Ben geldiiiiiiiiim :) Vay canınaa! Size resmen 2 günde 3 bölüm yazdım! :) Bu hızlılık nerden geliyro bilmiyorum ama bu bölümle beraber sizin yorumlarınızı o kadar çok merak ediyorum ki! Lütfen o güzel yorumlarınızla beni mutlu ediiiiiin!
Çok şaşıracağınızı umduğum bir bölüm daha...
Ben olsam acayip şaşırırdım yani.Herneyseee hadi siz okuyun okuyuuun hemen! Ve okur okumaz sıcak sıcağa yorumda yapıııın ben yorumlarınızı bekliyoruum !
İyİ OKUMALAAR !
Elissa telaşlı bir şekilde "Isolde!Ne yapacağız?" diye sorduğunda "Şu lanet kapıdan gireceğiz Elissa ne bekliyorsun?" dedim.
"Ya bizi yakalarlarsa? Ya o zindana bizi sokup..." dediğinde onun sözünü kesip "Saçmalamayı kes lütfen! Öyle bir şey olmayacak Elissa.Tanrı aşkına geliyor musun?"
"Hey birazdan yanınageleceğim ve dişlerini kökünden çekeceğim adamım." diyen sert ve bir o kadarda tüğler ürpertici sesle beraber resmen ödüm bokuma karışmıştı.
"Elissa hemen bir plan yap yoksa burada öleceğiz!" derken terlemiş olduğumu farkettim ve yüzümü elimin tersiyle sildim.
"Düşünemiyorum Lanet olsun!" dediğinde oflayıp " Tamam...Ah." diye söyleniyordum yerimde ufak ufak sallanırken.
Şimdi yandığımın resmiydi resmen! Eğer muhafızlar bizi yakalarsa gerçekten sonum çoktan hazır.Trihan bunu öğrendiğinde kim bilir bana neler yapacak? Belkide sinirlenip beni terk eder? Yok canım o kadar da değil yani! Bu kadar abartacağını sanmıyorum.
Biz düşünmekle zaman harcarken ayak sesleri daha bi yakından gelmeye başlamıştı.Bu karanlık ve pis kokulu yerde durmak zaten bir işkenceye maruz kalmaktı ve ben sadece içimden o piç adama yani bana saldıran adama lanetler , bildiğim bütün küfürleri yahdırıyordum.
"İşte buradasın!" diyen sesle beraber ürkmüş ve arkaya doğru bi kaç adım atmıştım.
Elissa hızla yanıma gelip koluma yapıştı.Kolumda hissettiğim teni resmen titriyor ve çok soğuktu.
"Vay canına burada bir değil iki tane casusumuz varmış.Raslantıya bakın hele! İki güzel casus!"
İki tuhaf giysili , bu kıyafetler büyük ihtimalle sarayın muhafız kıyafetleriydi , adam yan tarafımızda durmuş bize gülerek bakıyordu.Sanırım hemen yanımızdan başak bir odanın gizli kapısından girmişlerdi.
"Burada n e işiniz var güzeller?" diyen adama gözlerimi kaydırdığımda gerçekten ölmekten beter oldum! Bu adamdan ölesiye ürkmüştüm resmen! Çok keskin bri bakışı vardı ve sanki "Birazdan seni öldüreceğim.Konuşsan iyi olur." der gibi bi duruşu vardı.
Elissa kulağıma doğru "Ne yapacağız?Bu adamlar şuracıkta bizi becermek için hazırlar resmen!" dediğinde sessiz kaldım ve sadece iki adamın suratına bakıp düşünmeye çalıştım.
Biran da gelen bir özgüven patlamasıyla , daha ne yaptığımı anlamadan Elissa'nın kulağına doğru "Sana işaret verdiğimde sarı damgalı olmayan kapıdan kaç!" dedim.
Elissa şuan huysuzluğun vaktiymiş gibi bir de "Olmaz.Seni yalnzı bırakamam." demişti.
Tamam bu kadar korumacı olması bana olan değerinin göstergesiydi ama şuan benim dediğim şey en mantıklı olan plandı! Birimiz diğer kapıdan diğerimiz sarı kapıdan girmeliydik ve o piç adamla ben görüşeceğime göre sarı olandan ben kaçacaktım! Eğer burada biarzdaha durmaya devam edersek gerçekten bu adamlar bizi Elissanın da dediği gibi becermek için bi saniye bile düşünmezler.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masumiyet Çağı
Storie d'amoreOnlar birbirinden habersiz bir güne başlamışlardı.Güneşin o parlak ve göz kamaştıran ışığıyla birbirlerinin içine dokunmuşlardı . Belki iyi bir dokunuş ,belki de kötü bir dokunuştu. Bunu kim bilebilirdi ki? Kim bilebilirdi ,daha onlar bile bunu bil...