Normalde burda olmaması gereken ama yine de burada olan sekizinci kişiye kaydı gözüm. Neden burada olduğunu tartmaya çalıştım aklımda ama beni çoktan terk etmiş birinin burada olmasına ni anlam veremedim.
"Neden söylemedin?" Gözlerimi Lydia'ya çevirdim.
"Söylesem ne fark ederdi ki Lydia? Bana o şekilde yüklenmemiş mi olurdun? Ama bil bakalım ne? Senin de bana ne kadar güvendiğini ya da beni ne kadar dinlediğini görmüş oldum."
"Nasıl ne fark ederdi Angela? En azından kalbin kırılmazdı ki hala onu nasıl sen öldürmedin anlamış değilim. Hala sen öldürmüşsün gibi hissediyorum." Beni dinlememesi suçunu beni suçlayarak kapatmaya çalışmasına karşılık sadece gülümsedim ayrıca doğru hissediyor olması da gülümsetti beni.
"Benim kalbimi kırmanı ben değil sen seçtin Lydia. Yani bu benim değil de senin suçun, kalbimi kırmayı seçmen senin suçun ki başaramadın Lyds kırık olan bir şeyi bir kez daha kıramadın.
Onu ben öldürmedim ama öldüredebilirdim, ben katillere büyüdüm Lydia benden her an her şeyi beklemelisiniz. Ah ayrıca içindeki his de şu yüzden geçmiyor olabilir, onu fiziksel olarak ben öldürmedim ama ben öldürttüm, ana sebep benim yani" omzu silkerek söylediğim şeyle gözleri hafifçe aralanırken bir şey demedi
"Neyden bahsediyorsun Angela? İsaac'den bahsediyorsan O zaten piş-"
"Pişman olsa ne fark eder Lydia? Beni delirtme. O beni terk etti anladın mı? O beni bırakıp gitti. Hem de ona ihtiyacım olduğu zamanda. Yıllar sonra bulduğu kız kardeşini önemsemedi ve gitti. Ayrıca belki de size anlatmadığımız şeyler vardır, değil mi Derek?" Herkesin kafası Derek'e döndü. Ama o sadece bana bakıyordu. Ben de ona. İsaac konuşmaya başladı.
"Aranızda neler olduğunu anlatmak ist-"
"Sana ne? Sen kimsin ki?!" tısladığımda herkesin kafası bana döndü.
"Evet Derek beni incitmiş olabilir, ama sen? Sen beni terk ettin! İsaac! Terk ettin! Eğer birine hesap soracaksan bu ne benim ne de o. Anladın mı? Sen döndüğünde seni hemen affedeceğimi mi sandın?! Böyle bir şeyi sanman için ya benim aptal olmam lazım ya da senin.
Evet Derek'le iyi şeyler yaşamamış olabilirim ama sen benim kalan tek gerçek ailemdin ki ben de senin ve sen aileni terk ettin.Ben senin için en sevdiğim insanları bırakıp geldim. Şu an anladım aslında onların benim gerçek ailem olduğunu ve ben onları bıraktım. Hem de ne için senin için! Bir gün seni affetsem bile asla en çok seni sevmeyeceğim. O hakkı sen kendinden söke söke aldın." gözlerimde yaşlar akıyordu ama ben bunu umursamadan gülümsedim ve devam ettim.
"Derek biz birbirimize söz verdikten 2 ay sonra neden beni aldattın? Beni o kadar mi değersiz görüyordun yoksa 'sarhoştum hatırlamıyorum' yalanını mı kullanacaksın? Ha? Ben senin için burada kaldım farkındayız değil mi? Yani burada kalmak için hiçbir sebebim yok. Buradan gideceğim ve siz de hayatınıza devam edeceksiniz." Derek ağzını açtı ama konuşamadan geri kapattı.
''Hiçbir yere gidemezsin.'' AHAHAH NE?
"Ahahahaha ne?! Senden izin alan kim İsaac? Ben de sana aynı şeyi söylemiştim hatırlıyor musun? Ama sen ne yapmıştın? Sevgilinin babası için beni terk etmiştin. En azından ben kendim için gidiyorum. Sen beni sevdiğin kız için değil onun babası için terk ettin beni." Isaac ağzını bile açamamıştı ben çok doluyum çok sinirliyim, 526 saattir bir şeyler söylüyorum ama hala daha sinirliyim bu sefer Lydia'ya döndüm
"Sen Lydia Sen beni daha dinlemeden yargılamaya başladın açıklayayım dedim hayır dedin susturdun beni. Konuşmama bile izin vermedin. Hani sen benim yakın arkadaşımdın? Hani seviyordun beni? Yakın arkadaşlar böyle yapmaz. Ben böyle öğrenmedim. Kimse bana böyle şeyler olacağını söylemedi. Bana aile her şeydir dendi. Aile saydığın herkes senin her şeyindir onları koruman gerekir dendi ama ben bunu neden göremiyorum? " onları daha fazla görmek istemediğimden dolayı verecekleri cevapları umursamadan oradan çıktım çünkü bu şeye daha fazla katlanamam. Buradan da gideceğim. Eski hayatımı geri istiyorum. Tamam belki arada sırada kavga ediyorduk ama onlar beni seviyor ve dinliyorlardı.
Bana en iyi gelecek yeri biliyorum. Ormana doğru yol aldım. Daha önce üzerinde uluduğum taşa geldim ve üzerine oturdum. Düşünmeye başladım. Kurdun beni kaçırdığı günü, Isaac'i tekrar bulduğum günü, Derek'i, Lydia'yı, Allison'ı kısacası Her Şeyi. Bu yaşadıklarımı nasıl atlatacağımı hiç bilmiyorum.
Eve geri döndüğümde neyle karşılaşacağımı bilmiyorum ama en azından onların beni sevdiğini biliyorum. Onlar benim buraya gelmemi istemediler bile ama her şeyde bana destek oldukları gibi bunda da her zaman yanımdalardı. Gelip bana buradan ev aldılar ya ev! Ama bunların hepsi boşaymış resmen. Şimdi geri döneceğim artık ne yapacağımı bilmiyorum bile ama en azından mutlu olabilirim ha? Belki de hayatımın bu kısmını sildiririm bile?
Ya da atarım kendimi buradan aşağıya ve ileride ki acımı da engellemiş olurum? Evet kurt kadınım ama buradan da atlarsam kurtulamam herhalde? Aileme bu acıyı çektirmeye hakkım var mı? Peki kendime bu acıyı çektirmeye hakkım var mı? Taşın üzerinde ayağa kalktığımda artık bir karar vermiştim. Burada daha fazla kalmak istemiyorum.
Ben bunları biraz daha düşünürken durduğum taşın yan tarafında bir el gördüm. Küçük bir çığlık atıp aceleyle taştan indim ve kimin eli olduğunu anlamak için o tarafa doğru bakmaya başladım.
Hassiktir
*********************
Ara Bölüm oldugundan bu kadar çabuk ve kısa bir sekilde geldi . ıııı eger sürpriz istiyorsanız kimin geldigini tahmin edin yoksa hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz.
Öpücüklerimle
Sınır
5 oy
3 yorum