Bölüm 11

2.3K 169 2
                                    

İris:

Ona kavuşabildiğim için çok mutluydum. Bir an kendimi kaybettim ve yapmamam gereken bir adım attım. Ares'in karşılığı o kadar güzeldi ki hiç bitmesin istedim. Birinin yaklaştığını duyunca uzaklaştım. Benim tamamlamak istediğim bir başkasına aitti. Gözyaşlarımı tutmaya çalışarak odama çıktım.

Birkaç gün Ares'ten kaçabildim. Seçtiği eşi ile bir seyahate çıkması gerekiyordu. Benim için iyi bir fırsattı. Hem Sereni'yi rahatça serbest bırakabilecektim hem de o adamın söylediği şeyi araştırmam gerekiyordu.

Ay'ın kızı...

Bu sesleniş aklımdan hiç çıkmıyordu. Eve gitmem gerekiyordu. Teyzem çok titizdi. Küçükken birkaç kere bana bu şekilde seslendiğini hatırlıyordum. Tabi ki kurt kaynakları daha faydalı olabilirdi ama teyzemin bir insan kütüphanesine kitaplar bıraktığını biliyordum. Gidip onlara ulaşmam lazımdı. Ares etrafta olmadığı için her şeyden Aztek sorumluydu. Evimi özlediğimi birkaç günlüğüne gitmek istediğimi söyledim. Tabi ki yaşanan şeylerden sonra karşı çıktı. Orta yolu bularak sabah gidip akşam döneceğim şeklinde anlaştık. Bana Aztek'in eşlik etmesi şartıyla. Mecbur olduğum için kabul etmek zorunda kaldım. Sabah arabayla yola çıktık.

Eve vardığımda her şey çok uzak göründü. Ares'in eşim olduğunu anladığımdan beri önce ki hayatım sanki hiç var olmamış gibiydi. Buraya dönmek iyi hissettirdi. Evde biraz vakit geçirdim ve kütüphaneye gitmek istedim.

'' Ne aradığını söylersen yardımcı olabilirim.''

'' Önemli bir şey değil Aztek. Teyzem birkaç tarihi kitabı kütüphaneye bağışlamıştı. Hatıra olması açısından gidip bakmak istiyorum sadece.''

'' Pekala öyle diyorsan.''

Kütüphaneye girdiğimde orada ki kadın ne aradığımı öğrenince kim olduğumu anlamıştı.

'' İris ne kadar büyümüşsün. Teyzen zamanı gelince bu kitapları sana vermemi istemişti. Aslında bir ara uğrayıp sana bunu söyleyecektim ama biraz geç kalmışım. Gittiğini söylemişlerdi.''

'' Evet , bir sürüyle yaşamanın nasıl bir şey olduğunu hep merak etmiştim. Bu nedenle başka bir hayat denemeye karar verdim.''

'' Ah teyzen her zaman bunu yapacağını söylerdi. İçinde ki kurdun kurtlarla yaşaması gerektiğini seni korumak için burada kaldığını söylemişti.''

Teyzem bu kadınla konuşacak kadar ona güveniyordu ama ben neden bu kadını tanımıyordum?

'' Hadi sana kitapları vereyim. Sadece bir gün tekrar geri getirmek istersen ben de bir kere daha okumak isterim. Gerçekten tarih, kayıp sanılan kitaplarda çok güzel anlatılıyor.''

Gülümseyerek kitapları verdi. Aztek'le kasabayı dolaştık. Yemek yedik kahve içtik ve eve döndük. Birkaç gün üst üste kitaplarla vakit geçirdim. Şimdilik dikkatimi çeken bir şey yoktu. Gözlerim yorulunca uykuya daldım.

'' Hayır Ares hayır! Tekrar olmaz. Sensiz yaşayamam.'' Ares kanlar içinde önümdeydi.

'' Ay'ın kızı gel ve benimle ol. O zaman ne sana ne eşine hiçbir zarar gelmeyecek.'' Bu o gece ki adamdı.

'' Ares hayır lütfen...''

Etrafımda ki bir sürü kurt Ay'ın Kızı diye sesleniyordu. Her şeyi susturmak istiyordum. Herkesten başka bir ses bir anda bağırdı.

'' Uyan Ay'ın kızı.'' Nefes nefese gözlerimi açtım. Son yaşananlar beni endişelendiriyordu. Ares gelmeden önce son gecemdi.

'' Hadi biraz dolaşalım İris. İkimizin de ihtiyacı var.''

Haklısın hadi biraz dolaşalım. Hava çok güzeldi. Balkondan atladım ve ormana koştuk. Geçen sefer Ares'le karşılaştığım yerde buldum kendimi. Son yaşananlar , bildiğim ve bilmediğim birçok şey vardı.

'' Sereni Ay'ın kızıyla ilgili bir şey biliyor musun?''

'' İris sadece iki senedir yaşıyorum. Senin bildiğinden farklı bir şey bilmemin imkanı yok.''

'' Sence buradan ne zaman ayrılacağız?''

'' Bence ayrılmamalıyız. Eşimiz burada ve yan yana ne kadar güçlü olduğumuzu hissedebiliyorum.''

Haklıydı. Gerçekten Ares'le kendimi daha güçlü hissediyordum. Ama aslında aradıkları bendim. Kendi güvenliğim için eşimi , kardeşini , betasını ve sürüsünü tehlikeye atıyormuşum gibi hissediyordum. Endişe kalbimi kaplamaya başladı. Sereni bir sesle beraber saldırı pozisyonuna geçti ve benim bağlantımı kopardı.

Ares bu sefer karşı kayalıkta değil benim tarafımdaydı. Gözlerinin içi parlıyordu. Büyük ihtimalle tüm kontrol kurdundaydı. Sereni sakinleşmeyince önce oturdu sonra kafası ön ayaklarına gelecek şekilde uzandı. Zarar vermek istemiyordu. Sadece orada bana bakmak istiyordu. O güçlü koca alfa benim karşımda bütün savunmasını indirmişti. Bir an için Sereni de rahatladı.

'' Sakin ol Sereni. Bağlantımı kestiğin için beni sadece sen duyabilirsin. Büyük ihtimalle onun kurdu da bağlantıyı kesti. Yoksa Ares karşımda böyle durmazdı. İnsan olarak yakınlaşamamak benim seçimim. Vaktin varken onunla biraz vakit geçir.''

Sereni dediklerimi olumlu değerlendirmişti. Yavaşça eşine doğru yürüdü. Eşinin etrafında birkaç tur attı. Ares hiç kıpırdamadı. Bütün alana benim karar vermeme izin vermişti. Geçtim ve karşısına oturdum. O zaman yavaşça kafasını kaldırdı. Biraz daha yaklaştım. Kurdum Ares'in kurdunun boynunun altına girdi. Ares yavaşça kafasını eğdi. Bu normal şartlarda büyülü bir andı. Eşleşen kurtların bir arada olması kadar güçlü bir bağ yoktu. Belki anne ve çocuk arasında ki bağ kadar özeldi.

Sereni tekrar gerginleşmeye başlayıp uzaklaştı.

'' İnsanı seninle konuşmak istiyor.''

Bu kadar yakınlaşmaktan korkmuştum. Geri çekildik. Sereni hırlamaya başladı. Ares insan formuna dönmeye başladı. Tam üzerinden atlayıp ormana kaçacakken seslendi.

'' Bekle , sadece konuşmak istiyorum. Benden neden kaçtığını bilmiyorum ama eminim kendine göre sebeplerin vardır. Sen hazır olana kadar insan halini zorlamayacağım. Geçen gün için teşekkür ederim. Seni korumak istiyorum. En azından lütfen sürümün sınırları içinde kal. ''

Gözlerinde ki endişeyi yatıştırmak için tamam şeklinde kafamı salladım. Arkamı dönüp gidecekken bir kere daha seslendi.

'' Dolunayda seni burada bekleyeceğim. Belki kurtlarımızın biraz daha vakit geçirmesine izin verirsin.''

Nefesimi kesen gülümsemesine arkamı dönmek zorunda kalmak acı vericiydi.

Eşim Aslında Benim LanetimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin