Ares:
İris'e istediği kadar alan vermeye hazırdım. Sürü de her şey yolundaydı. Uzun zamandır ne bir tehdit ne de eşimi hissedebilmiştim. Artık Sera ile nişanlanma zamanımda yaklaşıyordu. Ne istediğimi bilmiyordum. Derken İris kapıdan içeri girdi. Yoksa ne istediğimi biliyor muydum? Hafifçe gülümsedim ve kucağıma oturunca kollarımı beline doladım. Saçımı kokladığını hissedince ben de boynunu kokladım. Çok uzun zamandır hasret duyduğum tek şey bu koku gibiydi. Ne eşim ne Sera o varken umurumda değildi. Kurdum eşimi istiyordu , alfa tarafım Sera'yı. Ama hepsinden uzak olarak insan olan Ares kollarında ki kadını istiyordu. Ben İris'i seviyordum. Bunu söylemek için daha fazla geç kalmak istemedim. Tam ağzımı açmışken öptü. Sanki onu sevdiğimi söylemişim ve karşılığında bu sevgi dolu öpücüğü almışım gibi hissettim. Yarın ona hislerimi söyleyecektim.
İnanılmaz bir sırt ağrısıyla uyandım.
'' eşim tehlikede!''
Bütün sürüyü alarma geçirdim. Ormanda koşmaya başladım. Ama burada garip bir koku vardı. Yön duygumu kaybediyor gibiydim. Derken eşimin ulumasını duydum.
'' bizi çağırıyor.''
'' daha hızlı Endi daha hızlı!!''
Kokusunu aldığımda kendimi daha güçlü hissettim. İki kurt , eşimin üzerinde duruyordu. Ben birini aldım eşim diğerini. Sürümün kalanı gelince kaçtılar. Peşlerine düşmelerini emrettim. Dönüp eşime baktım. Mavi gözleri solgun görünüyordu.
'' kurdu ağır bir yara almış. Ama hala insanını sana karşı korumak istiyor. Bir şey yap ve onu ikna et.''
Neden! Kurdu yaralıyken bunu kurdu mu yapıyor insanı mı istiyordu? İnsanının neden benden kaçtığını anlamıyordum. Endi yerini bana bıraktı ve insana dönüştüm.
'' İzin ver yardım edeyim. Söz veriyorum insanına zarar vermeyeceğim.'' Hala bir şey yoktu.
'' çok acı çekiyor daha düzgün bir şey yap!''
Kahretsin ölecekti. Yumruklarımı sıktım.
'' Lütfen sana yalvarıyorum yardım etmek istiyorum. Daha sonra bir daha beni görmek istemezsen karşına çıkmayacağıma söz veriyorum.'' Gözlerim dolmaya başlamıştı. Kurdu dengesini kaybetmeye başlıyordu.
'' Lütfen ölme...'' derken gözümden bir damla yaş aktı ve kurdu insana dönüşmeye başladı.
Beyaz kürkü beyaz bir tene dönüşüyordu , saçları siyahlaşmaya başladı ve artık bana mavi gözlerle değil koyu kahve gözlerle bakıyordu. Eşim İris'e dönüşmüştü.
Tam düşecekken İris'i belinden yakaladım. Gözleri dolu dolu bana bakıyordu. Kollarını bana doladı ve çıplak göğsüme gözyaşlarını bıraktı.
'' Çok korktum Ares. Kurduma bir şey olacak diye çok korktum.''
'' Merak etme ne sana ne de ona hiçbir şey olmayacak söz veriyorum.'' Kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı.
'' Teşekkür ederim.'' Diyerek gözlerini kapattı. Elimi sırtından çektiğimde kan izlerini gördüm. Hayır daha yeni kavuşmuşken onu kaybedemezdim. Eve dönerken İris'in odasının hazırlanmasını ve doktorun orada olmasını emrettim. Kapıdan girerken Aztek çok endişeli görünüyordu. İris'e uzanınca hırladım.
'' Dokunma ona o benim.'' Hafif bir gülümsemeyle ellerini havaya kaldırıp uzaklaştı. Onu yatağa yatırdık. Doktor müdahale etmeye başladı. Elimi elinden ayırmıyordum. Önce serumu bağladı ve sırtında ki yaraları temizledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Eşim Aslında Benim Lanetim
LobisomemAh... kokusu , teninin yumuşaklığı , saçlarının karışıklığı , bakışları ve dokunuşu... Her şey olması gerektiğinden daha mükemmeldi. '' Sadece bu gece benimle uyur musun ? '' diye sorduğunda bu kadar ileri gidebileceğimizi tahmin etmemiştim. Bir gec...