Bölüm 7

2.4K 159 1
                                    


İris :

Onu bu kadar savunmasız görmek beni mahvetmişti. Savunmasız olması sorun değildi. Ona destek olmak için eşi olarak yanında olamamak daha çok üzüyordu beni. Eş dokunuşunun sakinleştirdiği bildiğim için bana sarılmasına izin verdim. Ama Sereni daha fazlasını istemeye başlamıştı. Sadece Sereni değil ben de daha fazlasını istemeye başlamıştım. Nefesini boynumda hissederken şefkatim şehvete dönüşüyordu. Boynumdan öptüğünde sanki bütün dünya durdu. Kafasını kaldırdığında dudaklarıma doğru gelirken hayır demeyeceğimi biliyordum. Tam onda başka biri içeriden ona seslendi.

'' Kalk Ares. Eşin sana sesleniyor.'' Sesimde ki üzüntüyü saklayamadım. O da bu üzüntüyü fark etti ama kalkması gerektiğini biliyordu. Seçtiği eşinin , ona ihtiyacı vardı. Ares'in ise bana ihtiyacı vardı. Seçimini yaparak kalktı ve içeri gitti.

Sonra ki üç gün benim için çok zordu. Sera ile tanışmıştım. Eşimin seçtiği eşi. Güzel dikkat çekici bir kadındı. Uzun kumral saçları , saçıyla benzer renkte gözleri , benden biraz daha kısa ama güzel vücut hatlarına sahipti. Tabi ki en önemlisi bir alfa nın kızıydı ve Luna olarak yetiştirilmişti. Eşi olduğunu söylesem bile Ares'in onu seçeceğinden emindim. Tek sorunu özgüveni fazla yüksek olsa bile Ares'in yanında köpek yavrusuna dönüşüyordu. Her gördüğünde kollarına atlıyor ve onu öpüyordu. Benim bir kere öpemediğim dudakların sahibi başkasıydı. Bunları izlemek bana acı veriyordu.

Sürüde kısıtlamalar artmıştı. Kimse sınıra yaklaşamıyordu. Gece on birde herkes evinde olmak zorundaydı. Bu nedenle Sera ile daha fazla vakit geçirmek zorunda kalıyordum. Evle ilgili gösterdiğim hiçbir şeyden memnun değildi ve her şeyi değiştirmeye kalkıyordu. Benim için sorun değildi. Ama Eris iyice kızmaya başlamıştı. Bahçede ikimiz vakit geçiyorduk.

'' Onu sevmedim. Sürekli yaptıklarımı eleştiriyor ve eğer böyle devam edersem gerçek bir Luna olamayacağımdan bahsedip duruyor.''

'' Sadece senin iyiliğini istiyor Eris. Sonuçta o abinin seçtiği eş onunla iyi anlaşmak için bir şans verebilirsin.''

'' İyi bir Luna olmaya çalışmıyorum. Sadece eşinin arkasına sığınan biri olmayacağım. Eşine destek veren biri olmak istiyorum. Tıpkı senin gibi güçlü bir kurt olmak istiyorum.''

Gerçekten altı yaşında bir çocuğun bunları söylediğine inanmak zordu. Eris daha çok erkek gibi bir çocuktu. Evet kızların oynadığı oyunları da seviyordu. Aynı zamanda savaş ve strateji oyunlarını da seviyordu. Küçükken ben de severdim bu yüzden beni daha yenememişti ama beni çok zorluyordu. Kucağıma oturdu ve kafasını göğsüme koydu. Demek Ares'in bahsettiği buydu.

'' Keşke sen Luna olsaydın.''

'' Ah demek buradaydın Eris. Hadi gel görgü kuralları ile ilgili dersine geçelim.'' Üzerinde pahalı olduğu belli olan bir elbiseyle Sera bize doğru yürüdü.

'' Çok yorgunum Sera uyumak istiyorum.''

'' Böyle olmaz Luna olmak istiyorsan şimdiden böyle şeylere başlaman gerek. Tabii bir sürüsü olmayan birinin sana bu zamana kadar bunları söyleyememesi çok doğal.''

'' Bırak kafasını koparayım. Eşimize dokunduğunu görmek yetmiyor gibi bir de bizi aşağılıyor.''

