Şifacılar bu savaşta ilk kez bulunacaklardı, bu yüzden herkes, şifacılar kadar olmasa da heyecanlı bir o kadar da umutluydu.
Hazırlıklar hızla devam ederken asilzadelerden gelen talep ile duraksadı Flora.
"Siz de mi savaşa katılacaksınız? Buna gerek yok... Zaten fazlasıyla yardım ettiniz."
Brendon atıldı.
"Artık bunun sadece sizin savaşınız olmadığını öğrendiğiniz sanıyordum."
Alexandra ekledi.
"Kraliyetin destekçi aileleri olarak bunu yapmak bizim için zaten zorunlu sayılır. Bırakın gelelim."
Hyuna cevapladı bu sefer.
"Siz de benimle gelin. Sheldon'a karşı daha çok yararınız olacaktır."
"Alice ve Flora'yı tek bırakmak istediğinden emin misin?"
diye sordu Alexandra.
Hyuna şöyle bir bakış attı Flora'ya.
"Eskiden olsaydı asla. Ama artık gözlerindeki değişimi görüyorum. Yenilmeyecek."
Nihayet savaş vakti geldiğinde, sınırın daha da ötesine dizilmiş askerlerle karşı karşıya geldiler.
"2. bölüğü takip edin!"
diye bağırdı Aaron tüm gücüyle. İlk saldırı 2. bölükten biri tarafından gelmişti.
Şuanlık Bround etrafta gözükmüyordu.
Bunu fırsat olarak gören Hyuna, Aaron ve kendi ekibiyle beraber bir anda gözden kayboldu, aradan sıvışıp geçti. Tomoe'nin çizdiği haritayla beraber ilerlemeye başladılar.
Flora uzak bir köşede saklanmış, Bround'u bekliyordu.
"Hyuna ve diğerleri merkeze gidene kadar Alice'e yetişmemiz gerek. Eğer Bround fark edip bütün askerleri merkeze çekerse tahmin ettiğimizden daha zor olur."
diye düşündü Flora. Nihayet iğrenç gülüşünü duydu Bround'un. Midesinin bulandığını hissetti. Kusacaktı neredeyse.
Bround o kadar uzaktayken bir anda Flora'nın gözünün önünde belirdi. Sanki ışınlanmıştı. Flora'nın gözleri sonuna kadar açıldı.
"Saklanıyor musun Kraliçe?"
dedi alayla. Flora bacağını sallayıp Bround'un kolunu havaya uçurdu.
Birkaç saniye sonra hemen iyileşen kolunu Flora'ya doğru salladı, Flora arkadan hızla çıktı. Bround'un saldırılarını savuşturmaya çalışıyordu. Bround etrafına baktı bir saniyeliğine.
"Kuzenin nerede Flora?"
diye alaycı bir tavırla sordu Bround.
Flora hızla koşarak Bround'un üstüne atıldı. Hâlâ gülmesi oldukça sinir bozucuydu.
Arkada iki tarafın savaşçıları da kıyameti koparıyordu.
Bround onlara doğru yönelince Flora önünü kesti.
"Hızlısın. Merak etme, Alice'e küçük planından bahsetmem."
"Neden böyle bir şey yapasın?"
"Çünkü tüm bu savaşlar ve krallık... Hepsi saçmalık! Ben sadece eğlenmek istiyorum. Kral istediğim her şeyi yapmama izin veriyor bu yüzden onun tarafındayım. O beni özgür bırakıyor."
dedi kıkırdayarak.
Flora her geçen saniye tahammülünü kaybediyordu.
Bu adamın tek derdi eğlenmekti. Yani şuana kadar canını aldığı herkes onun eğlenmesi için ölmüştü. Flora bunun öfkesiyle sert bir yumruk attı. Bround neredeyse hiç saldırmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yorias
FantasySıradışı olaylara fazlaca alışık olan Flora, kendisi için bile sıradışı olan olaylarla kendisi ve ailesi hakkındaki bilinmeyenleri öğrenir. Rahatsız edici unsurlar içermektedir.