"Durmak istediğinde söyle."

2.8K 67 14
                                    

Merhabaaaa :) Bölümü erken yayınlamak istediiiim :) Bu bölüm biraz tuhaf oldu benim açımdan.Yani çok fazla utangaç bir insan değilim ama bu bölümü yazarken utandım azcıcık :) Sanırım yazarken kıpkırmızı oldum.Ama fazla şey etmiyorum.Yani sizin bildiğinizi ben de biliyorum.Ben sadece yazıya döktüm.Tek farkım bu bence :) Herneyse... :) Sizi bölümle yalnız bırakayım.

Yorum yaparsanız çok çok mutlu olurum :) Şimdiden teşekkürleeer :)

Not : Bu bölüm cinsel içeriklidir.Okumak istemeyenler gelecek olan yeni bölümü bekleyebilirler.

Bölümü okurken "Aşkın Peşinde (El clon) - Amor" şarkısıyla okumanızı öneririm.Zaten Multimedia da var. :)

İyİ OKUMALAAR ! <3

Ona dönmüş dansıma devam ediyordum.Açıkta kalan belim hareketlerimle beraber kıvrılıyordu.Toplu olan saçlarımı saldığımda gözleri saçlarıma kaydı. Saçlarımı etrafa saçarak küçük adımlar attım.Her adımımda üzerimdeki kıyafetteki taşlar parıldıyor,sallanıyordu.

Hareket etmemle nefes alışverişim hızlanmış,terlemiştim. Dudaklarımı yaladığımda Trihan gözlerini yüzüme kaydırdı.Gözlerini benden ayırmasına izin vermeyerek en dik bakışlarımı ona gönderdim. Dudaklarını aralayıp dudaklarını ıslattığında küçük bi gülümseme parladı yüzümde. Benimle beraber güldüğünde ona yavaş adımlarımla yaklaşıyordum. Etrafımda iki defa dönüp tek bacağımı öne attım.

Kalçamı sallarken üzerimde sallanan taşlar birbirine çarpıyor ve hafif bi ses çıkartıyorlardı.Trihan'ın bakışları hala gözlerimdeydi.Etrafımda bi kez daha döndükten sonra kendimi yere bıraktım.Sırt üstü yatıp dizlerimi kendime çektim.Belimden yükselip halıının üzerinde yavaşça kaydım.Bu hareketimi Trihan'ın tam karşısında yapıyordum.Gözleri gözlerimde değil vücudumun her bir köşesindeydi.

Trihan yerinde biraz kıpırdandı.Onu etkilediğimi biliyordum.Bakışları beni bu gerçeğe itmişti.Bakışlarında öyle bir şehvet vardı ki! Beni de kendi gözlerine hapsedip şehvetine katıyordu. Terlediğimden vücudum ıslanmıştı.Heleki terli kokmuyordum.Yoksa bu Trihan'ın bana bakışlarının etkisini kaybettirirdi. Dizlerimin üzerinden destek alarak ayağa kalktım.Biran sadece yerimde kalıp Trihan'ın gözlerine baktım.Onun gözleri beni baştan aşağıya süzerken ben sadece yerimde durmuş onu izliyordum.

Gözleri tekrardan benimkileri bulduğunda kaşlarımı kaldırıp gülümseyerek ona baktım.Dudaklarını dişlediğinde nefesimi dışarı verdim. Yorulduğumdan, bi inip kalkan göğsüm bana meydan okuyordu.Trihan'ın beklemediği bir anda saçlarımı yana savurup ona doğru adım attım.Kalçalarımı bi sağ bi sola doğru sallayıp Trihan'la aramızda az bi mesafe varken durdum. Tam karşısında nefes nefese duruyordum.

Bu arada çalan raks müziği değişmiş başka bir şarkı çalıyordu.

Trihan bi elini bana uzattığında kaşlarımı kaldırıp ona baktım.

Bana çok tuhaf bakıyordu...

Benim ona aç olmam gibi bana bakıyordu.Sanki birbirimizi tamamlayacak son şeyi keşfetmek ister gibi.İçimizdeki kelebeği salmak ister gibi...

Uzattığı eli tuttuğumda avucunun içinin ıslak olduğunu hissettim.Terlemiş miydi?

Beni kendine çektiğinde hızlı davranıp iki bacağımı ayırdım ve kucağında yerimi aldım.

Buna şaşırmış gibi yüzüme bakarken "Seni etkilemeyi başardım.Ter içindesin." dedim.

Sesim müziğin sesinden alçak çıkmıştı ama Trihan'ın duyduğundan emindim.

"Beni etkilemek için fazla uğraşmana gerek yok.Gözlerime bak yeter." derken gözlerimin içine istekle bakıyordu.

"Gözlerimde ne görüyorsun?" diye sorduğunda dudaklarımı aralayıp kuru olan dudaklarımı ıslattım.Gözlerine baktığımda farklı şeyler hissediyordum.

Masumiyet ÇağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin