Akademinin Kör Kılıç Ustası Oldum

Bölüm 45: Düello

'Neden gelmiyor?'

Büyük bir kalabalık toplanmıştı ama Zetto gelmiyordu.

“Bu kalabalığı nasıl topladım…?”

Bu, günlerdir öğrencilere fısıldadığım, son sınıf, birinci sınıf, tatlı dilli öğrencileri araştırdığım bir söylentiydi. Her şey benim lehimeydi.

Labirent antrenmanı bitmiş olmalı.

Doğal olarak, öğrenciler arasındaki sohbetler bir kez daha canlı olabilirdi ve özellikle son sınıf öğrencilerinin olağan eğitimden daha heyecan verici bir şeye ihtiyaçları vardı.

Ama Zetto gelmeseydi bu kaybedilmiş bir dava olurdu.

Artan itibarını zedeleyecekti ama gelmezse benim kazanacak hiçbir şeyim yoktu.

"Ne zaman geliyor?"

"Lycanthrop'u yakaladığına emin misin?"

"Başı elleri arasında dışarı çıktı."

“C sınıfında olduğu için bunu sabırsızlıkla beklemiyorum…”

Herkes beklemekten yorulmuştu ve ben onun gelmesini beklerken boğazım yanıyordu.

Aniden girişin yakınındaki öğrencilerin bağırdığını duydum.

Eğitim merkezinin girişine doğru baktım ve onu Yuri ile birlikte yürürken gördüm.

Zetto arenada ve tüm gözler onun üzerinde, bende değil. Bu bile bana biraz heyecan veriyor ve vücudum hafifçe titriyor.

Onu yenersem üzerime yağacak bakışları ve ilgiyi şimdiden hissedebiliyordum.

"…İyi misin?"

Bu düelloyu organize etmekten sorumlu olan akademi personeli bana endişeyle sordu.

"Ben iyiyim."

Doğruldum ve personele cevap verdim.

“Ne kadar kalabalık bir insan... C Sınıfında olduğunuzu duydum ve sizi destekliyorum. Akademideyken ben C sınıfındaydım, dolayısıyla o A sınıfında olsa bile farkın ne kadar büyük olduğunu bilmiyorum. Bazen düellolar sırasında yetenekleri gelişen öğrenciler oluyor…”

"Ah teşekkürler."

Personelin açıklamasını dinleyince bastırmaya çalıştığım heyecan yeniden alevlendi.

'Bir düello sırasında uyanmak ve ezici bir zayıflık...'

Böyle bir senaryo o kadar da kötü olmazdı.

Ne olduğunu anlamadan Zetto yüzünde arsız bir sırıtışla önümde duruyor.

“Bu düello hayali bir alemde gerçekleşecek. Sihri bozabilecek hiçbir şey taşımamalısınız ve bu resmi bir maç olmadığı için kazanma veya kaybetme durumunda herhangi bir ceza veya ödül yoktur. …Herhangi bir itiraz?"

Zetto ve beni kontrol eden personel dönüşümlü olarak sordu.

Başlamak için sabırsızlanıyordum.
Arenadaki atmosfer yoğunlaşırken vücudum karıncalandı ve titredi.

“Madem ceza ya da ödül yok dediğinize göre konuşsak, sözlü bir 'söz' versek sizce sorun olur mu?”

Zetto, çalışanın sorusu karşısında hazırlıksız yakalanarak ağzından kaçırdı.

"Sadece eğlence için."

Soru sorarcasına başımı eğdiğimde Zetto ekliyor: "Bu sadece eğlence için." Dün onunla tanıştığımda bundan bahsedilmemişti.