Ares :
Büyük bir gürültüyle odama girdim. Sera'yı yerde görünce şaşırdım. İris kimseyi incitecek biri değildi ve karşısında ki bir alfa nın kızıydı. Onu bu kadar kolay alt edemezdi. İris'e bağırdığım için anında pişman oldum. İris'in yüzünde ki çizgileri görünce Sera'yı gördüğümden daha çok sinirlendim. Luna olacaktı. Evde ki bir yardımcıya zarar vermeyi nasıl düşünebilirdi? İris'e zarar vermeye nasıl cesaret edebilirdi ? İris'in yarasına dokununca gözlerimin içine bakarak söylediği şey kalbimi paramparça etmişti.
'' Aferin alfa. Bu zamana kadar süründe ki kimseye böyle davranmadın. Şimdi gerçek eşim dışarda bir yerde ve sen bana sahte bir eş getirmiş , sürüne zarar vermesine izin veriyorsun.''
Endi'ye bir şey diyemedim. Aztek onun elinden tuttu ve buradan götürdü. Sera'nın saçma sapan bahaneleri dinlerken aklım İris'teydi. Davranışlarını düşünmesi gerektiğini söyleyerek odama gönderdim.
Bu akşam devriye sırası bendeydi. Ormana gittim ve olanları düşünmeye başladım. Geldiğinden beri beni her gördüğünde yavru bir köpek gibi üstüme atlıyordu. Korunmaya muhtaç bir Luna. İstediğim böyle bir şey olmadı hiçbir zaman. Eşimin kurdunu hatırladım. O çok güzeldi. Güçlü bir aurası vardı ve bugüne kadar gördüğüm en güzel kurda sahipti. Sadece eşim olduğu için değil bu zamana kadar bu kadar güzel bir kurt daha önce görmemiştim. İnsanıyla olan bağı hayret vericiydi. Sırf insanı beni istemiyor diye o da kendi iradesiyle tutuyordu kendini. İnsanı neden beni görmek istemiyordu ? Bir daha eşimi ne zaman görebilecektim ? Bu kadar inatçı bir eşe sahip olmak nasıl olurdu acaba ? Bana karşı bu kadar dik durabilecek , benim otoriteme karşı gelebilecek bir eş bir köpek yavrusundan daha çok istediğim bir Luna olurdu. Tıpkı İris gibi. O da inatçıydı. Çocukça bir inat değildi bu. Güçlü ve dediğini yaptırabilen. Tek başına kalsa da hayatta kalabileceğine emin olduğum ama asla tek başına bırakmak istemediğim biri. Onun yerine birini hiç aramadım. Kalmaya ikna edebilirim diye düşündüm. Ama bu akşamdan sonra kesinlikle gitmek isteyecekti. Benim yapabileceğim bir şey yoktu.
Sürüme ait olmayan bir koku dikkatini çekti Endi'nin.
'' birkaç kurt bize doğru yaklaşıyor.''
Gerçekten birkaç başı boş kurdun bir alfayı alt edebileceklerini mi düşünüyorlardı.
Birkaçı kurt formunda birkaçı insan formunda etrafımı sardılar. Sürümle bağlantı kurmaya çalıştım ama olmadı. Bir insan , sanırım başları oydu , tanıdık geliyordu. Konuşmaya başladı.
'' Merhaba alfa Ares seninle tanıştığıma memnun oldum. Sürünle bağlantıyı biz , sana çember olmuşken kuramazsın. İstediğimiz şey çok basit. Luna'yı bize teslim et. Seni ve sürünü sonsuza kadar rahat bırakalım.''
İnsana dönüştüm.
'' Tabii hemen bekle getireyim.'' Yüzümde alaycı bir sırıtış vardı.
'' Alfa Ares , hiçbir şeyden haberin yok. Yanında nasıl biri olduğunu bilmeden nasıl bir güçle beraber olduğunu bilmeden tek başına sürücülük oynuyorsun. Öyle mükemmel bir Luna'ya sahip olmak için çok şanslısın. Ama ona ihtiyacın yok. Onu bana ver. Hayatın boyunca bir daha bizi görmeyeceksin.''
Gerçekten Sera bu kadar güçlü müydü ? evet bir alfanın kızıydı ve bir alfayla beraber olacaktı. Ama ondan hiçbir zaman güçlü bir aura hissetmemiştim.
'' Onu sana vermeden hayatımın sonuna kadar seni görmesem nasıl olur ? ''
'' Kolay olmayacağını biliyordum. Önümde ki tek engel sensin. Seni burada öldüreceğim böylece hem sürünü hem Luna'nı almak daha kolay olacak. Eninde sonunda Ay'ın kızı benim olacak.'' Yüzünde iğrenç bir gülümseme vardı.
Ay'ın kızı ? ne demek istiyordu ? düşünürken bir kurt üstüme atladı. Onu yenmek için kurt halime ihtiyacım yoktu. Etrafımda ki kurtları bir kenara attım. Bu sırada diğerleri dönüşmeye başladı. Endi zaten yer değiştirmek için can atıyordu. Yer değiştirdik. Bunlar daha güçlü kurtlardı. Geriye 3 tane ve o adam kalmıştı. Bir anda yüzüme bir toz bulutu geldi sersemlemeye başladım.
'' Bakalım güçlü alfamız zehirli toza ne kadar dayanabilecek ? ''
Bir tanesini aldım ve oluşturdukları çembere attım. Yukarı doğru güçle uludum. Sürümün ulumalarını uzaktan da olsa duyabildim. Sendelemeye başladım. Bu sırada bir tanesi üstüme atladı. Devam edemeyecektim. Bu toz her neyse beni etkilemeye başlamıştı. Ah keşke şu an İris'i görebilseydim. Üzerimde ki kurt ağzını kocaman açtı ve boynuma doğru bir hamle yaptı.
Birden üzerimden atıldığını hissettim. Sürümün bu kadar hızlı gelmesine sevinmişken Endi bağırmaya başladı.
'' Eşim geldi. Eşimiz bizi kurtarmaya geldi. Ölmemizi istemiyor.''
Bembeyaz kurt üzerimde ki kurdun boynunu parçaladı. Diğeri ona doğru atılırken kalkmak istedim ama kalkamadım. Eşim ona döndü ve tek bir hamleyle onu ağaca fırlattı. Kontrolü mü yoktu yoksa gerçekten bu kadar güçlü müydü ? Adam tepeden baktı.
'' Ay'ın kızı ... hayal ettiğimden daha güzelsin daha güçlüsün. Benimle gel Ay'ın kızı. Geleceği beraber yaratalım.'' Elini ona doğru uzattı.
Hayır! Gidemezdi. Beni bırakıp gidemezdi. Gözleri benimle buluştu. Önce üzüntü sonra daha büyük bir öfkeyle parladı gözleri. Adama döndü ve sesinin çıkabileceği en güçlü şekilde ona doğru uludu. Tam onun üzerine atılacakken adam konuştu.
'' Bekle! Ona tozdan bir zehir verdim. Siz ne olduğunu anlamadan ölmüş olacak. Şimdi buraya panzehri bırakacağım ve sen bana dokunmayacaksın.''
Kararsız görünüyordu. Gidip onu parçalamalıydı. Bir adım geri attı. Adam hızla uzaklaştı. Ben insan formuna dönüyordum. Beyaz kurt bıraktığı kutuyu aldı ve bana getirdi. Bir bana bir kutuya bakıyordu. İnsana dönüşmeyecekti. Kutuya uzandım ve içinde 4 tane şişe gördüm. Aldım ve içtim. Eşim bunun gerçekten panzehir olduğuna inanmasaydı onu öyle bırakmazdı. İçtim ve ona döndüm. Ağaca yaslandım ve o karşıma oturdu.
'' Teşekkür ederim.'' Gözünden bir damla yaş geldi. Elimi uzattım ve kafasını elime yasladı. Gözyaşını sildim. Alnımı kurdunun alnına dayadım. Kokusunu içime çektim. Son nefesimde almak istediğim tek koku buydu. Sonra beni yalamaya başladı.
'' Ne yapıyorsun ?'' yaralarımı yalıyordu. Hiçbir acım kalmamıştı ama hala güçsüzdüm. Havayı kokladı.
'' Korkma. Sürüm benim için geliyor. Sürümüz geliyor.'' Dediğimde gözlerinde endişe belirdi. Arkasını döndü ve koşmaya başladı. Eğer gücüm olsaydı bu sefer gitmesine izin vermezdim. Aztek giden kurdu düşman sanıp peşinden gitmek isteyince durdurdum. Kim olduğunu önce ben bilmeliydim. Bugün hayatım tehlikedeyken hiç düşünmeden benim için gelmişti. Tekrar onu görecektim. Gözlerim tamamen kapandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eşim Aslında Benim Lanetim
LobisomemAh... kokusu , teninin yumuşaklığı , saçlarının karışıklığı , bakışları ve dokunuşu... Her şey olması gerektiğinden daha mükemmeldi. '' Sadece bu gece benimle uyur musun ? '' diye sorduğunda bu kadar ileri gidebileceğimizi tahmin etmemiştim. Bir gec...