği bu uzun hikayesi şimdilik sona eriyordu.
Yorias yaşadıkça, savaşta ölen herkes yaşamaya devam edecekti.
Mükemmel hikayeleriyle anılacaklardı. Onlar cesur savaşçılardı. Herkes için savaşan seçilmiş kişilerdi. Bu imparatorluğu zafere taşıyanlardı.
Flora gökyüzüne baktı, buradaki sevinç çığlıkları, Flora duyamasa bile, gökyüzündeki sevinç çığlıklarının yanından bile geçemezdi.
Kim bilir, belki de Alice, Anastasia ve Sheldon bile, bu sevinç çığlıklarını atan kişilerin arasındaydı. Çünkü bu zafer, gerçekten de, sadece Flora'nın değil, herkesin zaferiydi. Düşmanlarının bile.
Düşman diye tanıdığı herkes, kralın, kendisinden önce, el uzattığı kişilerdi. Bu yüzden bu zafer, düşman olarak tanıdığı insanların da zaferiydi.
Bütün sesler birbirlerine karışmışken Flora son kez gerçek dünyadan soyutlanıp yukarıya baktı. Geçmişte kalan kişiler için zaman kaybedemezdi, kaybederse, onlara ihanet etmiş olurdu. Çünkü, şuan yanında olan herkes en ufak ihmalde geçmişte kalan kişilere dönüşebilirdi.
Derin bir nefes alıp gökyüzündeki dostlarına seslendi.
"Sizin için umut oldum. Ve siz de hayatımın sonuna kadar, her zaman benim için umut olacaksınız."
'~~~\\\\'
![](https://img.wattpad.com/cover/368034643-288-k388206.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yorias
FantasySıradışı olaylara fazlaca alışık olan Flora, kendisi için bile sıradışı olan olaylarla kendisi ve ailesi hakkındaki bilinmeyenleri öğrenir. Rahatsız edici unsurlar içermektedir.