¹⁴

1 1 0
                                    

Gündüz kendini tamamen karanlığa teslim ederken, Akira, Hyuna, Flora ve Astrid sessizce geceye doğru ilerliyorlardı.

Yüzlerini bile belli etmeyecek şekilde siyah bir cüppe giymişlerdi.

Sınırın aksine, burası, kraliyetin merkezi oldukça huzur dolu gözüküyordu.

Bu Flora'nın midesini bulandırdı. Gerçekten diğer insanları yok sayacak kadar iğrençler miydi?

Işıklı köşklerin arka köşelerinden ilerlerken Flora elini Hyuna'nın omzuna koymuştu..

Tir tir titriyordu. Akira ona şöyle bir bakış atınca daha da irkilmeden edemedi.

O kadar heyecanlıydı ki, buradaki herkesin aksine hiç ciddi bir savaşa tanık olmamıştı. Uzun süre boyunca eğitim almış olabilirdi ancak gerçek bir savaşın içindeyken neler yapabilir kimse bilemezdi.

Etraf hafif buğuluydu. Yazın bitimine gelinmiş, sonbahara ilerliyorlardı. Açan çiçekler kuruyor ve kendilerini aşağıya bırakıyorlardı. Artık dallarda değillerdi yani, özgürlerdi. Hayat gibi rüzgar da onları sürüklüyor oradan oraya götürüyordu.

Hyuna, Flora'nın elini sımsıkı tuttu ve olabildiğince az dikkat çekerek yürümeye çalıştı.

Akira herkesin aksine oldukça soğukkanlı gözüküyordu.

Çatıların üstüne fırlayıverdiler. Astrid, çıkan sesleri bastırmak için sesler daha kendini yansıtamadan onları yutuyordu.

Şato artık tamamen gözüküyordu.

Flora uzun uzun baktı evine. Anne ve babasıyla hatırlamadığı bir sürü anısı vardı. Orası onun gerçek eviydi. İçindeki mutluluk heyecanını bastırırken daha çok zıpladı. Herkesin önüne geçti.

Bu hiç zor olmayacaktı. Herkes öyle düşünüyordu. 100 kişilik bir ordunun onlara karşı çıkması imkansızdı. Asıl savaş onları tahttan indirdikten sonra olacaktı.

Flora heyecanla uzun mesafeli adamlar atarken üstüne Hyuna'nın atlamasıyla yere kapaklandı. Akira ise onların arkasındaki bir başka çatıya atlamıştı.

Anlaşılan Astrid, Flora gibi fark edememişti. Koluna uzun bir ok saplanmıştı.

Flora korku dolu gözleriyle Astrid'e baktı. Can haliyle kaçmaya çalışıyordu.

Arkasında ise neredeyse 20 kişiden oluşan yüzü gözükmeyen insanlar vardı.

Akira hızlı bir şekilde aşağı inip kılıcını oradan oraya savurdu.

Astrid kolundaki oku çıkarıp çığlığı basıverdi.

Hyuna, Flora'yı bırakıp Akira'nın yanına gitti.

Akira etrafında dönerken kılıcını sallıyordu. Değen düşmanlar anında can veriyordu.

Hyuna, Akira'dan çok daha hızlıydı. Neredeyse gözükmüyordu.

Flora ve Astrid neyin ne olduğunu anlamazken etraftan bir yığın insan daha geldi.

Akira elini Hyuna'ya uzattı, eş zamanlı Hyuna'da elini Akira'ya uzattı. Akira onu çekip havyar fırlatırken tekrardan üstlerine indi onların.

Hyuna yukarıda yığınla saldırmaya gelen insanla ilgilenirken Akira, gittikçe Astrid ve Flora'ya yaklaşıyordu.

Geri geri adımlarla giderken bir hışımla ileriye atıldı.

"Astrid koş!"

Diye bağırdı.

Hyuna arkasındaki yığınla insanı bırakıp Flora'yı kucağına aldı.

YoriasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin