BONUS BÖLÜM - 3 SON

1.2K 94 20
                                    

Eris:

" Uyan minik kurt geldik."

Lidya yavaş yavaş gözlerini açtı ve anne babasını görünce koşarak onların yanına gitti. Ares onu kucağına alınca benzerlikleri ve farklılıkları daha çok ortaya çıktı. Lidya gözlerinin rengini Ares'ten , saçlarının rengini İris'ten almıştı.

Lidya doğduğundan beri Ares'in onlar için yaptırdıkları evde yaşıyorlardı.İris beni akşam yemeğine davet etti. Yemekten sonra Ares'le sürü ile ilgili konuşmam gerekenleri konuştum.

" Harika bir Luna oldun Eris. Seninle gurur duyuyorum."

" Biraz daha kalabilseydiniz sürüde çok daha güzel şeyler olabilirdi abi."

" İnan bana bizden çok daha güzel işler başarıyorsun. Sonuçta Alfa sı olmayan bir sürüye Luna olmak sadece senin yapabileceğin bir şey."

" Alfa olmayı özlemiyor musun ?"

Yavaş yavaş cama doğru yaklaştı. Lidya ve İris bahçede çiçeklerle ilgileniyorlardı.

" Özlemediğimi biliyorsun."

Gülümseyerek bahçeye çıktık. Lidya babasının kucağına gidince gözleri kapanmaya başladı. Onu öperek veda ettim. İris'le arabaya doğru yürümeye başladık.

" Seninle tanıştığımızda Lidya'yla aynı yaştaydın. Şimdi koca bir sürüye liderlik ediyorsun."

" Evet zaman hızlı geçiyor. Altı yıl çok çabuk geçti. Sayenizde sürümüz en güçlü sürü oldu ve kimse bir dişi kurdun başa geçmesine ses çıkaramadı."

" Senden daha çok hakeden kimse olamazdı. Biliyorsun bir zamanlar en güçlü kurda sahiptim. Kimse dişi kurtları küçümseyemez."

" Bir zamanlar... Kurtlarınız geri dönemedi değil mi?"

" Hayır Eris. Lidya doğduğunda ikimizin kurdu da bize veda etti."

" Özlemiyor musun ?"

Verandada babasının kucağında uyuyan kızına baktı.

" Sereni'yi tabi ki özlüyorum. Ama onlar bu zamana ait kurtlar değildi. Sereni ve Endi bin yıl öncesine aitlerdi. Iris , Ares ve Lidya bu zamana aitler."

" O zamandan beri Tanrıça'dan tek bir mesaj ya da eş bağı görülmedi. Sence cezalandırıldık mı?"

Sevgi ile gülümsedi.

" Tabi ki hayır Eris. Belki de Tanrıça sadece eş bağı olmadan eşlerin birbirilerini bulmasını istiyordur. Tıpkı Ares'in beni bulduğu gibi. Zamanı geldiğinde bize döneceğine eminim."

Arabaya binince bir kez daha Lidya'ya baktım.

" İkinci bir yavru kurt ne zaman gelecek?"

Kahkaha attı.

" İkinci bir yavru kurt gelmeyecek Eris. Sonuçta Ay'a yalnızca bir tane can borcumuz var."

İkinci söylediği cümleyi fısıldar gibi söylediği için sorgulamamaya karar verdim ve alfa yani Luna evine doğru yola çıktım

12 yıl sonra

Lidya'nın 18. Yaş günü için Ares ve İris birbirlerini işaretledikleri yere gitmek istediler. Ben , Aztek , Ares , İris ve Lidya oraya doğru yola çıktık. Aztek hariç herkes çok neşeliydi. Mağaraya girdik. Lidya için pasta kestik. Daha sonra Ares ve İris zamanın geldiğini söyleyerek ayağa kalktılar. İkisi de hem bana hem Aztek'e sarılıp her şey için teşekkür ettiler. İris benden özür dileyerek birbirlerini işaretledikleri yere gittiler.

" Neler oluyor ?"

Aztek'in sözlerini duyunca nutkum tutulmuştu.

Şaşkınlık içinde onlara döndüğümde üçü birbirine sarılıyordu ve ay ışığı onların üzerindeydi. Ayrıldıklarında ay ışığı tamamen Lidya'nın bedenini sarmış , onu parlatıyordu. Aztek'in elini tuttum. Lidya konuşmaya başladı.

