Bölüm 10

2.4K 156 10
                                    

Ares :

İki gündür kendimi çok ağır hissediyorum. Kendimi rahat hissettiğim tek zaman gece gelip birinin elimi tuttuğu zamanlardı. Bir keresinde gözümü açmayı denedim ve bir kadının hayal meyal çıkışını gördüm. Sera olmalıydı. Uyanık olduğumda doktor , Aztek , Eris ve Sera dışında kimseyi görmüyordum. Kimi görmeyi bekliyordum ki !? Ona o şekilde bağırdıktan sonra İris'in gelmeyeceğini biliyordum.

Biraz dolaşmam gerektiği için gece yatağımdan kalktım. Salonda birinin nefes alış veriş sesini duydum. Kim burada uyuyabilirdi ki ? Yaklaştıkça ay ışığının yüzüne vurduğu siyah saçlı güzel kadını gördüm. Kaşları çatık duruyordu. Kabus mu görüyordu ? Elimi yanağına koydum. Yüzünü daha çok elime gömmeye çalıştı. Gözünden bir damla yaş geldi. Aniden uyandı.

'' Ares!''

'' Sakin ol İris benim.'' Şaşkın bir şekilde yüzüme baktı. İnanamıyor gibiydi. Kabusu benimle mi ilgiliydi ?

'' Ares.'' Sesi çok yumuşaktı. Yavaşça ayağa kalktı ve kolunu boynuma doladı. Sanki kırılacak bir eşyaymışım gibi sarıyordu beni , sıkmadan. Kollarımı beline doladım. Kafasının üstünden kokusunu içime çektim. Birden hiç beklemediğim bir şey yaptı. Yüzümü ellerinin arasına aldı ve beni öptü. Yumuşak ve hafif bir öpücüktü. Kendimi tutamadım ve bu sefer ben onu öpmek için eğildim. Yumuşaklığı hiç bozmadan devam ediyordu. Sanki tadıma bakabilme şansını bir daha yakalayamayacakmış gibi. İçimde bir kıvılcım oluşmaya başlamıştı. Sakince durdu ve geri çekildi. Gitsin istemiyordum. Kollarımdan ayrılmasını istemiyordum. Kokusu uzaklaşsın istemiyordum. Sersemlemiş gibi duruyordu. Yaptığından hem mutlu hem de pişman gibiydi. Ortamı yumuşatmak istedim.

'' En son görüşmemizden sonra bana kızgın olduğunu sanıyordum. Demek ki affedilmek için ölümden dönmem yeterliymiş.''

Bir an en son konuşmamızı hatırlamaya çalıştı. Sonra durdu ve güldü.

'' Sadece bir özür yeterdi. Bir daha ki sefere aklında bulunsun.''

'' Bir daha ki sefere sadece özür dilerim o zaman.''

'' İyi misin ? Neden yataktan kalktın? ''

'' Yatmaktan vücudum ağrıdı. Biraz temiz hava alabilirim diye düşündüm.''

'' Anladım. Biraz bekle o zaman.'' Dedi ve odadan çıktı. Üstüne ince bir hırka alıp geldi.

'' Hadi gidelim.'' Dedi güzel bir gülümsemeyle. Eşlikçim o olacaksa her yere giderdim. Çıktık ve evin etrafında yürümeye başladık. Bahçede ki banka oturduk.

'' Nasıl hissediyorsun kendini?''

'' İyiyim. Kurtulmuş olmam bir mucize gibi.'' Ne diyeceğimi bilemedim. Kimseye eşimi bulduğumdan bahsetmemiştim. Nasıl kurtulduğumu sormadı. Kolyesiyle oynamaya başladı.

'' O kolye senin için önemli olmalı , çıkardığını hiç görmedim.''

'' Evet. Annemin kolyesi. Teyzem içine beni kötülükten uzak tutacak bir enerji yüklediğini ve üzerimden çıkarmamam gerektiğini söyledi. İki yıldır hiç çıkarmadım.''

Onun için çok anlamlı olan bu kolyeden bahsederken nedense gözlerinde hüzün vardı.

'' Annen ve teyzen seni çok sevmiş olmalı.''

'' Annemi hatırlamıyorum ama evet teyzem beni sevgiyle büyüttü.''

Kafasını yukarı kaldırdı. Derin bir nefes aldı ve gülümsedi.

'' Orada uyurken kabus mu gördün?''

'' Nereden bildin?''

'' Gözünden bir damla yaş geldi. Ondan sonra seni uyandırmak istedim.''

Yine gözleri doldu. Bahsetmek istemiyordu. Biraz daha yaklaştım ve sarıldım. Bu sefer ellerini sırtıma geçirdi. Hiç bırakmak istemiyordu. Ben de istemiyordum. Biraz uzaklaştım ve yüzüne bakmaya başladım. Güzel bir gülümseme ile inceliyordu yüzümü. Bu sefer ben bir adım attım ve öpmeye başladım. Hiç olmadığı gibi karşılık veriyordu. Büyük bir özlemle. Öpüşmemiz derinleşmeye başladı. Belinden tutup kucağıma oturttum. Elleriyle saçlarımı çekiyordu. Dudaklarını daha çok bastırıyordu. Ellerim belinden kaçlarına doğru kayarken inlemeye başladı. Baş döndürücü bir tınısı vardı. Dudaklarımı boynuna götürdüm. Hem öpüyor hem hafif ısırıyordum. Daha fazlasına ihtiyacım vardı. İris'e ihtiyacım vardı.

'' Ares dur...'' durmak istemiyordum. Omuzlarımdan beni geri itti ve üstümden indi. Kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Durmak istememişti. Neden kendini bu kadar tutuyordu?

'' Biri geliyor.'' Dedi biraz daha uzaklaşarak. Köşeden Sera çıktı. O çıkmadan hemen önce İris saklandı. Sera koşarak boynuma atladı. Beni öpmeye başladı. İris'in izlediğini biliyordum. Karşılık vermedim ve yorgun olduğumu söyleyerek odaya çıktık.

Ertesigünlerde Aztek'e Ay'ın çocuğunu araştırmasını istedim. Başka bir sürününkütüphanesinde birkaç bilgi olabileceğini söyledi. Sera da benimle gelmekisteyince beraber yola çıktık. Bir haftalık bir gezi olacaktı. O akşamdan sonraİris beni gördüğü yerde kaçtı. Yola çıkmadan onu göremedim. Bir hafta dahagöremeyecektim. Hem eşim hem İris sürekli benden kaçıyorlardı. O geceden sonrakendime söz verdim. Eşimi tekrar gördüğümde bu sefer benden kaçamayacaktı. İrisiçin ise ne yapmam gerektiğini bilmiyordum.

Eşim Aslında Benim LanetimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin