Uyandığımda beyaz renk gözlerimi kamaştırırken gözlerimi kırpıştırdım. Sonunda gözlerim kendine geldiğinde etrafa baktığımda sefil olan arkadaşlarımı görmemle kaşlarım çatıldı. Sanırım Melissa odaya fazladan birkaç sandalye getirmişti ki odaya herkes sığmış. Ancak kafamı çevirdiğimde Derek'i görebilmiş olmamla gülümsedim. Benim güzel bebeğim
"Aa hey bakıyorum da uyanmışsın." Kapının sesinden sonra duyduğum Liam'ın sesiyle ona dönüp gülümsedim büyükçe.
"Evet görülebildiği gibi" gelip yanımdaki koltuğa oturduğunda kahvesini ağzına götürecekken kahvesini elinden alıp içmeye başladım.
"Hey hadi ama! O benim kahvemdi. Sana kahve yasak değil mi hem?" Omuz silktim.
"Yasaksa da çok umurumda olduğu söylenemez." Bana ufakça göz devirdiğinde kaşlarımı kaldırdım
"Şimdi gidip yenisini almalıyım ve oldukça üşengeç biriyimdir"
"Kurt adam olduğuna göre oldukça hızlı bir şekilde gidip gelebilirsin. Biliyorsun değil mi?" Omuz silktiğinde gözlerindeki ifade hiç hoşuma gitmedi.
"Korkuyorsun değil mi?"
"Neyden korkabilirim ki?"
"Kurt adam olduğunu kabul etmekten." gözlerini kaçırıp ufakça kafasını salladı.
"Ben de korkuyordum ve senden de oldukça küçüktüm" kaşlarını kaldırıp bana baktığında gülümsedim.
"İnsanlara zarar vermekten korkuyordum ve bu korku hiç gitmiyordu ama kontrol etmeyi öğrendiğimde Kurt adamlığın verdiği avantajları sonuna kadar kullandım ve senin de Scott gibi bir alfan olduğu için mutlu olmalısın. Aman tanrım hayatımın en uzun konuşmasını yaptım."
"Scott'u seviyorum" gülümseyip kafamı salladım. Onu sevdiğini görebiliyorum.
"Derek'i gerçekten seviyor musun?" bir süre sonra konuyu değiştirdiğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Tabii ki de seviyorum sevmesem neden onunla birlikte olayım ki?"
"Yani bilmiyorum sinirli, asabi, gıcık sevilecek bir tarafı yok gibi. Hatta bir kere benim sopamı kırmıştı ve ben de onun üstüne atlamıştım "
"Sen Derek'in üstüne mi atladın ahahahah.'' umutsuzca kafasını salladı
''Ayrıca size öyle olabilir ama bana öyle davranmıyor."
"Nasıl yani?" Gözlerimi Derek'in güzel suratına çevirdim
"Dediğin gibi size gıcık, sinrili, asabi davranıyor olabilir ama konu ben olunca bana kahvaltı hazırlıyor, hata yaptığında özür diliyor, şakalarıma gülüyor ya da ne bileyim gülümsüyor. Aslına onu o kadar uzun süredir de tanımıyorum ama kalbim haline geldi biliyor musun Liam? Onsuz bir hayat düşünemiyorum bile." Yeniden onda döndüğümde şaşkınlıkla açılmış gözlerini gördüm.
"Aman tanrım o Derek ile tanışmayı çok isterdim"
"Ee sende birileri var mi?"
"Hayır ama hayran çok da ben beğenemiyorum"
"Tabi ki Tabi ki"
"Ne sandın." o kocaman gülümsemesini gösterdi. Bende aynı onun gibi yaptım ve kahvemin bittiğini fark ettim
"Git bana ve kendine kahve al küçük"
"Yani illa beni yoracaksın öyle mi?"
"Ne yani ben mi kalkayım yerimden" dudaklarımı büzüpmona baktığımda çaresizlikle kalktı ayağa