Küçük Prens ve Gülü

53 2 0
                                    

Bugün karanlığın tam ortasına bir güneş doğdu. Kuzenim Kemal dünyaya geldi.

Onu ilk kucağıma aldığım an içimde tuhaf bir his oluştu. Eksik parçamı bulmuş gibi hissettim. Her anını görmek hep yanında olmak istiyorum. Kemali ne zaman kucağıma alsam aramızdaki bağı bana hissettiriyordu. Benimleyken hep çok sakin bir bebekti. Ağlama krizleri kucağıma geldiğinde bitiyordu. Kollarımda uykuya dalıyordu. Konuşmadan anlaşmaya sevgi diliyle birbirimizi anlamaya başladık. Her sabah erkenden Kemali görmeye gidiyordum. Günüm onunla başlayıp onunla bitiyordu. 

Şimdiye kadar kimseye böyle bir bağ hissetmemiştim. Kendim de anlam veremiyordum onsuz bir gün geçiremez olmuştum. Zaman geçtikçe büyüyordu ve ben tam da istediğim gibi her anına şahit olmuştum. İlk çıkardığı sesler İlk gülümsemesi her şeyi birlikte yaşıyorduk. O benim kardeşim olsaydı bile onu bu kadar sevemezdim. İlk adımlarında elini tutabildiğim için çok şanslı hissediyorum. 

Artık küçük kelimeler söyleyebiliyordu. Her seferinde değişen adımı bile sevmiştim. 

Balal, bakar, Baar, bir türlü Bahar diyemeyişini seviyorum.  

Her gün annesinin telefonunu alıp beni arıyordu, henüz çok küçüktü ve okumayı bilmiyordu ama beni her istediğinde rehberde bulup arıyordu. Bu özelliği hepimizi şaşırtıyordu. Bazen yanlış kişiyi arayıp seni aramadım kapat diyormuş. Beni çok güldürüyor bu halleri.

 -Okuldan çıkınca bize gel balal tamam mı. Beni öyle güzel çağırıyor ki kanatlarım olsa uçarak gideceğim.

Kemal hayatıma girdiğinden beri hayatımda hiçbir sorun yokmuş gibi yaşıyordum. Acılarım hiç aklıma gelmiyordu. Kemal tüm dünyamı kaplamış gibiydi. 

Bir zamanlar ben de birinin minik arkadaşıydım. Şimdi ise Kemal benim minik arkadaşım. Sanırım ben de Doktor Birol için böyle hissettiriyordum diye düşündüm. Gittiğin yerde mutlu ol Doktor, seni çoktan affettim. Belki de bir daha karşılaşmayacağız ama hep çok özel kalacaksın.

Kemal ile oyun oynadığımız bir gün, Kemal'in yüzüme dikkatlice baktığını fark ettim. Onu güldürmeye çalışıyordum o ise oyuna değil bana odaklanmış bir şekilde duruyordu.

-Ne oldu Kemal neden öyle bakıyorsun?

-Abla sen çok güzelsin değil mi?

Bu cümleyi hiç beklemiyordum. Benim tatlı miniğim yine yüzümü güldürmüştü. Henüz tüm kelimelerin anlamını bilmiyordu ama sevmeyi çok iyi biliyordu.

-sen de çok güzelsin

Gülümsedi ve oyuna devam etti. Kemal için bu kadar özel olduğumu bilmiyordum. Onun küçük hayatında büyük bir anlamım varmış. Daha önce bunu fark etmemiştim. Teyzeme, Kemal'in bugün bana çok güzelsin diyerek yüzüme uzun uzun baktığını anlattım, Kemal her gittiği yerde seni anlatıyor dedi. Benim çok güzel bir ablam var diyerek gördüğü her insana benden bahsediyormuş. Adımın anlam kazandığı ilk insandı. Güzel olduğum ilk yer onun yanıydı. Sevmeyi bana öğreten ilk erkek Kemal'di. Gerçekten şanslı bir ablayım. Gerçek sevginin nasıl olduğunu Kemal'den öğrendim. 


Derine GelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin