Vebalı Çocuklar

10 0 0
                                    

Şimdi bana sorsalar Siyah senin evin miydi ? Hayır değildi ... Biz sadece iki evsizdik. Onun bana benzeyen yönlerini fazla benimsemiştim. Ona her baktığımda kendimden çok fazla şey görüyordum. İlk gördüğüm anda anlamıştım aynı yüz ifadesi aynı sessizlik. Bir kelime dahi etmeden çok şeyi anlatıyorduk aslında. Bulaşıcı bir hastalığı taşıyormuşçasına hiç kimseye yaklaşmıyorduk. Öylesine derin bir yaraya sahiptik ki bu çukura başkasını çekmekten korkuyorduk. Kendimize Vebalı Çocuklar adını vermiştik. Hikayemizi duyanların önyargıları, bakışları, bizi ötekileştirenler, gerçek bir hastalığa sahipmişiz gibi hissetmemize sebep oluyordu. Okulda yaptığım sayısız yaramazlıklara rağmen öğretmenlerin - aman hocam onun özel bir durumu var demeleriyle görmezden geliniyordu. Sözde iyilik yaptıklarını sanan o insanlar yüzünden hiç iyileşmeyeceğimizi düşündük. Bizim diğer çocuklardan bir farkımız yoktu ama bunu kimse görmedi. 


Dışlandıkça artan olumsuz düşüncelerimin sonucunda beni kimsenin sevmeyeceğine kendimi inandırmıştım. Sadece kendim gibi hastalıklı birini bulabilirdim. Beni aynı yaraya sahip biri anlayabilirdi. Yıllar sonra tekrar bir araya geldiğimizde birbirimize ev olacağımızı sandım. Birlikte iyileşecektik, hayatım masallardaki gibi olacaktı. Belki de ben masal yazmak istedim. Yazdıklarına fazla inanan bir yazar.

Aynı yaraya sahip iki insan bazen daha büyük bir boşluk oluşturabiliyormuş anladım...


Derine GelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin