YANLIŞ ASKER || •texting•

3.4

yıldızı turuncuya boyadıysak başlayalım

iyi okumalar:)

***

Gözlerimi yüzümde dolaşan parmaklarla araladığımda Yalçın'ın yeşillerine rastladım. Gülümseyerek beni izliyordu.

Yatakta biraz gerinerek gözlerimi ovuşturdum. "Günaydın sevgilim," dediğimde tek kolunun üzerinde yükselerek dağılan saçlarımı eliyle geri ittirdi.

"Günaydın yavrum."

"Ne zaman uyandın? Erken değil mi daha?"

"Yanımda böyle bir güzellik yatarken uyanmamak haksızlık olurdu," diyerek alnımı öpüp kalktı yataktan.

Sadece sıkı kalçalarını saran siyah baksırıyla duruyordu. Bana dönüp "Sen uyu yavrum, ben kahvaltı hazırlayayım," dediğinde başımı iki yana sallayarak reddettim.

"Uykum yok ki, birlikte hazırlarız," diyerek kalktım.

"Sen nasıl istersen."

Göbeğime kadar sıyrılan atletimi aşağı çekiştirdim. Gece sütyen giymemiş öylece uyumuştum.

Komodinin üzerine fırlatılmış sütyenimi elime aldığımda Yalçın beni süzüyordu. Aklıma gelen fikirle arkamı döndüm. Biraz zorlasam fena olmazdı.

Kaşınıyoruz ama neyse.

Atletimin askılarını aşağı indirip sütyenimi üzerime geçirdim. Yalçın'a dönük olduğum için sadece sırtımı gördüğünü sanıyordum, ta ki nefesini ensemde hissedene kadar.

Ellerimi sırtımdan çekip sütyenimin klipsini kendisi taktı. Boynuma eğilip dün ısırdığı yerlere ufak bir öpücük kondurdu.

"Biraz fazla iz olmuş gibi yavrum, özür dilerim tutamadım kendimi." Bunu sorun ettiğimi mi sanıyordu gerçekten?

"Senin de benden pek farkın yok ki, eşitiz bu durumda," diyerek ona dönüp bende iz bıraktığım yerini öptüm.

"Pençelerini göstermekten hiç çekinmedin zaten," dedi ve yerdeki pantolonunu üzerine geçirdi.

Ellerimi kaldırıp uzun, bordo ojeli tırnaklarıma baktım. Dün hiç acımadan omzunu sürekli tırnaklamıştım.

Yalçın'a gülerek odamdaki banyoya girdim. Aynanın karşısına geçtiğimde gördüğüm izler bir an beni duraksattı. Boynum ve boğazım morluklarla doluydu.

Bana dün geceyi hatırlattıklarında kudurmamak için hızlıca yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladıktan sonra çıktım banyodan.

Hemen ardımdan yanağımdan makas alıp Yalçın girdi. Dolabımdan siyah bir şort ve beyaz bir askılı çıkarıp yatağın üzerine attım.

Üzerimdeki şortu ve askılıyı çıkarıp yatağımın üzerindekileri giydim. Biraz da boynuma parfüm sıktım. Sevgilimiz vardı sonuçta, güzel kokmalıydık.

Aşağı inip mutfağa girdim. Balkon kapısı açıktı hâlâ. Hava sıcak olduğu için kapatmadım kapıyı. Çaydanlığa su koyup ocağa bıraktım.

Dolaptaki hazır kahvaltılıkları masaya koyup sucuğu doğramaya başladım. Yalçın hâlâ inmemişti.

Yumurtayı çırpmaya başlarken arkamdan kollar belime dolandı. Bedenimi göğsüne yasladım.

"Ben yapayım yavrum, otur sen," diyerek kızarmış ekmekleri koydu masaya. Yumurtayı tavaya döktükten sonra çok pişirmeden aldım geri.

Sandalyeye oturduğumda Yalçın'da çaylarımızı doldurup karşıma oturdu.