Bölüm 27

1.7K 123 2
                                    

İris:

Eris'in sayesinde efsane tamamlanmıştı. Ares'in rüyası ile de yavaş yavaş ne yapılacağını anlamıştık. Önce Gece Sürüsü ile olan işimizi halletmemiz gerekiyordu. Yemekten önce Ares odaya gelip her şeyin yolunda olduğunu söyleyen bir gülümseme ile gelene kadar ne kadar endişeli olduğumu fark etmemiştim. Alfa Remus'un aurası gerçekten çok güçlüydü. İlk başta her şeyin bu kadar kolay olmasına şaşırmıştım. Ama beni ve sürümü küçük düşürmeye çalıştığını fark edince sinirlenmiştim.

'' kabul et İris. Bizi aşağılamasına daha fazla katlanamayacağım.''

'' Kabul ediyorum alfa Remus.'' Yüzünde bir gülümseme oluştu.

'' Çok sevindim İris. Hadi gidip dinlenelim. Bende diğer sürülere haber vereceğim. İki gün sonra alanda görüşmek üzere.''

Ares ile odaya döndüğümüzde çok sinirliydi.

'' Neden benim halletmemi beklemedin?''

'' Seni , beni ve sürümüzü küçük düşürmesine izin mi verseydim?''

'' Hayır İris ama bunu kabul etmek zorunda değildik. Ben de bir alfayım unuttun mu?''

'' Kazanamayacağımı mı düşünüyorsun?''

'' Bak Gece Sürüsü'nün bir gücü var. Duyguları kontrol edebilme gücüne sahipler. Sera'nın aurasına maruz kaldığın an seni sakinleştirecek ve sen ne olduğunu anlamadan kafanı eğmiş olacaksın.''

'' Bana güvenmediğine inanmıyorum.'' Hayal kırıklığına uğramıştım. Aztek odaya girdi.

'' Kavga etmediğiniz bir günü görebilecek miyim acaba?''

'' Neden onu durdurmadın?''

'' Tabii İris her zaman beni dinlerdi Ares haklısın özür dilerim.'' Ares öfkeyle odadan çıktı. Gece geri geldiğinde yanıma uzandı ve bana dokunmadan uyudu. Ertesi sabah evin bahçesinde dolaşmaya çıktım. Sera ile karşılaşınca bana gülümsedi.

'' Babam için üzgünüm.''

'' Ben de senin için üzgünüm Sera. Ares'i sevdiğini biliyorum. Böyle olsun istemezdim.''

'' Teşekkürler İris. Hem şu an için hem Ares'in yaralandığı gece bana destek olduğun için. Bence senden güzel bir luna olacak. Ama yarın için geri çekilmeyeceğim. Sizin adınıza mutlu olsam bile kendi sürümün itibarını korumalıyım.'' Gülümseyerek içeri geçti.

Akşam Ares yanıma geldi ve bu sefer bana sarıldı.

'' Ne kadar güçlü olduğunu biliyorum İris. Sen bu zamana kadar gördüğüm en güçlü dişi kurtsun. Sadece senin beni değil benim seni korumam gerekiyordu.''

'' Eşinin arkasına saklanan bir kurt olmayacağım Ares. Ben de seni ve sürüyü korumak istiyorum.'' Alnımdan öptü.

'' Biliyorum. Yarın Remus ile oturacağım. Eş bağını zayıflatmak için beni sakinleştirecek. Benim için endişelenme ve aurana odaklan. Ne kadar çabuk biterse o kadar iyi olur. Hadi uyuyalım. Yarın uzun bir gün olacak.''

Öğleden sonra birçok alfa Gece Sürüsü'nde toplanmıştı. Bir çift gözün beni takip ettiğini hissedebiliyordum. Kim olduğunu anlayamıyordum. Güneş batıp ay ortaya çıktıktan sonra ormanda açık bir alanda toplandık. Etrafı toprakla yükseltilmiş alan bir arena gibi görünüyordu. Sera ve ben karşı karşıya gelince Remus konuşmaya başladı.