" Bin yıl önce Endi ve Sereni'nin yaptığı anlaşma artık tamamlandı. Ares ve İris ruhunuzda ki kalan son ay enerjinizide alacağım ve bedenleriniz bu dünya dan yok olacak. "

Ares ve İris birbirlerine öptüler önce kendilerine sonra bize sevgi dolu baktılar.

" seni çok seviyoruz." Diyerek Lidya'ya veda ettiler.

Lidya , Ares ve İris'in elini tutarak onlara gülümsedi. Ares ve İris yavaş yavaş Endi ve Sereni kurtlarına dönüştüler ve Lidya'nın etrafında dönmeye başladılar. Her dönüşlerinde yavaş yavaş kaybolmaya başladılar. Her dönüşlerinde Lidya'nın saçları İris'in kurdunun , Sereni'nin kürkünün beyazına dönüşmeye başladı. Lidya'nın gözleri Ares'in kurdunun , Endi'nin lacivert göz rengine dönüşmeye başladı. Kurtlar tam olarak kaybolduğunda Lidya , gözünden bir damla yaş akarken ay ışığında kaybolmaya başladı ve son sözlerini söyledi.

" Yaptığınız her şey için teşekkürler anne , baba."

Nefesimi tekrar bıraktığımda Aztek'in gözlerinden yaşlar geliyordu. Biraz daha burada kalmak istediğini söyleyerek benim gidebileceğimi söyledi.

Mağaradan çıktığımda kurduma dönüştüm.

Sürüye doğru koşarken ne kadar üzgün olsam da bir yanım üçü adına da mutluydu. Lidya'nın gittiği yerde mutlu olmasını dilemekten başka şansım yoktu.

Betam Colin araba ile sürü sınırında beni bekliyordu. Colin aynı zamanda Aztek'in oğluydu. Ondan daha güvenilir bir insan düşünemediğim için Luna olduğum gün beta oldu. Aramızda altı yaş olmasına rağmen her zaman ağırbaşlı ve olgundu. Fiziksel olarak da gün geçtikçe daha da olgunlaşıyordu.

Sürü sınırına girdiğimde insan halime dönüşmeye başlayıp gülümseyerek ona yürümeye başladım. Göz göze geldiğimizde ikimizinde kurdundan aynı kelime geçti.

" Eşim!"

Daha sonra Ay Tanrıçası bana ilk mesajını gönderdi.

" Benden önce ki Tanrıça'nın kutsaması her daim senin ve soyunun üzerinde kalacak. Bu kutsama sana ve soyuna mutluluk ve bereket getirecek. Mutluluklar Eris Hala."

Mesajı aldığımda Aztek'in mağarada bana neler olduğunu sorduğumda söylediklerini yüzümde huzur dolu bir gülümseme ile hatırlayarak eşime doğru yürüdüm.

" Dünya'nın Tanrısı ve Ay'ın Tanrıçası ile bir anlaşmamız vardı. Evet beraber olabilirdik ama iki şartları vardı. Dünya'nın Tanrısı birimiz öldüğünde diğerinin de öleceğini söyledi. Ay'ın Tanrıçası ise doğacak çocuğumuzun yeni Ay Tanrıçası olmasını istemişti."


EŞİM ASLINDA BENİM LANETİM KİTABIMIN TAM ANLAMIYLA SONUNA GELDİK. KİTABIMI BİR KİŞİ BİLE OKUSA MUTLU OLURUM DÜŞÜNCESİYLE YAZARKEN BEKLEDİĞİMDEN ÇOK DAHA FAZLASI OLDU VE BİRBİRİNDEN GÜZEL İNSANLARA ULAŞMIŞ OLDUM. KİTABIMDA EMEĞİ EN BÜYÜK OLAN SİZ OKUYUCULARIMA TEŞEKKÜR EDERİM. HAFTAYA BAŞKA BİR KİTAP YAYINLAYACAĞIM. TAKİPTE KALMAYI UNUTMAYIN. 

SİZİ SEVEN YAZARINIZ  ❤︎ 

Eşim Aslında Benim LanetimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin