Bölüm 22

2.2K 140 14
                                    

HEYECANLA YAZMAYA BAŞLADIĞIM HİKAYENİN ÖNCE GİRİŞTE PAYLAŞTIĞIM KISMINI YAZMIŞTIM. DEVAMININ NASIL GELECEĞİNDEN EMİN DEĞİLDİM. YARIN GİRİŞ KISMININ DEVAMININ OLDUĞU BÖLÜME GELİYORUZ. DEĞERLİ VAKTİNİ OKUMAYA HARCAYAN VE OYLARIYLA DESTEK OLAN HERKESE TEŞEKKÜR EDERİM. UMARIM BENİM YAZDIĞIM GİBİ KEYİFLE OKUMAYA DEVAM EDERSİNİZ :))

Ares:

Gözlerini açtığında kalbim yerinden çıkacaktı. Yaşıyordu. Sonunda o güzel gözleriyle tekrar buluşabilmiştik. İşaretlendiğini öğrendiğinde çok kızmıştı. İşaretlediğim için insan sesinin düşüncelerini de duyabilmeye başlamıştım. Ufak atışmamızdan sonra sakinleştirmeyi başarmıştım. Onunla beraber kurt formumuzla dışarıda dolaşmayı hep hayal etmiştim. Hayallerimden bile güzeldi. Eve geri döndüğümüzde insan vücudu yorgundu. Ben de yanına uzandım ve uyumasına yardım ettim.

İris birkaç gün dinlendikten sonra çok daha iyi görünüyordu. Artık konuşma vaktimiz gelmişti. Neden kokusunu alamadığımı , neden evden ayrıldığını , o gün neden orada olduğunu ve Aztek'in neden onun yardımına gelen ilk kişi olduğunu anlattı. Kafam çok karışmıştı ve sinirlenmiştim.

'' Aztek bizi yalnız bırak.''

Öfkemi kontrol etmeye çalışıyordum. İris şaşkınlıkla bana bakıyordu.

'' Bu kadar şeyi saklamak istememiştim Ares üzgünüm.''

'' Üzgün müsün? Neden İris neden benden kaçtın? ''

'' Ben seni ilk gördüğümde eşim olduğunu anladığımda ne yapacağımı bilemedim. Sonuçta buraya geleli daha bir hafta olmuştu ve seni tanımıyordum.''

'' Sen ilk günden beri biliyor muydun?'' üç aya yakındır buradaydı ve o biliyordu. Kendimi çok aptal hissettim.

'' Ben... Evet Ares ilk günden beri biliyordum.''

'' Gelip benimle konuşmak yerine aptal bir kolyeyle benden saklamayı mı tercih ettin? İris benim nasıl biri olduğumu düşünüyorsun? Hadi diyelim başlarda kafan karıştı. Üç aydır yanımdasın , üç aydır! Kurt halinle dolaşırken insan halinin benden neden nefret ettiğini anlamaya çalışırken ne kadar acı çektim biliyor musun? Tek istediğim eşimi korumakken eşim burnumun dibinde benden saklanmakla meşgulmüş. Ben onu nasıl koruyacağıma kafa yararken eşim beni nasıl kandırabileceğine kafa yormuş. Bir de bana güvenmek yerine gidip başka birine güvenmiş. Bütün sırlarını eşi yerine gidip başkasına anlatmış. Sen İris gelip bana güvenmek yerine Aztek'e güvenmeyi tercih etmişsin!''

'' Yeter! Benim için mi çok mu kolaydı sanıyorsun! Her şeyle tek başıma mücadele etmek zorundaydım. Rüyalar , kehanetler , saldırılar... Her gece uyurken neler yaşadığımı biliyor musun sen?''

'' Anlatsaydın anlayabilirdim belki! Ama sen bana anlatmak yerine gidip başkasına anlattın!''

'' Benden daha iyiymişsin gibi konuşma. Sen gidip seçtiğin eşinle beraber olamayıp benim yatağıma geldin. Sana nasıl güvenebilirdim ki!?''