'' Davetimi kabul edip buraya kadar gelen bütün alfalara teşekkür ederim. Pekala İris ve Sera dönüşün ve auralarını serbest bırakın. İlk boyun eğen kaybeder.'' Gülümseyerek oturdu. İnsanların kurduma vereceği tepkiyi merak ederek dönüştüm. Herkesin şaşkınlığını bir anlık hissetsem de kimse bir şey demiyordu. Demek ki ilk eşler efsanesi çok yaygın değildi. Bir an gözüm Ares'e kaydı. Bana gülümsüyordu.

Kafamı çevirdiğimde Sera çok yakınımdaydı. Üzerimde bir ağırlık hissetmeye başlamıştım.

'' Ben çok yorgun hissediyorum.''

'' hayır İris! Bu sadece aura gerçek gücü değil.''

Sereni'nin sesi beni kendime getirdi. Sera'dan birkaç adım uzaklaştım. Birbirimize bakarak daire çiziyorduk. Problem şuydu ki auramı nasıl bırakacağımı bilmiyordum. Sera bu sefer daha güçlü bir enerji gönderdi bana ve durduğum yerde kaldım. Acı çekiyordum. Sera yaklaştıkça tekrar yorgunluğum arttı. Arka bacaklarım yere çökmüştü. Sağ bacağımda yavaşça alçalıyordu. Hiçbir şey düşünemiyor ve duyamıyordum. Gözlerimi bir saniyeliğine kapattım. Kafam tam yere değecekken gözlerimi açtım ve ay ışığının bizim üzerimizde olduğunu gördüm.

'' kalk İris. Kalk ve herkese ne kadar güçlü olduğumuzu göster.''

Boğazımda bir hırlama ile ayağa kalktığımda Sera'nın geri adım atmaya başladığını gördüm. Ben yaklaştıkça ve hırlamaya devam ettikçe karşımda küçülmeye başladı. Ta ki başı yere değene kadar. Ama duramıyordum. Sera yerde sürünerek geri gitmeye başlamıştı. O an Ares'in sesini duydum.

'' Yeter İris!'' kendime geldim ve auramı geri çekerek kafamı yukarı kaldırdım ve göğe doğru uludum. Benimle beraber kurt formunda olan Aztek ve kurt formunda orada bulunan bütün kurtlar uludu. Sera insan formuna geri döndü ve gülümseyerek oradan ayrıldı. Ares ve Remus'a döndüm. Neden bir şey demiyorlardı? Derken Remus ayağa kalktı.

'' Ares neden eşinin Ay'ın Kızı olduğunu baştan söylemedin. Sera tabi ki bunula boy ölçüşemez.'' Aşağı indi ve bana yaklaşmaya başladı. Sereni kızmaya başlamıştı.

'' Gücünü bir de ben görmek isterim Ay'ın Kızı.'' Remus karşımda benden çok daha büyük ve heybetli bir kahve kurda dönüştü. Ayın ışığı hala üzerimdeydi. Birkaç dakika göz göze kaldıktan sonra bana hırladı. Sereni biraz etkilense de şu an önem verdiği tek şey beni ve eşini korumaktı. Birkaç dakika birbirimize üstünlük sağlamaya çalıştıktan sonra Remus insan haline döndü. Ne olmuştu onu yenememiştim ki

'' Ay'ın Kızı da olsan beni yenemezsin İris. Ama belli ki ben de seni yenemem. Hepinizin huzurunda Alfa Ares ve Luna İris'i tebrik ederim. Mutluluğunuz uzun olsun.''

Ares bana doğru yürürken artık kendine gelmiş gibiydi. Geldi ve kurdumun boynuna sarıldı.

'' Gerçekten ben seni hak edecek hiçbir şey yapmadığıma eminim.'' Dedi. Arkadan bir yerden gelen sesle orada ki herkes kurt formuna dönüştü.

Saldırı altındaydık!

Eşim Aslında Benim LanetimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin