Uyurken bile rahat vermeyen o sesler yüzünden artık mantığımı kaybetmeye başladım. Fazla fazla içtiğim o haplarda artık bu sesleri susturamıyor. İzmirli olmak en büyük suçumdu. Annemin ve babamın yanımda olmayışı benim suçumdu. Dedemin sahip çıkamadığı evlatlarının suçu da benimdi. Omzuma tonlarca yük yüklediler. Ben, hala çok küçüğüm, bunları taşıyacak gücüm yok. Bu sesi susturmam gerekiyor. Şimdi pes etmenin tam zamanı diye düşündüm. Emanet gidecek ve herkes mutlu olacak...
Tüm hapları elimde tutuyorum.
Son kez herkese içimden küfürler ettim. Ben İzmir'in dölü değilim, ben suçlu değilim, ben yapmadım. Şimdi üzerime atılan tüm suçlara son verme vakti. Çok yoruldum, kendimi korumak için savaşmaktan, herkesin karşısında duvar gibi durmaktan, üzerime atılıp duran iftiralardan aklanmaya çalışmaktan, herkesin istediği gibi biri olmaya razı olmaktan. Adıma emanet diyenlerin bir türlü bana sahip çıkamayışından. Bu dünyada bana başka bir seçenek bırakmadılar. Kimseler sevmedi beni, ne olur Allah'ım sen sev sen sarıl bana...
Hepsini içtim. Sonrasını hatırlamıyorum. Çok fazla gülüyordum, en mutlu günüm gibiydi. Bilinçsiz bir şekilde hazırlanıp okula gitmiştim. Öğretmen ders anlatırken susun artık diye bağırdığım için arkadaşlarım ağzımı kapatıp sınıftan dışarıya çıkardılar. Aslında susmasını istediğim ne öğretmendi ne arkadaşlarım. Ben beynimin içindeki seslere bağırıyordum. Beni dışarı çıkardıkları için onlara da bağırdım. En yakın arkadaşlarım karşımda bana korku dolu gözlerle bakıyorlardı. Kimse ne olduğunu anlamıyordu. Tüm enerjim bittiğinde merdivenlere oturup ağlayarak ilaç içtiğimi itiraf etmiştim. Doktor Birol'un karşısında buldum kendimi.
+ne oldu sana? neyin var?
-midem bulanıyor
Üşüttüğümü sandı, ilaç yazmak için bilgisayarda bir şeyler yapıyor
-dur ilaç yazma, başka bir şey yaptım.
+ne yaptın?
-senin verdiğin ilaçları içtim
Göz bebeklerinin bir anda büyüdüğünü gördüm korku dolu gözlerle bana bakıyordu. İntihar etmek isteyeceğim aklına gelecek en son şeydi sanırım.
O sırada odaya başka bir hasta ile hemşire girmek üzereydi
+herkes dışarı çıksın çabuk!
Neden yaptın bunu?
- Sussunlar diye...
+kim?
-kafamın içindeki sesler, dedemin sözleri, herkes, herkes sussun istedim
Hemşire gelip serum taktı. Birol abim bir süre yanımda oturdu
+Her ihtimale karşı bu gece sakın uyuma, uykuya daldığında ölebilirsin
-eee iyi ya bende ondan içtim zaten
+bahar söz ver uyumayacaksın
-tamam tamam bağırma, saat başı mesaj atıp uyumadığımı kanıtlayacağım, artık eve gitmem lazım. Ben iyiyim ve hala hayattayım. Merak etme bunu bile beceremedim.
Hiç düşünmediği bir şey yapmıştım. Ona göre güçlü bir kızdım. Oysa ben hep rol yapıyordum. Her sabah yüzüme taktığım maskenin arkasında ölüyordum.
İntihar ettiğimin duyulmaması için özen gösteriyordu. Dedem öğrenirse bu sefer kurtaramayacağı bir şekilde karşısında olmamı istemediğini anlıyordum. Elinden gelenin en iyisini yapıyordu. İntihar etmekten daha çok onu böyle yaparak üzdüğüm için mutsuzdum. Bu koca adam neredeyse ağlayacaktı. Onu öyle gördüğümde en azından bir kişi var dedim. Bir kişi önemsiyor beni. Bunun için bile değerdi yaşamak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derine Gel
Non-FictionBana evimi kaybettiren dünyanın içinde aradım evimi, Dokunduğum gülleri kuruttum...