Selamlaaar ben geldiimmm
Lütfen vote vermeyi unutmayalımYorumlarda buluşalım🩷
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Ahsen bizim üst katımızda 9 numaralı dairede oturuyordu. Zili çaldım. Kapıyı Aslan açtı.
"Toparlanmış görünüyorsun. Hadi içeri gel." diyerek bana geçmem için yol açtı.
İçeri girdiğimde tam konuşacakken Asil'in "Meleğim geldi!" çığlığıyla duraksadım. Koşarak bana gelen çocuğu eğilip kucağıma aldım ve dünden beri aklımda olan yanaklarına sulu öpücükler kondurdum.
Onu öpmem Asil'in oldukça hoşuna gitmişti. Kıkırdayarak bana aynı öpücüklerle karşılık verdi. "Yakışıklımda buradaymış."
"Evet buradayım. Bütün gün seni bekledim. Hadi gel yaptığım resime bak." kucağımdan yere atladı ve elimden tutup salona doğru çekiştirdi.
Orta sehpanın üzerinde kağıtlar ve bir sürü boya kalemi vardı. Önüne oturduğunda ben de yanına geçtim. "Kimleri çizdin bakalım?"
"Bak annem, babam ve ben. Ama daha bitmedi. Şuraya küçük bir beyin çizeceğim." diyerek babası olduğunu söylediği karaktere yöneldi.
Arkamdan gelen sitem ise beni güldürmüştü. "Ahsen! Bu çocuk bana yine laf sokuyor! Küçük beyinli dedi bana!"
Ahsen yüzünde ki gülümsemeyle içeri girdi. "Hayatım öyle söylemek istememiştir. Çocuk o daha. Bu arada hoşgeldin Elzem." diyerek yanıma geldi.
Gülmeye devam ederken ayağa kalktım. "Merhaba. Hoşbuldum."
Arkada Asil'in moralini iyice bozmuş olduğu adama yöneldik. "Eşim, Hakan. Hayatım Elzem dün Asil'in hayatını kurtaran kız."
"Memnun oldum Elzem. Çok teşekkür ederiz dün için." yanıma gelerek sarıldı. Hakan abi uzun boylu, kumral, oldukça yapılı ve yakışıklı bir adamdı.
"Rica ederim. Kim olsa aynısını yapardı lütfen daha fazla teşekkür etmeyin."
Esma teyzeyle sarıldıktan sonra gözlerim salonda duran 3 adama ve yanlarında küçücük kalmış kadına çarptı. Hepsi sırayla kendilerini tanıttılar.
"Merhaba, ben Eymen. Gördüğün üzere timin en yakışıklı üyesiyim." gülümseyerek konuşurken ensesine yediği şaplak ile susmak zorunda kaldı. Uzun boylu, mavi gözlü, sarışın ve yapılı bir adamdı. Dediği gibi gerçekten yakışıklıydı.
"Merhaba, ben Mert dün karşılaşmıştık." sürekli bağırarak beni korkutan adamdı. Aklıma kucağında Asil'le koşarak uzaklaşması geldiğinde güldüm.
"Merhaba, ben de Yiğit." Yiğit diğerlerine kıyasla 5 cm daha kısa ama aynı derecede yapılı ve yakışıklı bir adamdı. Hepsinin boyu o kadar uzundu ve o kadar yapılılardı ki, 1.75 boyum bile beni, yanlarında cüce gibi hissetmekten kurtaramamıştı.
Geriye sadece kız kaldığında gülümseyerek bir adım öne çıktı. "Merhaba, ben Melek." Mavi gözlü, kumral, çok güzel bir kızdı. Utangaç bir karakteri olduğu hemen anlaşılıyordu çünkü konuştuğu anda yanakları kızarmaya başlamıştı.
"Merhaba, memnun oldum. Ben de Elzem." herkese genel bir cevap verdiğimde Ahsen konuştu. "Herkes tanıştığına göre yemeğe geçelim."
Masaya geçtiğimizde Aslan yanıma oturmuştu. Masanın bir başına Esma teyze, diğer başına ise Hakan abi geçmişti. Aslan'ın yanında Yiğit oturuyordu. Karşımızda sırasıyla Eymen, Melek, Mert ve Ahsen vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şûrîde
Fiksi UmumŞûrîde: Farsça bir kelimedir. Yanık, yanmış olan, tutuşmuş, perişan, karışık anlamlarına geldiği gibi tutkun, aşık, meftun için de kullanılır. Elzem&Aslan