YANLIŞ ASKER || •texting•

3.0

vote verdiysek başlayalım

iyi okumalarr

---

Sabah kendiliğimden erkenden uyanmış Yalçın'ı uyandırmadan güzel bir kahvaltı hazırlamıştım. Bugün de işe gitmemiştim ve bu gidişle artık izin alamayabilirdim.

Sucukları doğrarken bir yandan da kızarttığım ekmeklere baktım. Az daha dururlarsa yanacaklardı. Sucuğu bırakıp ekmeklerle ilgilenmeye başladım.

Aniden arkamdan belime dolanan kollarla korkuyla yerimde sıçradım.

"Günaydın güzelim. Ne yapıyorsun?" Yalçın'ın sesini duymamla rahatladım. Yeni uyandığı için sesi boğuk ve daha kalındı.

"Günaydın. Sen uyanmadan kahvaltı hazırlayayım dedim," diyerek ekmekleri ters çevirmeye başladım.

Yalçın yüzünü boynuma gömüp derin bir öpücük bıraktı.

"Birlikte hazırlardık, niye erken uyandın?" diyerek gece uyumadan önce ona babamın dolabından verdiğim kısa gelen beyaz atleti çıkardı. Rahat edemez diye vermiştim ama Yalçın'a biraz küçük gelmişti.

Geniş göğsü ve kaslı kolları meydana çıktığında dudağımı yalayarak baştan aşağı süzdüm.

Altında da yine babamın olan kareli kısa pijama vardı. Ondan da rahatsız olmuş olacak ki değiştirmeye gitti.

Tam bir baba gibi görünüyordu.

Bir dakika içinde yine üstü çıplak, altında siyah kot pantolonla girdi mutfağa.

Pantolonuna taktığı kemerle de ayrı çekici görünüyordu.

Biscolata erkeği.

"Kahvaltı yapamayacaksın bu gidişle," demesiyle vücudundan çektim gözlerimi.

"Niye ki?"

"Gözlerinle yedin beni," diyerek kızarttığım ekmek tabağını masaya koydu.

İki gündür birlikte kahvaltı yapıyorduk, bu gece aynı yatakta birbirimize sarılarak uyumuştuk.

Sanki evli bir çift gibi.

Bir anlığına Yalçın'la aynı evde yaşadığımızı, evli olduğumuzu düşündüm. Ve bu hayal beni delicesine heyecanlandırdı.

"Çıplak gezme o zaman sende," diyerek üste çıktığımda yaptığım sucuklu yumurtayı da masaya koyup kahvaltı sofrasını tamamen hazırladım.

"Sende öyle gez eşitlenelim," dediğinde arsızlığına diyecek laf bulamadım.

Oldukça açık sözlü ve belki biraz ucundan kuduruk bir adamdı. Böyle olması elbette hoşuma gidiyordu. Daha görmediğim taraflarını görmeyi heyecanla bekliyordum.

"Nasıl bir adamla sevgili olmuşum ki ya ben?"

"Sadece sana doyamayan ve yanındayken özleyen bir adamla sevgilisin yavrum," diyerek çaylarımızı doldurdu.

Karşılıklı oturup ikimizde aç olduğumuzdan dolayı sessizce yaptık kahvaltımızı. Arada bir Yalçın da yedirdi tabii bana.

"Ay şiştim." Tıka basa dolmuştum. Şişen göbeğimi okşayıp hâlâ Yalçın'ın ağzıma uzatmakta olduğu ekmeği reddettim. Az daha yersem bayılacaktım.

"Uçak geliyor, aç bakayım ağzını," deyip ekmeği zorla yedirdi bana.

"Çocuk muyum ben ya? Çatlayacağım vallahi yeter."

"Tamam tamam. Bu sondu."

"Allah razı olsun ya. Bu son diye diye bir sürü şey yedirdin."

"Fena mı oldu? Küçücüksün kilo al biraz."