Sereni artık öfkesini kontrol edemiyordu. Ama yapabileceğimiz bir şey yoktu. Ares onu seçmişti.

''Senin eşi olduğunu bilmediği için onu seçti.''

Derin bir nefes aldım.

'' Sera..''

'' Luna Sera lütfen.''

'' Luna Sera , Eris bugün gerçekten çok yoruldu. Bugün Cuma , bu akşam için dinlense ve yarın devam etseniz nasıl olur ? ''

'' Tamam. İris onu odasına götürdükten sonra alfa nın odasına gel.''

Sinirlenmişti. Ona karşı çıkmaya çalışmıyordum. Sadece Eris'le gerçekten iyi anlaşmasını istiyordum. Ama o kafayı Eris'i Luna olmak için eğitmekle bozmuştu. Ares'in odasında olduğunu duyunca içim acıdı. İçeri girdim ve hemen konuşmaya başladı.

'' Bak İris bu dünyadan uzak yaşamış olman bir sürünün görgü kurallarını bilmediğin anlamına geliyor biliyorum. Ares bunu alttan alabilir. Sonuçta seninle uğraşmaktan daha önemli işleri var. Ama ben Luna olarak bunu doğru bulmuyorum. ''

'' Daha Luna değilsin.'' Kısık sesle söylesem de kurt kulakları duymuştu tabi ki . Yanıma geldi ve eliyle çenemi sıkıştırdı.

'' Zaten yakında gideceksin. Kiminle nasıl konuştuğuna dikkat etsen iyi olur. Belki de küçük bir ders vermek için doğru zaman.'' Pençelerini çıkararak yanağımı çizdi. Sereni büyük bir öfkeyle onu benden uzağa , masaya doğru attı. Bu sesle beraber içeri Ares ve Aztek girdi.

'' Neler oluyor burda ? '' çok sert bağırmıştı Ares ve hemen Sera'nın yanına gidip onu kaldırdı. Sera ağlamaya başlayınca bana büyük bir öfkeyle baktı. Yüzümün çizilen tarafını ondan saklamak için kafamı çevirdim.

'' İris sürüden ayrılmak istediğini biliyorum ama hiç kimseye böyle davranamazsın. Bu sürünün gelecekte ki Luna'sı olması dışında sürümde ki kimseye böyle davranamazsın.''

Gözyaşlarıma hakim olmaya çalışıyordum. Bu kadarı fazlaydı. Gerçekten benim birine isteyerek zarar vereceğime mi inanıyordu ? Kafamı çevirdim ve yanağımı gösterdim.

'' Benden önce bunu Luna'na söyle.'' Şaşkınlıkla kaldı. Gözleri laciverte dönüyordu. Yavaşça bana yaklaştı. Baş parmağını çiziklere sürdü.

'' Özür...'' sadece onun duyabileceği şekilde.

'' Senden nefret ediyorum.'' Diyerek arkamı döndüm.

'' Beni buradan uzaklaştırabilir misin ? ''

Aztek elimi tuttu ve beni gidebileceğimiz en uzak yere götürdü. Ares'in böyle biri olmadığını , Sera'nın mecburen Luna olması gerektiğini ve bunu kimsenin istemediğinden bahsederken ağlamam kesilmedi. Bunların hiçbiri umurumda değildi. Ben zarar görmüşken eşim başka kadın için endişelenmişti.

Sakinleştikten bir saat sonra eve döndük. Saat on iki geçmişti. Betayla beraber olduğum için bir sorun yoktu. Aztek bu gece Ares'in devriye gezeceğini ve onun evde olacağını , bir şeye ihtiyacım olursa ona seslenmem gerektiği söyledi. Bana sıkıca sarıldı ve alnımdan öpüp gitti.

Bir duşa girdim. Kurt olduğum için yaram hemen iyileşmişti. Yatağa uzandım. Bir rüzgarla beraber Sereni kafamın içinden bağırdı.

'' Endi tehlikede , eşimiz büyük tehlikede.''

Balkondan aşağı atlarken bedenimi kurduma teslim etmiştim.

Eşim Aslında Benim LanetimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin