Bölümün sonunda görüşeliim
İyi okumalar
16 yaşından küçük olan okuyucularım.Dikkat uyarısı vereyim kocamaaan.
DİKKAT!
Yüzüklerimiz takıldıktan sonra Trihan dans etmek için beni salonun ortasına çekti.Ona ayak uydurma çalışıyordum ama artık ne kadar oluyorsa.Zaten elbisemin altından ayak hareketlerim görünmüyordu.
"Evlendik mi biz şimdi?" diye sorarken gözlerim kocaman açıldı.
Trihan belimde olan elini kaydır ve daha fazla yaklaştırdı vücudunu.
"Hala inanmıyor musun? Bak mesela bu bizim yüzüklerimizden biri." diyerek avuçlarındaki elimde yüzüğün olduğu parmağıma dokundu.
"Ah evet...Ama ne bileyim! Böyle tuhaf hissediyorum ben!"
"Şuan hissettiğim tek şey tenindeki o sıcaklık.Ve bu sıcak beni de heyecanlandırıyor." dediğinde ona aşkla bakmıştım.O bana bu güzel sözcükleri söylerken sadece bakışlarımla eşlik ediyordum.
"Yemin ederken söylediklerin...O kadar güzeldi ki.Devamı gelecek mi acaba?
Bunu Trihan'a şirin mi şirin bakarak söyledim.
Trihan dudaklarını dişleyip gülümsedi ve " Şuan sınırlarınızı zorluyorsunuz Leydim." dedi.
"Ah..Sormakta hata ettim tabi.Devamı asla gelmeyecek.Odun!"
"Ne! Odun mu dedin sen bana?" Omuzlarımı sarsıp "Evet odun dedim! Öylesin ama kabul et." dediğimde Trihan avuçlarındaki elimi elleri arasında sıkıştırıp "Az önce yemin ederken de mi odun dum ? Tuhafsın...çok tuhaf." dedi.
"Ukalasın.Çok ukala!" derken kıkırdadım.Trihan başını her iki yana çevirip aptalca gülümsedi.
Dans etmeye devam ederken Trihan zor hareketlerle beni kasmaya çalışıyordu.Evet bunu anlamıştım çünkü baya kendini konuşturuyordu yani dansta.
"Ah..yoruldum." dediğimde Trihan pişmiş kelle gibi gülümseyip "Sonunda bunu duyabildim." dedi ve dans etmeyi bırakıp beni bir köşeye çekti.
"Şu insanlara baksana deli gibi tepiniyorlar!Hiç mi yorulmuyorlar ya." dediğimde Trihan elini belime koyup "Onlar senin gibi narin değiller." dedi.
Ona kısık gözlerimle bakıp "Ben mi narinim? Ah delirmişsin sen." dedim ve sonra durup yeniden konuştum.
"Biliyor musun? Evlendik diye şuan her şeyi söylüyorsun bana.Dök içini rahatlaya bilirsin artık."
Trihan başını geriye atıp nefesini seslice dışarı verdi ve "Anlıyorum stresli ve heyecanlısın ama bari bana yapma sevgilim.Sana içecek bir şeyler alıp geliyorum.Rahatlaman için..." dedi.
Ona küçük bi gülümseme gönderip "Haklısın.Rahatlasam iyi olacak." dedim.
Trihan yanımdan ayrılıp bana içecek bir şeyler getirmek için ayrıldığında Elissa hemen yanımda bitti.
"Hey! Nasıl gidiyor bakalım." diyen Elissa'ya kocaman gülümseyip "Ah...Sanırım fazla heyecanlıyım." dedim.
Elissa "Evet bu belli oluyor.Kapat şu ağzını deli kız." dediğinde Şapşal halimi takındım.
"Hala evlendiğimiz bir rüya gibi geliyor! Bilmiyorum...Bence heyecanlı olmakta çok haklıyım Elissa." derken yine o şapşal suratımdan kurtulamamıştım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masumiyet Çağı
Storie d'amoreOnlar birbirinden habersiz bir güne başlamışlardı.Güneşin o parlak ve göz kamaştıran ışığıyla birbirlerinin içine dokunmuşlardı . Belki iyi bir dokunuş ,belki de kötü bir dokunuştu. Bunu kim bilebilirdi ki? Kim bilebilirdi ,daha onlar bile bunu bil...