Akademinin Kör Kılıç Ustası Oldum

Bölüm 38: Regresörün Yaramazlığı

"Amon, hâlâ hayatta mısın?"

Kurtadamın üzerinden atladım ve duvarın dibine yığılmış olan Amon'a yaklaştım.

"Hımm..."

Amon yüz üstü yatıyordu, gözlerini deviriyordu ve duvara düşüşü nedeniyle felç olup olmadığına cevap veremiyordu.

[Tozu solumuş olmalı. Felcin akupunkturla tedavi edilebileceğini mi sanıyordum?]

Sierra bana yandan soruyor.

Haklıydı, felçli kanın üzerine akupunktur iğnelerinin yerleştirilmesi basit bir meseleydi. Ama ben şiddetle ona sırtımı döndüm.

'Yetişkin bir adamın arkasını görmek istemiyorum.'

Felç eden nokta sırtındaydı.

Felci bıraksam, sadece paytak paytak yürüyecekti, bırakmasam bile bir süre sonra felç kendiliğinden dağılacaktı.

Amon'dan uzaklaşarak kurtadamın düzgünce parçalanmış cesedine doğru uzun adımlarla yürüdüm.

Bir savaşta Bölüm Bir'i, Uzay'ı ilk kez kullanıyordum.

[Mükemmel, alıştıkça beceri seviyenizin artıp artmadığını merak ediyorum...]

Sierra benim anlamadığım ilerlememi sorguluyor.

Beceri seviyem arttı ve ters kavrama hareketlerim daha önce gösterdiğime göre daha akıcı.

Yaratığı yakalayarak bir seviye daha kazandım, böylece dört beceri puanım kaldı. Hepsini Hayalet Avcısı Tekniği'ne harcarsam Ters Cennet'in ikinci bölümünü kullanabilirim ama elbette onları kurtaracağım.

Kurtadamın kafasını yerden kaldırdım. Oyunda bile kurtadamlar hakkında pek fazla bilgi yoktu.

Labirent'e nasıl geldi, nasıl karıştı, neden görünen her şeye saldırıyor... Bilmiyorum.

Bir sürü soru vardı ama konuşamadığı için öğrenmenin bir yolu yoktu. Ancak artık ne yapmam gerektiğini biliyordum.

Gözbebeklerini kafasından söktüm.

[Uh...gözbebeklerini ne yapacaksın?]

Sierra şaşkınlığını bastırdı ama şimdi Sierra'ya cevap veremezdim, yoksa Amon beni duyardı.

Yapmak üzere olduğum şeyin yapmak istemediğim bir şey olduğundan eminim.

Gözbebeklerini yemek zorunda kaldım. Kurtadamdan alabileceğim ödül buydu.

'Oyunda sadece gözünü yediğim yazıyor, o yüzden gerçekten bilmiyorum...'

Labirent'te pek çok karanlık yer vardı ve bir kurtadamın gözünü yemenin bir faydası vardır. Karanlık yerleri daha parlak gösteren bir beceri olan gece görüşünü sağlar.

İlk boss olması ve Labirent'te ortaya çıkması nedeniyle gelecekte Labirent'e sık sık gelecek oyuncular için bir el feneri gibiydi. Ancak sıra bunu hayata geçirmeye geldiğinde çok tereddüt ettim.

'Belki de gözbebeklerinin nasıl pişirileceğini bildiğim bir şefe sormalıyım...'

Bu arada, gözlerimi kapatan bir 'göz bağı' var ama işe yarayıp yaramayacağını bilmiyorum.

'Yemeyi sonraya saklayalım.'

Bir gözü daha kalmıştı ama onu almaya zahmet etmedim.

Gece görüşü becerisi 1. seviyede maksimum seviyeye ulaşmıştı, bu yüzden başka bir tane yemenin bir faydası olmayacaktı.