" Boynunun ıslaklığının tenime geçmesini istediği mi?"

1.7K 62 20
                                    

Merhabaaa canlar <3 :D

Ah tamam biliyorum kısa bir bölümle geldiiim lütfen affediiin :(  Ama telafi edeceğiiiim diğer bölümde.Bu bölümde sadece 2 aşığımızı göreceğiz...Duygu yüklü bir bölüm oldu :D Umarım beğenirsiniiiz

Bu arada bir şey soracağım.

Nerede benim o güzel yorumlarıyla  yüzümü gülümseten okuyucularım? Nereye kayboldunuz böyleee? Hadiii toparlanııın ve bana yorum yapııın :D Bekliyoruuuum <3

Not : Multımedia da Isolde'nin Madam Loreen tarafından tasarlandığı gelinliği var.Yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalaar

"Masum Kalın."

Hayatta en korktuğunuz şeyler arasında kandırılma duygusu vardır eminim ki,Ben de bu duyguyu tattım...

Geçmişimle ilgili her şeyin bir yalan olduğunu kabullenmek zor ama bir o kadar da kırıcı! Çünkü ben bana yalan söyleyen insanların evinde büyüdüm! Daha çok küçükken babam yok annem yok diye dalga geçildim , ezildim! Kuzenlerim üzerime "piç" damgasını yapıştırdılar. Hiç bir şekilde ne sevildim ne sayıldım...

Ben hep insanların elinde tuttuğu o rüzgarı esip götüren bir yelpaze olarak görüldüm! Ama şimdi! Şimdi! Elimde olacak olan o yelpaze ben değil düşmanlarım olacak! Anneme eziyet çektiren o İskoç Kralı olacak! Bana yalan söyleyen,annemi bi kerede olsa görmemi engelleyen o zavallı insanlar olacak!

Trihan'ın ellerini ellerimin arasına alıp derin bi nefes verdim.

"İnanacağım tek kişi sen kaldın..." derken gözlerimden akan gözyaşı ruh halimi bastırıyordu.

Trihan yüzünü yaklaştırıp dudağımın kenarını ıslatan gözyaşını öpüp tenimden uzaklaştırdı.Gözyaşımın izlerini takip ederek öpücükler kondururken sanki dudakları titriyor gibiydi. Ellerimi yanaklarına getirip onu rahatlatmak için tenini okşadım.

"Bana inanıyorsun değil mi?" Bu sorusunu hiç düşünmeden cevaplamıştım.

Yüzünü yüzüme yaklaştırıp dudaklarına uzandım.

Onu tutkuyla öpmeden önce " Bu hayatta güvendiğim ve inandığım tek kişi sensin sevgilim." dedim.

Trihan'ın gülümsediğini dudaklarının kıvrılmasından anlamıştım.Onu öperken içimde kalan bütün o kirli kalıntıılar eriyor gibiydi.İçim boşalıyor ve geriye kalan tek şey Trihan'ın bana verdiği şevkat kalıyordu. Dudaklarımız ayrıldığında omzuna başımı koyup gözlerimi kapadım. Gözlerimi dinlendirmeye ihtiyacım vardı.Yokse içimi doldurmaya başlayan ateş beni yakacaktı.

"Peki şimdi ne olacak? " derken bu soruyu hiç sormak istemediğimi ve Trihan'ın cevabını duymak istemiyordum ama bunu bilmeliydim.

Bize ne olacağını bilmeliyim!

"Sana zarar vermelerine izin vermeyeceğim köy ördeğim." Trihan'ın boğuk çıkan sesi bana çokça güven vermişti.Onun nefes alış verişi bile sanki bana yaşama hevesi veriyordu.. Ağlamamak için dişlerimi sıkıyordum.

Buna daha fazla dayanamayıp "Ama beni istiyorlar.Bana eziyet çektirmek için beni alacaklar." dedim umutsuzca. Gerçekten çok zavallıca görünüyordum.

"Ben seni onlara verecek miyim peki? Seni kimse benden alamayacak Isolde! " derken ki kükrer gibi çıkan sesi içimin titremesini sağlamıştı.

"Benim yüzümden sen de zarar göreceksin.Buna izin veremem." dedikten sonra ona daha çok sokuldum.Onun mis tarçın kokusu beni rahatlatıyordu.

"Kimse zarar görmeyecek sevgilim.Sadece biraz düşünmemiz gerekiyor.Şuan ne yapacağımı düşünemiyorum! Beynim senin zarar göreceğin hissiyle sanki taşla eziliyormuş gibi..Ne olursun bana yardımcı ol ve kötü düşünme.Biz iyi olacağız."

Masumiyet ÇağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin