Ahh sonunda diyebileceğim bir gece...
Evet ! Sonunda ilham perilerim kapıma dayandı! Öncelikle bir merhaba diyeyim sizlere. Biliyorum biraz geciktim yeni bölümü yayınlamakta ama tahmin ettiğim gibi gitmedi bazı şeyler.Yani tercih konusunda beynim hep doluydu.Ancak bu zamana kadar düzelebildim tam anlamıyla.Bende sizlere bu halimle yeni bölüm sunmak istedim.Herneyse daha fazla konuşup sıkmayayım sizi hem heyecanla bölümü okumak istiyorsunuzdur demiii .
Unutmadan...
Tabiki "Masum Kalın."
Her daim.
Her an.
Her saniye.
İyi okumalaaaarHalama şaşkın gözlerle bakarken aklımdan sadece babam geçiyordu.Sadece babam kelimesi belkide.Çünkü ne ses ne görüntü beliriyordu aklımda.Daha çok çok küçükken beni terk eden yada düzelteyim, beni halama bırakmak zorunda kalan bir adam beliriyor gözümde.Annem bir iskoç olduğuna göre büyük ihtimalle bu sarışın halimi babamdan alıyorumdur değil mi ? Ah...
Altın sarısı saçlar.Belkide bu göz rengimide babamdan almışımdır ?
Tanrım!
Şu çağresizliğime, şu acınası halime de bak!
Resmen zihnimde bir konum mankeni oluşturmaya çalışıyorum.Ne kadar da acizim.
Telaşlı bir ses tonuyla "Isolde ?" diye seslenen halama gözlerimi dikmiş bakıyordum.Sadece bakıyor ve dudaklarımı sıkıyordum."Kızım..." dediği an bir kaşım yukarı seyreldi ve "Bana kızım deme pislik!" sözcüğü dudaklarımdan kaçtı.
Tamam pislik kelimesl biraz ağır olabilirdi ama bana haketmediğim hayatı yaşatmakta büyük yeri vardı.
"Nerede? Nerede babam?""Kraliçem...Sevgili babanızın mezarı bir erik ağacının önüne gömüldü.Ormanın çok bilinmeyen bir yerinde.Kaçaklık tarafında."
Onun sözcüklerinin bitmesini bekleyip derin bi nefes alıp verdim.
Kaçaklık tarafı ? Ormanın en kuytu köşesinde...
Gözlerimin dolduğunu farkettiğim an hemen toparlanmam gerektiğini anlamıştım.Toparlanmalıydım çünkü bir kraliçe her daim güçlü durmak zorundadır.Her daim..."Peki...Ne zaman oldu? Neden bana söylemediğini bile sormayacağım.Bunun hesabını fazlasıyla çekeceksin Eleneor!"
Halama ismiyle hitap ettiğim ilk andı bu.Evet fazlasıyla tuhaf.
"Biliyorum Isol..." diyecekken keskin çıkan sesimle "Kraliçem! Kraliçem diyeceksin ! Majesteleri diyeceksin! Anladın mı beni vicdansız kahrolası kadın!" dedim.
Sesimin bu denli güçlü çıkması beni bile şaşırtmıştı.Yavaş yavaş öğreniyorsun Isolde Malcolm.
" Peki.Kraliçem.""Evet ? Ne zaman oldu diye sordum sana !"
"Siz 15 yaşındayken.Babanız siz evde yokken yara bere içinde bana geldi.Hastaydı.Çok hasta.Ölümlüydü Majesteleri.Kurtuluşu bile yoktu."
Halam bunları söylerken tek düşündüğüm 15 yaşındayken o an ben neredeydim? Neredeydim de babamı görme fırsatım elimden kayıp gitti?
Halam " Babanız kesinlikle size görünmek istemedi.Bu şekilde görünmektense ölü bilsin beni dedi."
derken başını eğmiş sadece dudaklarından çıkan kelimeleri sıralıyordu.Ona göre belki hiç bir manası yoktu bu söylediklerinin.Ama yüzünün başka bir tarfında pişmanlık akarsu gibi akıyordu sanki.Evet , bunu kızaran suratından anlayabiliyordum."Devam edeyim mi efendim ?" diye sorduğunu çok sonradan farketmiştim.Gözlerim dalmış gitmişti sanki.
"Evet."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masumiyet Çağı
RomanceOnlar birbirinden habersiz bir güne başlamışlardı.Güneşin o parlak ve göz kamaştıran ışığıyla birbirlerinin içine dokunmuşlardı . Belki iyi bir dokunuş ,belki de kötü bir dokunuştu. Bunu kim bilebilirdi ki? Kim bilebilirdi ,daha onlar bile bunu bil...