"Söylemeyeceğim..."

3.3K 82 27
                                    

Süpriiiiiz! Ben geldim ! :) Bu sefer bu bölümü diğerlerine göre erken yükledim.Bu bölümü yazmak çok istedim ve yazar yazmazda yayınladım.Diğer bölümde bir sınır koymuştum amaaa... Bu sefer kendimi çiğnedim işte ne yapayım! Yorumlarınızı çok merak ediyoruuuum!

Trihan'a ne olacak... Aovv! Hepinizin aklında bu soru var herhalde.Bu bölümde her şeyi kavrayacaksınız merak etmeyin.

Multımediada gördüğünüz gibi bir Trihan, bir Isolde ve bir esrarengiz kız var! Evet gelecek bölümden bir ipucu! Sizce bu kız kim ? Ve Trihan ile Isolde'yle ne alakası var? Bir de ben bu kıza bir türlü isim bulamadıııım! Bana isim önerirseniz çok seviriniriiim.Sizinle zevkle sohbet edebilirim rahat olabilirsiniz yani.

Neyse siz okuyun hemencikcickcik sonra yorum yapıııın lütfen !

İyi Okumalaaar! <3

Trihan'a baktığımda yüzü bembeyazdı.O parlak kahverengi gözleri kapanmış...

Dudakları soluk bi pembe renge bürünmüş...

Gözlerimden akan yaş Trihan'ın ruh gibi olan yüzüne düştü. Kapı yavaşça açıldığında arkama bakmamıştım ama elissanın geldiğini anladım.

" Isolde..."

" Git Elissa!"

" Isolde gitmemiz lazım! " dediğinde arkamı hızla döndüm." Hayır elissa! Onu kimseye vermicem!" dediğimde kalbimde bi sancı hissettim.

Kalbimin olduğu tarafa elimi koydum.

" Isolde...artık o-"

" Sus! Söyleme ne olur."

Elissa bana yüzünü asarak baktığında elimi kalbimin üstünden çektim.Elissa koşarak bana geldiğinde ne kadar bitkin olduğumu hissettim. Bitkin ve acınası bir haldeydim.Elissa'nın omzuna düşen başımla beraber kendimi de ona bıraktım.Artık ayakta duracak halim yoktu.

"Isolde...Onu vermemiz lazım."

Elissa'ya bakıp " Hayır...Nolur Elissa! Onu onlara veremem! Onu benden sonsuzadek ayıracaklar."

Kendimi artık taşıyamayacağımı anladım ve dizlerimin üstünde yere düştüm.Elissa yere kayarken omuzlarımdan tutmuştu ama o da benim gibi yere düştü.

" Isolde bunu beraber yapabiliriz.Sen çok güçlüsün."

Gözyaşlarım artık ağırdan akıyordu...

O kadar çok ağlamıştım ki artık ağlayacak ne gücüm ne de halim vardı. Gözlerim artık yanmaya başlamıştı.Gözlerimden su akıyordu ama ateş gibi yakıyordu aktığı yeri.

" Olmaz Elissa! Ben onsuz yapamam.Onu benden alırlarsa ben ne yaparım? He ? Ben mavfolurum! Hayatta yaşamamın bi anlamı kalmaz.Onu ben... Ah! O..." derken hıçkırığımla konuşmaktan vazgeçip ağlamaya başladım yeniden.

"Birtanem o öl-"

" Hayır! O ölmedi Elissa!" diye haykırdığımda içeriye Trihan'ın cansız bedenini götürmek için muafızlar geldi.

Hemen ayağa kalkıp onların önüne geçtim." Durun! Onu götüremezsiniz."

Muhafızlar beni önlerinden çekip yana fırlattıklarında yere düştüm.Trihan'ın yanına gittiklerinde kendimi toplayıp ayağa kalktım.Trihan'ı tahtanın üzerine serdiklerinde gözlerim açık onlara bakıyordum.

"O ölmedi! Trihan şimdi kalkıp sizi cezalandıracak! Hemen bırakın onu!" dediğimde muhafızların önüne geçip kapıdan çıkmalarını engelledim.

Muhafızlar bana delirmişim gibi bakıyorlardı.Elissa hızla yanıma gelip kolumdan tuttu ve beni Trihandan cansız bedeninden uzaklaştırmaya çalıştı.Muhafızlar beni geçip odada ilerlediler ve ben onlara yetişemeden kapıdan çıktılar.

Masumiyet ÇağıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin