YANLIŞ ASKER || •texting•

2.0

oy ve yorum atmayı unutmayın lütfen☆

iyi okumalaar:*

"Sen geç otur Gül, kusura bakma bu arada dedem gitmişti ne ara geldi hiç haberim yok," dedikten sonra koltukta uyuyan dedesinin yanına gitti hızlıca.

Şaşkındım şu an fazlasıyla.

"Dede," diyerek yaşlı adamı omzundan dürtükledi. Dedesi bir anda cin görmüş gibi gözlerini kocaman açarak Yalçın'a baktı.

"Ne var eşek sıpası?" dediğinde sesinden de bir hayli yaşlı olduğu anlaşılıyordu.

"Babaannemin yanına gidecektin hani sen? Unuttun mu onu?" Yaşının getirisi olan hafif kamburuyla anında ayaklandı.

"Niye önceden haber vermiyorsun," demişti ki köşede dikilen beni gördü. "Tabii karı kızdan aklına gelmemiştir," diyerek yerdeki bastonuyla Yalçın'ın kalçasına vurdu. Kendimi oldukça ciddi bir ortamda hissettiğim için gülemedim.

"Kim bu kız? Dünkü kızın üstüne kuma mı getirdin pezevenk," demesiyle anında kaşlarım çatıldı. Ne demekti dünkü kız!?

"Bey amca yanlış anladınız. Yalçın'ın arkadaşıyım ben," diyerek olaya el attığımda bastonu bana doğru salladı.

"Dolaşma evladım bu oğlanla. Kuma üstüne kuma getiriyor bak benden demesi," diyerek yavaş yavaş yürüyerek yanıma geldi.

Yalçın'a baktığımda ağzını oynatarak 'yalan söylüyor' diyordu. Şimdi ben bu eski toprağa mı inanayım yoksa Yalçın'a mı?

"Yaa bey amcacığım, başka ne hünerleri var oğlanımızın?" dediğimde birkaç saniye düşünür gibi yaptı.

"Güvenme bu oğlana kızım, torunum diye demiyorum çok çapkındır," diyerek elini çeneme koydu. "Diğerlerine göre pek de güzelsin maşallah," dedikten sonra elini iki işareti yaparak kendi gözünü gösterdi. Daha sonra da Yalçın'a çevirdi.

Sanırım gözüm üzerinde demek istiyordu.

"Dede hadi git Allah aşkına ya," diyen Yalçın sinirlenmiş gibiydi. Yüzü kızarmıştı ve eliyle sürekli saçlarını çekiştiriyordu.

"Sus terbiyesiz, karı kızdan anayı babayı unuttun," diyerek homurdana homurdana çıktı evden.

Şimdi gel gelelim Yalçın efendiye.

"Kusura bakma Gül dedem biraz eski kafa. Seni sinir etmek için dedi onları pek takılma," diyerek koltuğa yayıldı. Bir ayağının bileğini diz kapağına koydu.

"Ya ya ne demezsin, eve karı kız atıyormuşsun da haberimiz yokmuş," dediğimde büyük bir of çekti.

Kucağımda köpekle karşısındaki koltuğa oturdum bende. Evin her yeri gri ve beyaz ağırlıklıydı. Ortada camdan koca bir sehpa vardı ve üzeri şeker doluydu. Bir tane alıp attım ağzıma. Kahveliydi ve ben bayılırdım kahveli şekere. Neyse şimdi konumuz şeker değildi.

"Dünden bahsediyorsan, gelen arkadaşım Eser'in sevgilisiydi. Burda çantası kalmıştı benden rica ettiği için getirmiştim. Kız eve girmemişti bile!"

"Dünden öncekilerde yapıyordun yani?" diyerek hiç soru sormamışım gibi Şerafettin'in tüylerini okşuyordum.

"Yok kızım ya, ne işim olur? Pezevenk miyim ben?" dedi ve televizyon ünitesinde duran sigara paketini aldı. Sigara kullandığını tam şu an öğreniyordum. Daha hakkında öğreneceğim çok şey vardı.

"Hay sikeyim ya," diyerek boş olduğunu düşündüğüm paketi elinde sıkarak sehpaya fırlattı. Bu ne iyi bir karşılamaydı böyle.

"Sigara kullandığını bilmiyordum," dediğimde çekmecelere bakıyordu.