Akademinin Kör Kılıç Ustası Oldum

Bölüm 17: Akupunktur (1)

Kılıcın kınına geri getirilmesinin sesi boş eğitim salonunda yankılanıyordu.

Geç oldu ve eğitim merkezinde kalan tek kişi benim.

Mana yönetimi becerilerimi geliştirmek için geç saatlere kadar uyanık kalmıştım.

Nihayet mana konusunda biraz daha az bilgisiz olduğumu hissediyorum ve artık manayı belirli alanlara yönlendirebiliyorum, her ne kadar hala diğerleri kadar iyi olmasam da ama bu aşamadan memnunum.

Gerçek dünyadaki savaşları deneyimlediğim için hızlı bir şekilde büyüyebildiğimi düşünüyorum.

"Vay..."

Antrenman alanının bir köşesine çömeldim ve yukarı baktım.

Modern şehirlerdeki gece gökyüzünün aksine, birçok yıldız kendi yollarıyla parlıyordu.

Bilekliğin yavaş yavaş gücümü geri kazandığını hissedebiliyordum. Seğiren kaslar yavaş yavaş sakinleşti. Köken Bileziğinin dayanıklılığı inanılmazdı. Epik dereceli bir eşya olarak bu sadece sıradan bir iyileşme değildi.

İyi haber şu ki, aralıksız eğitimimin meyvelerini hissedebiliyordum.

Süper Duyular seviyem arttığından beri duyularımın çoğunun büyük ölçüde geliştiğini görebiliyorum.

Hafif bir esinti saçlarımı karıştırıyor. Zar zor algılanabiliyordu ama yönünü zar zor okuyabiliyordum.

Gece havası alışılmadık derecede nemliydi ve hafif bir çiy kokusu vardı.

Her gece her türlü çılgınlığı yapıyor olsam da derslere sadakatle katılıyordum.

Yorgunum ama devam etmemi sağlayacak bilekliğime güveniyorum.

Edward'ın birkaç dersine gittim ve beklendiği gibi biraz karışıklar.

'Bana tecrübe puanı verebilirdin...'

Bu derslerin tamamen yararsız olduğunu söylemek zor ama benim için durum çubuğuyla seviye atlamaktan daha etkili bir şey yok.

Şu ana kadar kurduğum tek ilişki olan Aizel ve Yuri'ye gelince, ilk dersten bu yana aramızda pek bir şey olmadı.

Yuri zaman zaman gereksiz yere kızarıyordu ama bunun dışında, gardını düşürmesi dışında pek bir şey olmuyordu.

Aizel... Her zamanki gibi emin değilim. Hala ne düşündüğünü, ne planladığını ya da niyetinin ne olduğunu bilmiyorum.

Bir insanın zihninin her zaman yüz ifadesinden belli olmadığının farkındayım ama geçen gün yaşananlardan bu yana yüzünün biraz kalınlaştığını ve daha dikkatli davranma niyetinde olduğunu hissediyorum.

Beklenmedik olaydan sonra, sadece Aizel'in değil, herhangi bir karakterin...herhangi bir karakterin...ölmesinin garip olmayacağını fark ettim.

Benim açımdan bu iyi bir haber değil.

Öldürülmeseler bile başlarının belaya girdiğini yeterince gördüm. Belki bana her seferinde çok tatlı bakan Yuri bile tehlikededir.

Eğer bunun olmasını istemiyorsam, tıpkı Relial'de yaptığım gibi, tehdidi daha başlangıçta ortadan kaldırmam gerekiyor. Ancak Relial özel bir durumdu. Gelecek diğer kötü adamlar zaten benden daha güçlüler.

"Lanetli bıçak..."

Kelime ağzımdan çıkıyor.

Eğer lanetli kılıca sahip olsaydım çok daha güçlü olabilirdim.