YANLIŞ ASKER || •texting•

1.9

oy ve yorum atmayı unutmayın lütfen🦧

iyi okumalaarrr(:

🦩

Konumu atmamın üzerinden on dakika geçmişti ve benim midemde heyecandan kangurular tepiniyordu.

Ama kötü bir haberim vardı.

Hava oldukça bulutluydu ve yağmur yağma olasılığı çok yüksekti.

Benim şanssızlığım şaka mı!?

Telefonumun kamerasını açıp tipimi kontrol ettim. Son kez etrafta oynayan bir çocuğu yanıma çağırdım. "Nasıl olmuşum" dediğimde çocuk parmağını bana doğru 'seni gidi seni' der gibi salladı.

"Kiminle buluşacaksın zilli," dediğinde çocuğa gülerek baktım. Zamane çocukları bir hayli akıllıydı. Ben bunların zamanındayken kendi bokumu temizleyemiyordum.

"Bir arkadaşım gelecek de, söyle bakalım nasılım? Güzel miyim? Tipim düzgün mü?" dediğimde önden ikisi çıkmış dişini göstererek güldü ve başını salladı.

Tanımadığım bir veletten de onay aldığıma göre hazırdım.

İnanılmaz heyecanlıydım şu an. Nerde kalmıştı bu? Bir kız bu kadar bekletilmemeliydi. Rolleri değişmiştik sanırım.

Tam Yalçın'a yazacakken onun mesajı geldi.

Yalçın: merhaba küçük kız nerdesin

Yalçın: seni bulamıyorum

Siz: MWĞQMSWĞÖAÖS

Bu kadar heyecanlıyken bile güldürebilmişti beni.

Etrafıma bakınırken çaprazımda duran kaydırağın yanında sırık gibi duran Yalçın'ı gördüm. Kaşlarını çatmış etrafına bakıyordu.

Boya posa bak. Şu endama bak. Boyu baya uzun duruyordu. Yanına gitmeden önce hızlıca süzdüm onu.

Beyaz bir gömlek ve siyah kot pantolon giymişti. Sade ama şık duruyordu. Saçları yine kısaydı oldukça.

Lan harbi çok yakışıklıydı.

Hâlâ kaşları çatılı etrafına bakarken nihayet beyefendi beni görebilmişti.

Beni gördüğü gibi tek kaşı usulca havalandı. Alt dudağını yalayarak büyük adımlarla bana doğru gelmeye başladı.

Üzerime doğru adeta bir katil edasıyla gelirken ortama ayak uydurup küçük adımlarla geri gittim bende. Bu hareketim onu gülümsetmişti.

Kaslı kolunu uzatıp belimden yakaladı beni. Kalbim yerinden çıkmış gibiydi. Kendine çok fazla yaklaştırmamıştı ama yoğun parfüm kokusunu almıştım. Şişeyi üstüne boşaltmıştı sanki mübarek.

"Nereye kaçıyorsun bakalım?" dediğinde uzun boyundan dolayı başımı kaldırarak baktım ona. Göğsüne ancak geliyordum. Ve sesi, telefondakinden çok daha gür aynı zamanda da kalındı. Çok güzeldi.

"Sen öyle katil gibi gelince bende kaçayım dedim," deyince gülerek elini çekti belimden. Ben öyle iyiydim halbuki.

"Hmm, yüz yüze gelince daha sert olursun sanıyordum. Yine çocuk gibisin. Yanlış anlama he, bu çok güzel ve tatlı bir özellik," dediğinde utançtan parkı sırtlayıp gidesim gelmişti.

"Teşekkür ederim," diyerek mırıldandığımda aniden gürleyen gök ile ikimiz de birbirimize baktık.

"Şu an bu olmuş olamaz ya," dediğimde cebinden araba anahtarı çıkarıyordu.

"Parkın ortasında dikiliyoruz direk gibi, gel gidelim arabaya."

"Beni bilemeyeceğim de senin direk gibi dikildiğin kesin," diyerek güldüm.