MERABAAA <3
Yazılılarım başladııı ve be anca yetiştirdim.Bu yüzden kusura bakmayın lütfen :)
Bu bölümde duygular ön plana çıkacak! Olaylar olaylar haniiiiii...Duygusal Isolde 'miz sulu göz olmuuuş! Aooov... Ukala Lordumuz aşktan bahsediyormuuuş! Aoooov....
Hadi okuyuuuunnn :) Yorumlarınızı merak ediyoruuum canlar. Oylamayı unutmayın lütfen.Profilinizde paylaşırsanız veya okuma listenize eklerseniz daha çok tanıtmış oluruz hikayeyi ve okuyucum çoğalır e böylelikle bende de yazma isteğiii büyüüür!
İyİ Okumalaaar! <3
"Hatırlıyorum.Her dokunuşunu." dediğinde aklım durmuş hiç bir şey düşünemiyordum.
" Hatırlamak değilde yaşamak istiyorum artık." derken elini belime sabitlemişti.Elini belimin üstünde hareket ettirirken bebi ne kadar etkilediğini bilmiyordu.
" Çok değişik bir insansın sen.İnan seni çözemiyorum." derken suratını kapatan siyah gözalıcı maskesini çıkartmak için uzandım.Siyah maskesini çıkarttığımda elimden alıp kenara fırlattı.
"Böyle daha iyi." derken vücudunu bana yaklaştırdı.Gözlerimden maskem kaydığında Trihan'nın dokunuşunu tenimde acıyla karışık hissetmiştim.Sanki dokunduğu yeri yakıyordu.
Ben düzgün nefes almaya çalışırken " Söylesene Isolde neden burada , benim yanımdasın?"diye sordu.
Neden mi buradayım?
"Kolyemi çaldı" diye devam ederken " Gerçeği duymayı tercih ederdim." diyerek sözümü kesti.Buraya sadece kolye için gelmemiştim...
Neden bilmiyorum ama sanki gözlerim Trihan'ın o kahve , parlak gözlerini görmek için yanıyordu.Ya da kalbimin acısı gözlerime vurmuştu...
"Gerçeği mi duymk istiyorsun gerçekten?" derken gözlerinin içine bakdım.
" Evet."
Bakışlarımı yavaşça dudaklarına kaydırarak "Yalanlarla boğuşan bir insana gerçeğimi söyleyeceğim..." derken dudaklarına yaklaştım."Gerçeği öğrenmek istiyorsan ilk önce bana gerçek yüzünü göstermelisin." diyerek devam ettim.
"İşte bunu söylememeliydin köy ördeği!" diyip dudaklarıma yapıştı.Baştan çıkarıcı dokunuşlarıyla dudaklarımı sömürüyordu.Engel olmnaya çalıştıkça daha dibe batıyordum.Karşılık vermemle daha sert ve baskılı öpmeye başladı.Dayanamayacağımı analdım ve büyük bir açlıkla kaşılık verdim.Karşılık vermemle alt dudağımı ısırmıştı.Bu sırada kıkırdadığını duymuştum.Bu kadar baştan çıkarıcı olmak zorunda mıydı?
Belimdeki elini sıklaştırarak kalçalarıma kaydırdığı sırada parçaklarımı ilk gördüğüm gündne beri dokunmak istediğim o kıvırcık sçlarına gömdüm.Şuan öyel şeyler hissediyorum ki...
Ama bunu dile getiremiyorum.Olmuyor.
Vücudumda ellediği her yer sanki kül oluyordu.Bana bunu yapması herekmezdi.
Dokunması değil,çağresiz bırakması.
O kalçalarıma dokunurken küçük inlemelerim çağresizce çıkıyordu.Nefes almak için dudaklarımı serbest bırakdığında gözlerimin içine bakıyordu.O da bana dik dik bakıyordu.Bir şey söyleyecek gibiydik ikimizde ama içimize saklıyor gibiydik. Dudaklarımla dudakları arasında çok az bri mesafe vardı.Nefesinin sıcaklığını yüzümde hissediyordum.Dudaklarına uzanıp dudağının kenarını öptüm.Dudaklarından ayrılmadan " Trihan... Bu yaptığımız yanlış hatta çok yanlış." dedim ve sonra alt dudağını emdim.İnlemişti...
![](https://img.wattpad.com/cover/9026454-288-k758337.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masumiyet Çağı
RomanceOnlar birbirinden habersiz bir güne başlamışlardı.Güneşin o parlak ve göz kamaştıran ışığıyla birbirlerinin içine dokunmuşlardı . Belki iyi bir dokunuş ,belki de kötü bir dokunuştu. Bunu kim bilebilirdi ki? Kim bilebilirdi ,daha onlar bile bunu bil...