Bu söylediği beynimde şimşekler çakmasını sağlamıştı. Öfke ve üzüntü kafamı karıştırmıştı. İris gözleri dolu dolu odayı terk ettiğinde ben de kurda dönüşüp dolaşmaya çıktım.

Aslında öfkemin çoğu kendimeydi. Onu yalnız bırakmıştım. Aylarca karşısında evleneceğim kadınla beni izlemişti. O gecelerini yalnız ve korkarak geçirirken ben Sera'nın duygularımı sakinleştirmesiyle onunla beraber uyumuştum. Ben bu dünya'da ki en güçlü alfa olabilirdim ama dünya'da ki en kötü eş olmuştum. Bana güvenmek yerine başkasına güvenmişti. Bu benim yüzümdendi. Bana güvenebileceği hiçbir şey yapmamıştım. Onu her şeyle tek başına bırakmıştım.

'' o çok üzgün , kalbinin acısını hissedebiliyorum.''

Acaba kaç defa böyle üzülmüştü ve ben bunu hissedemeyecek kadar kördüm. Eve döndüğümde odasına gittim. Kapısında olduğumu biliyordu. Burnunu çekiş sesini duydum. İçeri girmem gerekiyordu. Bu zamana kadar onu hep yalnız bırakmıştım. Artık yalnız olmasını istemiyordum ama aramız daha da kötüye gitsin istemiyorum. İçeriden sesini duydum.

'' Orada dikilerek bir şeyleri düzeltemezsin.'' Kapıyı açtım. Yatağında oturuyordu. Kırmızı gözleri bana öfkeyle bakmıyordu. Yaklaştım ve yatağın ucuna oturdum.

'' Özür dilerim.'' Dedi en şefkatli sesiyle. Her hatayı yapan benken nasıl hala kendini suçlu hissediyordu anlamıyordum. Bu kendimden daha çok nefret etmeme neden oluyordu.

'' Sonuçta bunu saklayan bendim. Belki bilseydin daha çok yanımda olabilirdin. Ama Ares benim de kendimce sebeplerim vardı. Lütfen beni de anla.''

'' Özür dilerim. Sadece sen her şeyle tek başına uğraşırken benim seni yalnız bırakmış olduğum gerçeği beni çok üzüyor.''

Gülümseyerek kollarını açtı. Gülümseyerek sarıldım ona. Alnımı alnına dayadım.

'' Birkaç gün sonra Sera sürüsüne dönecek. O gittikten sonra bu sefer ikimiz oturup konuşalım olur mu?''

'' Tamam.'' Diyerek kafasını kaldırdı. Kapı çaldı ve Eris odaya girdi. İris'le uyumak istediğini söyledi. Onları yalnız bırakarak odadan ayrıldım. Ertesi sabah Aztek'le konuştuk.

'' Onunla evlenemem Aztek bunu sen de biliyorsun.''

'' O güçlü bir kurt biliyorsun. Zarar vermeyeceğinden emin olman lazım. İki hafta sonra nişan törenin var.

'' Biliyorum. Sera birkaç gün sonra gidecek o zaman neler yapacağıma bakacağım.''

'' Peki onu işaretledikten sonra onunla olamayacağını nasıl söylemeyi düşünüyorsun?''

'' O zorunlu bir işaretti. Onunla olmak zorunda olmadığımı o da biliyor.''

'' Alfamız her geçen gün daha da kafasız olmaya başlamış gibi hissediyorum.''

Her şey netti ve her şey çok karışıktı. Sera yola çıkmıştı. Birkaç gün sonra benimde gitmem gerekiyordu. Alfa'sıyla nişan ve düğün ile ilgili konuşmam gerekiyordu. Gece on birde odamda dinlenirken kapı çaldı. Kokusunu artık her yerden alabiliyordum. İris içeri girdi. Yüzüme bir gülümseme geldi. Ne yapacağını beklemek istedim. Ama söylediklerinden sonra ondan isteyebileceğim son şeyi istemek zorunda kaldım.

'' Sadece bu gece benimle uyur musun ? ''

Eşim Aslında Benim LanetimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin