Bölüm 29 - +18 yetişkin içerik

1.9K 104 0
                                    

İris:

Remus'un bakışlarında en çok pişmanlık vardı. Hepimiz bir efsanenin gerçek oluşuna şahitlik ediyorduk. Nasıl başladığı belli olan ama nasıl biteceği bilinmeyen bir yolda ilerliyorduk. Evden çıktığımızda Aztek karşımızda bir kadının elini tutuyordu. Eşi olduğunu hemen anlamıştık ama biraz endişeliydi.

'' Tebrikler Aztek.'' Sıcak bir gülümseme vermeye çalıştım.

'' Teşekkür ederim Luna. Bu Sarah biz onunla saldırı sırasında tanışabildik.''

'' Tebrikler beta. Tanıştığımıza memnun olduk Sarah. Hangi sürüdensin?''

'' O bir sürüye ait değil.'' Sarah Aztek'in arkasına geçmişti. Bir an durduk sonra kim olduğunu anladık. Saldırı anında orada bulunmasının nedeni saldırganlardan biri olmasıydı. Ares sinirlenirken elini tuttum. Eğer Aztek onu kabul ettiyse ortada başka bir şey olmalıydı.

'' Yeteri kadar yorulduk. Hadi artık eve dönelim.''

Sessiz bir yolculuktan sonra sürümüze dönmüştük. Neyse ki burada her şey yolundaydı. Ares sürü işleri için ayrıldı ve ben Eris ile vakit geçirdim. Odaya döndüğümde çok boştu. İçimden Ares'e seslendim.

'' Ne zaman geleceksin?''

'' Biraz daha işim var sonra hemen geleceğim. Sen rahat bir duş al ve uyu.''

Belki beraber duş alabilirdik diye düşünerek duşa girdim. Suyu açtıktan sonra içeri girdiğini hissettim. Yanıma geldiğinde çoktan kıyafetlerini çıkarmıştı.

'' burada ne işin var?''

'' Bir şey düşünmeden önce bağlantıyı koparmayı unutmamalısın.'' Yüzünde muzip bir gülümseme vardı.

Dudaklarına yöneldim. Arzuyla öpüşmeye başladık. Ellerimi belimden kalçama doğru kaydı ve onları sıkmaya başladı. İşaretim sızlamaya başlamıştı. Kafamızın üzerinden ince ince sular akmaya devam ediyordu. Bir elimle özel bölgesini sardım , boynuna akan suları yalamaya başladım.

'' Ah... İris...bu çok iyi hissettiriyor.'' Gözleri kapalı aldığı zevki hissediyordum. Gülümseyerek aşağı doğru devam ettim. Onu ağzıma aldığımda zevk içinde hırladı. Kafamı çektim ve ona seslendim.

'' Gözlerini aç Ares.'' Yavaşça tekrar ağzıma alırken tekrar yukarı baktım.

'' Daha fazlasını istiyorsun gözlerini aç.'' Dediğimde gözlerinin laciverti benim mavi gözlerimle buluştu. Bir yandan ona bakıyor bir yandan ağzımı hızlı hızlı hareket ettiriyordum. Ağzıma bir ince bir sıvı geldiğinde kendimi geri çektim ama elimle oynamaya devam ediyordum.

'' Daha fazlasını istiyorum.'' Dediğinde.

'' Ne duruyorsun o zaman.'' Dedim

Arkamı çevirip beni duşun duvarına yasladı. Kollarımı arkadan birleştirdi. Sadece sürtünüyordu. Sırtımı hem öpüyor hem ısırıyordu.

'' Hadi Ares.''

'' Ne istiyorsun İris söyle.''

'' Seni hissetmek istiyorum. Seni içimde hissetmek istiyorum.''

Hızlı bir şekilde içime girdi. Bu sefer şehvet bizi tamamen sarmıştık. Hiç durmadan , yavaşlamadan gittikçe hızlanarak girip çıkmaya devam ediyordu. Kollarımı bıraktığında onları da duvara dayadım. Belimden tutup beni biraz daha eğdi. Üstüme eğilerek işaretimi emmeye başladı.

'' Ah... Ares... ah... devam et...'' nefes nefese kalmaya başlamıştım.

'' Bitsin istemiyorum İris...ama dayanamıyorum.'' Ellerini kalçama koydu. Hem kendinin hem benim senkronize hareket etmesini sağlarken ikimizde aynı anda orgazm olmuştuk.

Arkamı dönüp onu öpmeye devam ettim.

'' Buna asla doyamayacağım.''

'' Ben Luna'm.''

Beraber duş aldık ve uyuduk.

Ertesi gün Aztek Sarah'ı eve getirdi. Ares'in çalışma odasında konuşmaya başladık. Sarah çok endişeli görünüyordu. Sakinleştirici bir çay doldurdum ve önüne koydum.

'' Evet Sarah seni dinliyoruz.''

'' Ben saldırı sırasında tam olarak nasıl oldu bilmiyorum. Bir gün ormanda dolaşırken Luke ile tanıştım. Yirmi iki yaşındaydım ve eşimle daha tanışmamıştım. Hiçbir kurdun yalnız olmaması gerektiğini ona katılırsam eşimi ona verebileceğini söyledi. Eşimi bulmak için bulunduğum yerden gitmem gerekiyordu. Ben de kabul ettim. Onun yanında olan çoğu kurt bu şekilde oradaydı. Daha sonra asıl amacını yavaş yavaş anlamaya başladık. Birini istiyordu Ay'ın Kızı'nı. Onu bulursak hepimiz eşlerimize kavuşabilecektik. Daha sonra saldırı planları ortaya çıkmaya başladı. Çoğumuz bu durumdan rahatsızdık. Saldırıdan bir gün her birimizi teker teker bir kurt çemberinin içinden geçirdi. Bilinçli olarak hatırladığım son şey Tanrıça'nın dünyaya inemeyeceği günün yaklaştığını söylemesiydi. Kendime geldiğimde bir savaşın ortasında Aztek'in eşim olduğunu hissediyordum. Ben gerçekten çok özür dilerim.'' Ağlamaya başlamıştı.

'' Senin için çok olmuş Sarah. Seni suçlamıyoruz. Ne yaptığını bilmiyormuşsun hatta orada ki çoğu kurt bilmiyormuş.'' Minnettar bir gülümseme ile baktı bize.

'' Luke neden bu isim bana yabancı gelmiyor. Sarah şu anda nerede olduklarını biliyor musun?''

'' Ne yazık ki bilmiyorum. Saldırı öncesi taşınma başlamıştı. Nereye gideceğimizi kimse bilmiyordu.''

'' Aztek beni şu kitapları götürdüğün adama götürür müsün?''

'' Tabii Alfa.''

Ares ve Aztek çıkınca bizde Sarah , Eris ve ben sürüde dolaşmaya çıktık. Artık herkes Luna olduğumu biliyordu. Pek çoğuyla tanışmaya çalışıyordum. Herkes çok sıcakkanlıydı.

Eve gelince Ares Luke'nın kim olduğunu bildiğini söyledi.

'' O Gece Sürüsü'nün öldüğü sanılan oğlu. Küçükken çokça görmüştüm. Ama babasıyla olan bir savaşta öldüğü biliniyordu. Remus'la konuşmamız lazım.'' Diyerek onu aradık. Remus'ta en az bizi kadar şaşırdı ve araştıracağını söyledi.

'' Ares belki de o bahsettiğim göle gitmemiz gerekiyordur.''

'' Olabilir İris. Sürüden daha yeni uzaklaştık birkaç gün burada kalalım sonra oraya yolculuğa çıkalım olur mu?''

'' Tamam.''

Ne yazık ki birkaç gün sonra beklemediğimiz bir olay gerçekleşmişti.

Eşim Aslında Benim LanetimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin