"Geç kalmayız."

2.7K 59 39
                                    

Merabaaa :) Size haftasonu için çok müthiş bir bölüm yazdııım.Yazım yanlışlarım olabilir.Hatta fazlaca var sanırım.Ben onları bugün içerisinde düzelticem.Fazla bekletmemek için hemen yayınlayayım dedim.

buyrun.

İyİ OKUMLAAR <3

Uyandığımda Trihan yanımda uzanıyordu.Uyurken o kadar masum görünüyordu ki... Ah.Heleki uyuyor.Eğer uyanık olsaydı uyansam bile uyuyor numarası yapıp odadan çıkmasını beklerdim.Sanırım utanıyorum.Ah... Evet,Baya utanıyorum.

Lanet olsun. Dün gece de neydi öyle? Ah.

Hala hatırladıkça yüzümün kızardığını hissediyorum. Dün gece o kadar güzeldi ki...

Kendimi güzel hissettirmişti.Hele Trihan'ın edepsiz dokunuşları...Beni resmen altüst etmişti! Darmadağın olmuştum.Zaten şuanda dün geceden bi farkımın olduğunu düşünmüyorum.Yine darmadağın bir haldeyim ve kasıklarımda hafif de olsa bir sızıntı hissetmiyor değilim. Trihan'ın parmaklarının üzerimdeki utanmaz dokunuşlarını düşündükçe yerin dibine giriyor gibiyim! Neden bu kadar utangaç olmak zorundayım sanki!

Trihan uyanmadan yataktan kalksam iyi olurdu.Yoksa o hırçın gözlerini bana dikip yüzümün kızarmasına kadar beni utandırmaya çalışırdı.Bu düşünceyle hafiften gülümsedim.Onun beni utandıracak hareketler yapması beni güldürüyordu.Bu onu belki tatlı yapıyordu ama yine de geriiyordum bi bakıma.

Başımı yastığımdan ayırdığımda fazla kıpırdamamaya çalışarak belimden yükseldim.Yataktan çıkmak için hareket etmişken bir el belimi sardı ve beni geri yatağa yatırdı!

Trihan beni altına alıp üzerime uzandığında az önceki düşüncemin üzerine tuz biber sertptiğini anlamıştım.

"Nereye gidiyorsun sevgilim?" derken bile gülüyordu sanki.

"Şey...Ben .Erken çıkmamız gerekece-ımmm.Yani.üzerimi..." derken Trihan koca bi kahkaha atıp "Ah! Kızarıyorsun!" dedi.

Yüzüne bakamıyordum resmen.Ama şu halimle bile pancara döndüğüme yemin edebilirdim.Utanıyordum işte.Baba bakmasın yaa! İnadına yüzüme bakıp duruyoru lanet olası herif!

"Hayır...Kızardığım falan yok benim."

"Emin misin? Elimi yanağına koysam sımsıcak olacağına yemin bile edebilirim." derken hala yüzüme dikkatle bakıyordu.

En çok dudaklarımda geziniyordu gözleri.Tabi bunu bilerek yapıyor.Ses çıkarmayınca yüzüme yaklaşıp burnunu burnuma sürttü ve "Tabi,ellerimin başka yerlerde olmasını istiyorsanız..." dediğinde kendimi iyice yastığa gömüp "Yapma Trihan." dedim.

Kafamı yan tarafa çevirip gözlerimin istemsizce kapanamsına izin verdim.

"Ne yapmayayım?" diye sorduktan sonra ellerini belimde hissetmiştim.Bana iyice uzanıp kafasını boynuma gömdü.O boğuk sesiyle "Dün geceyi hatırlıyorsun değil mi?" diye sorduğunda boynuma değen sıcak dudaklara odaklanmıştım.

Dudakları...

"Hıhı." derken bile gerilmiş gibi hissediyordum kendimi.Ah! Üzerime uzanmak zorunda mıydı?Ellerini belimin aşağısına indirip dün geceden kalan anılarımı tazelemek zorund amıydı?Peki dudakları bana işkence çektirmek zorunda mıydı?

Lanet olsun.

"Şimdi nasıl hissediyorsun?"

"Neden soru sorup duruyorsun?" derken ellerimi saçlarına daldırmıştım.Kıvırcık saçları parmaklarıma dolanırken uzun bi iç geçirdim.

"Beğenmediniz mi? Tamam...İsterseniz daha eğlenceli şeyler yapabilriz." dediğinde haiften kıkırdamıştım.Bu adam tam bir deli!

"Şuan pek eğlenmek istemiyorum.Havamda değilim." dediğimde kafasını boynumdan kaldırıp bakış hizama getirdi.

Masumiyet ÇağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin