Merabaaa :) Artk hikayeyi haftada 1 yayınlamaya kaar verdim gençler <3 Belki 2 olabilir bu sayı sizin yorum ve oylamanıza bağlı olarak değişecek tabi :) Bu bölüm hakkında yorumlarınızı merak ediyorum ve kesinlikle yorum istiyoruum! Çünkü bu bölüm de duygular fazlasıyla öne çıkıyor.Lütfen yorum yaparak fikirlerinizi belirtin :)
İyi okumalaaaar <3
"Ne yani sen aşka inanır mısın?" diye sorarken gerçekten Trihan'ın aika inanmadığını sanıyordum.Halş ev hareketleri bunu yansıtmıyor muydu ? Umursamaz ve egoist biri o.
"Sanırım."
Kesinlikle umursamaz.!
Sanırım he? Yien kısa ve anlaşılmayan cümlelere döndük.Az önce ben ağlarken dili açılmıştıama.İlla ağlamam mı gerekiyor yani.
"Daha önce aşık olsun yani." deken bunun olmamasını istiyordum nedense.Daha önce sevdiği biri olması... Aşık olduğu kız .
"Oldum sanırım." dediğinde kalbimin bi kenarında değil tam ortasında bir ağrı hissettim.Sanki kazığı kalbime saplamışlar gibi.Aşık olmuştu işte.Belkide hala aşıktı o kıza.
"Neyse...Ben gidiyorum." diyerek yaşlı gözlerimi sildim ve ayağa kalktım.Kapıya doğru gittiğimde Trihan'ında ayaklandığını gördüm.
"Hey bekle!" diyerek durmamı sağlamıştı.
Yanıma geldiğinde "Kime aşık olduğumu sormayacak mısın?" derken gerçekten Trihan'ın ağzının ortasına bi yumruk atasım gelmişti.
Sakin olmaya çalışarak "Beni ilgilendirmeyen soruların cevaplarını merak etmem Lordum." dedim.
"Bunu merak etmediğini söyleme bana.Hiç inandırıcı değil çünkü." dediğinde o egoist beynini gözler önüne sermişti.Öküz!
" İnandırıcı değil he? Peki başkasına aşık olupta benim gibi bir köy ördeğiyle evlenme fikri sizce çok mu inandırıcı ki inanmak zorunda kalan sizsiniz gibi görünüyor." dediğimde ne saçmaladığımın farkında değildim.Şuan sinirliydim.Sinirli olduğumda hiç olmadığı kadar saçmalarım ben.En kötü özelliğim bence bu.
"İlla aşık olduğun kişiyle evleneceksin diye bir şey yoktur." dediğinde bir elini kapıya dayamıştı.
"Var.Aşk diye tanımlanan o esrarengiz duyguyu hissetmişseniz Lordum,ki hissetmiş ve hissettirmişsiniz o açık.Bence aşık olduğunuz kızla evlenin." derken kalbim ağrıyordu.Kalbim parçalanıyordu sanki.
"Tavsiyeni bi düşüneceğim." derken hafiften gülümsüyordu.Belkide benimle dalga geçiyordu.
"Bence düşünmekten çok gerçekleştirin ki bende ömrümü ukala bir İngiliz Lorduyla geçirmek zorunda kalmayayım." dedim ve kapıyı açtım .
"5dk sonra gelin Lordum.Adımın kötü sözlerle anılmasını istemem." dedim ve Trihan'ı odada yalnız bıraktım.
Aşıktı.
Aşıktı işte.
Salaksın Isolde.Daha neden bir kıza aşık olmasını önemsediğini bilmezken ona yaklaşıyor ve sevişiyorsun!İlan etmek lazım.
Yüzyılın en sürtük köy ördeğiyim ben....
Gösterişli merdivenden inerken sanki bütün gözler benim üzerimdeymiş gibi hissediyordum.Belki de Trihan'la yakınlaşmamız yüzünden kendimi öyle olduğunu şartlandırmıştım.Ama merdivenlerden inerken gözlerini benden ayırmayan esmer kadın bana öyle kötü kötü bakarken bunu düşünmem kaçınılmaz kesinlikle.Neden bana öyle bakıyor ki!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masumiyet Çağı
Roman d'amourOnlar birbirinden habersiz bir güne başlamışlardı.Güneşin o parlak ve göz kamaştıran ışığıyla birbirlerinin içine dokunmuşlardı . Belki iyi bir dokunuş ,belki de kötü bir dokunuştu. Bunu kim bilebilirdi ki? Kim bilebilirdi ,daha onlar bile bunu bil...