İris:
Kendisi gözümün önünde evleneceği kadınla dolaşırken bir sorun hissetmiyordu. Ama ben başka bir erkeğe güvenince sorun olmuştu. Önünde ağlamak istemediğim için odama gittim. Tanrıça'nın ilk mesajı , aylardır gördüğüm rüyalar ve sürüye yapılan saldırılardan sonra ona nasıl söyleyebilirdim ki. Bunca problemin arasında sırf eşim olduğu için ben de ona yük olacaktım. Eşime yük olan bir kurt olmaktansa kendimi ondan saklayan bir kurt olmayı tercih etmiştim. Sonuç olarak her şey ortaya çıktıkça aramız daha da kötü oluyordu. Ben yine odamda tek başıma ağlamak zorunda kalıyordum. Kapının önünde olduğunun farkındaydım.
'' bizim için endişeli ve kendini suçlu hissediyor.''
Artık birbirimize destek olabilecekken daha da uzaklaşmak istemiyordum. Bana sarıldığında artık bir şeyleri daha rahat çözebileceğimizi düşünmüştüm...
Ama yanılmıştım! Ares benimle beraber olmak istemiyordu. Yalnızca eşi olduğum için görevini yerine getirmek zorunda hissediyordu. Yine de Sera ile beraber olacaktı. Hatta iki hafta sonra nişan törenleri vardı. Aztek'le olan konuşmasını duymuştum. Kokum artık her yerde olduğu için kapıya on adım mesafede olduğumu fark etmemişti. Odama gittim. Eşyalarımı topladım. Bir süredir kolyeyi takmaya ihtiyacım olmadığı için takmamıştım. Tekrar ömür boyu kalacağa yere dönmüştü , boynuma taktım. Teyzem daha önce eğer seni tanırsa ona bu kolyeyi ver böylece onun kokusunu da sen alamayacaksın demişti. Nasıl olsa eşimin beni tanıma ihtimali olmadığı için çok önem vermemiştim. Şimdi bunu kullanma zamanım gelmişti.
'' Emin misin İris? Belki onunla konuşmayı deneyebilirsin.''
'' Üzgünüm Sereni. Beni tanıdıktan sonra bile benimle olmak istemeyen biri ile beraber olmak istemiyorum.''
'' Sen nasıl mutlu olacaksan ben de öyle mutlu olacağım.''
Kapısını çalıp odasına girdiğimde camın önünde oturuyordu. Beni görünce gülümsedi. Kolyemi fark edince kaşlarını çattı.
'' İris neden kolyeyi geri taktın? Artık ona ihtiyacın yok.'' Elimde ki kutuyu sehpaya koydum ve karşısına oturdum.
'' Beni kurtarmana tek bir şartla izin vermiştim Ares. 'Daha sonra bir daha beni görmek istemezsen karşına çıkmayacağıma söz veriyorum.' Demiştin hatırlıyor musun?''
Gözleri laciverte dönerken gözlerini kapattı , derin bir nefes aldı kendi göz rengi geri döndü.
'' Evet hatırlıyorum.''
'' Sadece Sereni'ye bir şey olmasından korktuğum için kendimi sana gösterdim. Öyle bir saldırı yaşanmasaydı ben şu an senden çok uzakta olacaktım ve sen gittiğimi bile anlamayacaktın.''
'' Kendini bu kadar iyi saklaman benim suçum değildi.''
'' Ben bir daha seni görmek istemiyorum.''
'' Neden İris? Neden şimdi?''
'' çünkü kim olduğumu biliyorsun. Bunu bilmemen için çok uğraştım. Artık burada kalamam.''
Sehpaya bıraktığım kutuyu açtım.
'' Bu kolye olurda eşim beni tanırsa ona vermem için teyzem vermişti. Ben odadan çıkınca bu kolyeyi iki günlüğüne takmanı istiyorum. O zaman ben de senin kokunu almayacağım. İki gün sonra çok uzaklara gitmiş olurum.''
'' Seni bırakacağımı düşündüren şey ne İris?''
'' Beni bırakmak istemiyorsan beni bir yere kilitlemen gerekiyor. Bunu yapamayacağını ikimizde iyi biliyoruz.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eşim Aslında Benim Lanetim
WerewolfAh... kokusu , teninin yumuşaklığı , saçlarının karışıklığı , bakışları ve dokunuşu... Her şey olması gerektiğinden daha mükemmeldi. '' Sadece bu gece benimle uyur musun ? '' diye sorduğunda bu kadar ileri gidebileceğimizi tahmin etmemiştim. Bir gec...