2.8

18.7K 797 200
                                    

vote vermeyi unutmayınn

iyi okumalar:)
____

Yalçın'ın 'istesen de seni bırakmam' deyişinin üzerinden dakikalar geçmişti. Ben ise hâlâ öpüşünün etkisindeydim.

Keşke daha çok öpseydi.

"Hislerim tek taraflı sanıyordum," dediğimde dizlerime koyduğu başını bana doğru kaldırdı. Konuştuğum için mutlu gibiydi.

"Ben seni öpünce tokadı basarsın diye düşünmüştüm. Meğer hanımefendi dünden razıymış."

"Laf değil icraate bakıyoruz," deyip göz kırptığımda koltukta doğrularak kolunun birini üstümden yana attı.

"Ben şimdi o bal dudaklarının tadını aldım bir kere, bağımlı olurum haberin olsun."

"İzin verdiğim sürece öpebilirsin şekerim." Elbette şaka yapıyordum. Hatta şu an bile öpse gıkım çıkmazdı. Seve seve karşılık verirdim.

Öyle de oldu.

Şak diye yapıştı dudaklarıma.

Öpmeden önce dişlerini nazikçe geçirdi, bu hareketi canımı yakmamış aksine hoşuma gitmişti.

Anın tadını çıkara çıkara öptüm onu. Nefessiz kalıp geri çekilmesi için saçlarını çekiştirene kadar öptüm.

Geri çekildiğinde boğuk sesiyle konuşarak yüzünü boynuma yasladı.

"Seni dakika başı öpmek istiyorum, bu istek normal mi güzelim?" dediğinde konuşurken dudakları boynuma değiyordu.

"Bilmem," diyerek elimi kısa saçlarına koydum. Saçlarını okşarken Yalçın'da dudaklarını boynuma bastırdı. Öpücüğü içimi gıdıklamıştı.

Güler gibi bir nefes aldığımda bunu fark ederek birkaç kez daha öptü boynumu. Fark etmeden saçını sertçe çektiğimde dişlerini boynuma geçirdi.

Ufak bir inleme firar etti ağzımdan. Hafif canım yanmıştı ama sorun değildi. Isırdığı yeri ıslak dudaklarıyla defalarca öptü.

Biraz temas bağımlısı mıyız ne?

"Ne olduk biz şimdi?" dediğimde kolunu yandan çekip yanıma oturdu ve beni göğsüne çekti.

"Biz olduk." Yeterince açıklayıcı.

"Bende amca oğlu olduk sanıyordum," diyerek göğsündeki parmaklarımla ritim tuttum.

"Sus kız. Gayet açık değil mi ne olduğumuz?"

"Ben senden duymak istiyorum belki."

"Seni öptüm, söylediğim cümlelerle yeterince açık ettim. Ama yine söyleyeyim, artık benimsin ve sevgilimsin."

Şimdi şuracıkta öleceğim o olacak.

Ölüm nedeni: ani kalp krizi.

"Henüz çok erken. Yani bilmiyorum erken hissediyorum. Ama aynı zamanda doğru olan da buymuş gibi. Daha birkaç hafta önce sıkıldığımda yazdığım bir yabancıyken, şimdi bu durumda olmamız bana kendimi çok iyi hissettiriyor," dediğimde saçlarımı okşuyordu.

Karşımızdaki televizyonun siyah ekranında yansımamız vardı.

O kadar güzel duruyorduk ki.

Yalçın, benim için doğru zamanda gelen doğru insandı.

Yabancı ama bir o kadar tanıdık.

"Sana karşı bir şeyler hissettiğimi ilk ne zaman anladım biliyor musun?" dediğinde devam etmesi için iki kere göğsüne yavaşça vurdum.

"Mesajlaşırken zaten hoşuma gidiyordun. Benimle tatlı tatlı kafa bulup engelledikten sonra ne zaman yazacağını bekliyordum. Sonra buluştuk ya, o gözlerini gördüğüm gibi içinde kaybolacağımı hissettim. Gözlerin beni çekti içine, daha da çıkamadım o yeşilliklerinden," dediğinde göğsünde ritim tutan ellerim duraksadı.

"Hmm," diye mırıldandığımda parmakları saç diplerime öyle güzel masaj yapıyordu ki uykum gelmişti.

"Bu arada, ettiğin o bedduayı hâlâ geri almadın yavrum," dediğinde güldüm.

"Şu an geri alamam."

"O nedenmiş?"

"Almak istemiyorum çünkü, eğer beni üzersen geçerli olsun diye."

"Sanırım bir manyakla sevgili oldum," dediğinde tırnaklarımı göğsüne geçirdim.

"Sevgilinle düzgün konuşman gereken konular var, sevgilim." Son kelimeyi derken biraz utanmıştım ama beni görmediği için dudağımı ısırarak bu utancımı bastırdım.

Az önce ısırdığım yeri ısırmıştı.

"Sevgilin o ağzını yesin senin," dediğinde göğsüne yaslı başımı kaldırdım.

"Senin de aklın fikrin orda," diyerek dalga geçtiğimde dudaklarımı parmakları arasına alıp büzdü. Dudaklarım 'o' şeklini almışken sert bir öpücük kondurdu. Başımı döndürüyordu resmen ya.

"Diyene bak, içinden öpmemi istiyorsundur kesin." Dudaklarım hâlâ parmaklarının arasında olduğu için konuşamıyordum.

Bırakması için elimi rastgele bacağına atıp sıktım. Kısık inlemesi kulaklarımı doldurduğunda sıktığım şeyin bacağı olmadığını anlamam geç olmuştu.

"Derin sularda yüzüyorsun güzelim, yapma," dediğinde bunu bilerek yaptığımı düşünmüş olması kafamı yere gömme isteği getirmişti.

"Bilerek yapmadım ki, bacağın sandım."

"Sayende bir bacak oldu zaten," demesiyle gözlerim kocaman açıldı. Bu kadar açık sözlü olmasına gerek yoktu!

"Terbiyesiz terbiyesiz konuşmasana ya."

"Daha terbiyesiz olduğum günler de gelecek," deyip kurnazca gülümsediğinde utanarak başımı boynuna gizledim.

Şu an kafama dank eden bir şey vardı.

Biz resmen sevgiliydik.

Aynı isime ve mesleğe sahip biri tarafından aldatılıp yine aynı benzer biriyle sevgili olmam kaderin bana götüyle gülmesiydi herhalde.

"Yalçın, biz sevgiliyiz farkında mısın?"

"Evet yavrum sevgiliyiz."

"Yani resmen sevgili olduk."

"İstersen dayı oğlu da olabiliriz."

"Yok ebesinin donu."

"İçinde sen olması yeterli."

"Uykum geldi. Saçlarımla biraz daha oynasana."

"Yat bakalım göğsüme, uyu biraz burada. Gece kalabilirim istersen." Annem evde olmadığına göre bu harika bir teklifti. Eve erkek attığımı öğrense kesinlikle beni parçalara ayırırdı.

"Bana ahlaksız tekliflerle gelmeyeceksen olur," dediğimde dalga geçtiğimi anladığı için gülüp eğildi ve alnımdan öptü.

Yok bu adam harbi temas bağımlısı.

"O an ki duruma bağlı."

"Yani bu ne demek?"

"Kesinlikle ahlaksız şeyler yapacağız demek." Göğsüne şaplağı yemesiyle sustu.

Ben ise kalp atışlarını dinleyerek göğsünde uyuyakaldım.

____

bölüm sonu

YANLIŞ ASKER || •texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin