Gülay teyzem bir sabah kuzenimi de yanına alarak dedemin evine geldi. Eşi ile büyük bir tartışma yaşamış ve evi terk etmiş. Boşanacağını söylüyordu, tanıdıklarını arayıp iş aradığını söyledi. Boşanma konusunda ciddi görünüyordu, sık sık bana boşanma konusunda sorular soruyordu.
-Sence boşanmalı mıyım? çocuklarımın psikolojisi daha da bozulacak değil mi?
-Ben senin akıl alacağın biri değilim ki, ayrıca çocukların küçük değil. Böyle bir ortamda büyümektense ayrı ama huzurlu büyümeleri daha mantıklı değil mi?
Başını pencereye doğru çevirdi, düşüncelere daldı. Sudan çıkmış bir balık gibi çırpınıyordu ama boşu boşuna. Dedem aynı cümleyi benim yanımda teyzeme de söyledi.
-Sen gelebilirsin ama çocukları babasına bırak
Yine aynı döngüyü yaşıyorduk, bu sefer kurban teyzemdi. Onu gitmeye mecbur bıraktı tıpkı annem gibi. Sevmeyi öğrenemiyordu, sahip çıkmıyor savrulmalarına izin veriyordu.
Bir resim kursunda çaycı olarak işe başladı, mahalledeki eski bir evi kiralayacak, çocuklarıyla birlikte yeni bir hayat kuracakmış. Bir hafta sonu teyzemle birlikte çalıştığı yere gittim. Bir sınıfta öğrenciler model olarak seçilmiş kişiyi çiziyorlardı. Kapıdan onları seyrederken öğretmen beni fark etti.
-Sende gelsene
Gidip yanına oturdum, bana bir resim kağıdı ve kalem verdi.
-Modeli çizmeye çalış, akşama kadar sıkılırsın sen de bizimle çizim yapmayı dene
Modelin tam karşısına geçip oturdum, çizmeye başladım. Öğretmen sessizce öğrencilerin çizimlerini kontrol ediyordu tam yanımdan geçerken bir anda durdu ve kağıdı elimden aldı.
-Sen harikasın! Daha önce kursa gittin mi?
-Hayır
Diğer öğretmene seslendi, -Hemen buraya gelip bunu görmen lazım
Diğer öğretmen bana baktı ve;
-Bugünden itibaren öğrencimizsin, sana ücretsiz kurs vereceğiz.
Çok şaşkındım, öylesine çizdiğim resim öğretmenler tarafından çok beğenilmişti. Üstelik en çok istediğim şeyi kazanmamı sağlamıştı.
Eve gider gitmez dedeme anlattım, yanımda teyzem olacağı için karşı çıkmadı. bir süre derslere gitmeye devam ettim.
Bir gün, okuldan geldiğimi fark etmediler, teyzemle anneannem salonda benim hakkımda konuşuyorlardı. Anneannem, dedemin kursa gitmemi istemediğini söylüyordu.
İçeri girdim ve sessizce oturdum.
Teyzem;
-Öğretmenler artık senin gelmeni istemiyorlarmış.
-tamam
Kısacık da olsa bir süre iyi hissetmiştim, her şey güzel gidiyordu. Mutlu olmak için bir sebep bulmuştum ve yine başkaları tarafından elimden alındı. Buna daha ne kadar katlanacağım bilmiyorum. Nereye kadar sürecek bilmiyorum. Güzel bir gün mümkün mü? Kahkaha atarken yorulacağım bir gün istiyorum. Çok gülmek istiyorum herkesten daha çok...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derine Gel
Non-FictionBana evimi kaybettiren dünyanın içinde aradım evimi, Dokunduğum gülleri kuruttum...