Bölüm 30

1.5K 97 3
                                    

Sizler için konuşma kısmına ufak bir mesaj bıraktım ❤︎

Ares:

'' Belki beraber duş alabilirdik.'' Düşüncesini duyduktan sonra kesildi. Gerçekten İris beni nasıl harekete geçireceğini çok iyi biliyordu. Ona dokunmak , onu öpmek , onunla bir olmak harika bir duyguydu. Yaşanan onca şeyin üzerine onun içindeyken zaman duruyor gibiydi.

Sarah'ı dinledikten sonra aklıma başka bir şey geldi. Aztek'le adamın yanına gittiğimizde saygıyla önümde eğildi.

'' Merhaba Alfa.''

'' Merhaba Rudolf amca. Senden araştırmanı istediğim bir şey olacak.''

'' Tabii Alfa ne istersen.''

'' Babam çok eskiden bizim sürümüzün bilinmeyen yüzünü anlatan kitaplar olduğundan bahsetmişti. Onları bulabilir misin?''

'' Evet bulabilirim ama biraz zaman lazım.''

'' Tamam teşekkür ederim.'' Oradan çıkınca Aztek'le sohbet etmeye başladık.

'' Tebrikler Aztek senin adına gerçekten çok mutlu oldum.''

'' Teşekkürler Ares. Ben de senin adına çok mutluyum. Her zaman güçlü bir alfaydın. Eşinin nasıl biri olacağını Luna'mı hep merak etmiştim. Bu kadar gizemlerle dolu olacağını düşünmesem de hayal ettiğimden daha iyi Luna.''

'' İnan bana benim hayal ettiğimden de daha iyi bir Luna. Bu arada Luke sana da tanıdık gelmedi mi?''

'' İsmi tanıdık gelmedi ama siması bana da tanıdık geldi. Sanki çok eskiden tanıdığımız birine benziyor. Neredeyse çocukluğumuzdan diyebilirim.'' Dediği an beynimde şimşekler çaktı.

'' Sera'nın ölen abisi.''

'' Evet! Ama bu nasıl olabilir?''

'' Gidip bir telefon görüşmesi yapmam lazım.''

Remus'la uzunca konuştuk. Küçüklüğünden beri Luke'un hep farklı olduğunu söyledi. Kurduyla tanıştıktan sonra bambaşka birine dönüşmüş. Konuşması aurası çok değişmiş. Bir saldırı da öldüğü haberi Gece Sürüsü'nü çok üzmüştü. Ama cesedini hiçbir zaman bulamamışlardı. Yapılacak hala daha çok şey vardı. Birkaç gün sonra İris'in gitmek istediği yere gitmemiz gerekiyordu.

Kafamda bir sürü sesle uyandım. Sürümün çeşitli bölgelerinden uyarılar geliyordu.

'' İris güvenli bölgeye git!''

'' Hayır! Ben de seninle geleceğim.'' Onunla tartışacak zamanım yoktu. Sürünün yaşam alanına doğru gittiğimde herkes bize doğru geliyordu.

'' Ben burada kalıp herkesin güvenle gelmesini sağlayacağım.'' Dedi İris kurdunun içinden. Bizde geri kalanlar olarak saldırganları kovalıyorduk. Birçok farklı noktada yangın çıkmıştı. Burası ormanlık bir bölge olduğu için yangın bizim için en büyük sorundu. Aztek yangını söndürmeye çalışırken biz yangını çıkartanların bir kısmını yakaladık. Geri döndüğümde yangın sönmüştü ama çok büyük bir zarar vermişti.

Aztek'le durum değerlendirmesi yaptık. Çevreyi kontrol etmek derken yaklaşık iki gün geçmişti. Bu süreçte yaşam alanının karmakarışık olmasını bekliyordum ama herkes beklediğimden daha sakin ve neşeliydi.

'' Burada neler oldu?'' Sarah bize doğru yaklaşıyordu.

'' Siz gittikten sonra herkes çok korkmuştu. Ama Luna onları sakinleştirdi. Alfalarına destek olmak için neler yapabileceklerini anlattı. Organize bir şekilde herkesi evlere yerleştirdi. İki gündür herkes birbirine yemek , barınak ve kıyafetlerle ilgili büyük yardımlarda bulunuyor. Hatta Luna bugün öğlen çocuklar için güvenli bir alan oluşturdu. Yetişkinler birbirlerine destek olurken çocuklarda kendi alanlarında güvende kaldılar. Luna harika bir iş çıkardı.''

Duyduklarım karşısında çok şaşırdım. Hiçbir sürüde yaşamamış , kalabalıklar içinde büyümemiş , hiçbir topluluk yönetmemiş bir kadın doğuştan lider olan benim bile bu kadar kısa sürede yapamayacağı şeyleri kolaylıkla yapmıştı. O gerçekten harika bir eşti ve kesinlikle Luna olmak için doğmuştu. Yanına gitmeden önce uzaktan ona baktım. Koltukta uyuyakalmış ve Eris onun kucağındaydı. Ona bakmak bile evdeymişim hissini tamamlıyordu. Eris'i kucağından aldım ve yatağına götürdüm. Döndüğümde mutfağın ışığı açık kahve koyuyordu. Çok yorgun görünüyordu. Arkadan ona sarıldığımda ikimizde bütün negatif duygulardan kurtulmuştuk. Salona oturduk.

'' Neler olduğunu öğrenebildin mi?''

'' Birkaç farklı küçük sürü olduğunu düşünüyorum.''

'' Sence bunu Luke'la yani benimle bir ilgisi var mı?''

'' Ne? Hayır İris Luke bu iş içinde olsa bile böyle bir saldırının seninle ilgisi yok!''

'' Beni kandırma. Remus artık herkesin Ay'ın Kızı'nı bildiğinden bahsetti. Bunlar benim hatam.'' Diyerek ağlamaya başladığında kalbim acımaya başladı.

'' Hayır bunlar senin hatan değil. Daha çok önlem almam gerekirdi. Sen dışarı da benim asla başaramayacağım bir iş başardın İris. Böyle bir saldırı olmasına rağmen herkes çok sakin ve mutlu görünüyor. Bunların hiçbiri senin hatan yüzünden değil senin sayende olan mutluluklar. Beni her gören senin harika bir Luna olduğundan bahsediyor.'' Sırtını okşadıkça sakinleşmeye başladı. Kucağıma geldi kafasını göğsüme gömdü. Ağlamasını durdurmak istemedim. Eğer bu şekilde rahatlayacaksa istediği kadar ağlayabilirdi. Her şey bitince uyuyakaldı ve onu yatağa taşıdım. Elimde olsa bir dakika bile ondan ayrılmazdım.

Remus geçmiş olsun demek için aradığında Luke'un oğlu olduğundan emin olmuştu. Yaptığı araştırmalarda kokusuna rastladığını söyledi. Bu arada beklediğim kitaplar gelmişti ama uğraşmam gereken başka işler vardı. Saldırının üstünden bir hafta geçmişti. Yanan yerlerin yeniden inşaa edilmesi gerekiyordu. Çok sayıda adam koruma ile görevliydi. İris , kadınlarında yardım edeceğini söylediğinde rahatlamıştım. Birçok farklı bölge ile aynı anda iletişimde kalmam gerekiyordu. Kafamın içinde çok fazla ses vardı. Birden İris içeri girdi.

'' Ares , Remus'un verdikleri arasında Ay'ın Kızı'nın mektubu vardı.''

'' Şimdi olmaz İris.'' Bir an gözleri söndü. Yanıma yaklaştı.

'' Sen iyi misin?'' öfkelenmiştim. Gerçekten bunu sormuş muydu?

'' Birçok farklı bölge ile aynı anda koordine olmaya çalışıyorum. Aynı zamanda başka saldırı olmaması için güvenliği kontrol ediyorum. Kafamın içinde bir sürü ses var İris.''

'' Haklısın Ares. Özür dilerim.'' Şefkatli hali nedense beni daha çok sinirlendirmişti.

'' Yapabileceğim bir şey varsa...''

'' Bir daha birine kurdunu göstermek istediğinde daha dikkatli olmak olabilir.'' Dediğimde öfkeyle odadan çıktı. O gece yemekte sakin kalıp Remus'a benim cevap vermeme izin verseydi kimse onun kurdunu görmeyecekti. O zaman bu saldırıyla uğraşmayacaktık.

'' eşim üzgün.'' Normalde Endi bana daha sert çıkardı. Ama sesi çok duygusuz gelmişti. Çıktım ve güvenlik noktalarını kontrol etmeye gittim.

Eşim Aslında Benim LanetimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin