25. Bölüm

195 23 1
                                    

Ben geldiiimmm 25. Bölüme ulaştık sonunda, finale çok az kaldı. Hatta öyleki tam 30. Bölümü görebilir miyiz bilemiyorum. Çok uzatmak istemiyorum. İlk kurgum ve yazdığım iki nahif karakter, tadında kalsın. Gereksiz entrikalarla boğmak istemiyorum.

Final verdikten bir süre sonra ise kitabı düzenlemeye alacağım. Ana hatları değiştirmeyi düşünmüyorum ama bir kaç sahne eklemesi yapabilirim. Düzenlerken karar vereceğim. Final verdikten sonra ise diğer kurgum olan 'Nefaset' ile geri dönmeyi planlıyordum aslında ama büyük ihtimalle 'Lumis Feryum' ile devam ederim. Fazla uzatmadan bölüme geçelimmm.

Lütfen yıldıza dokunmayı unutmayalım.

Yorumlarda buluşalım🩷

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Geçen üç haftada işten fırsat buldukça, Melek, Ahsen ve Aslan ile mağaza mağaza dolaşmış sonunda söz elbiseme ve ev eşyalarına karar vermiştik. Ailem gelmişti. Onlar Aslan için bohça hazırlarken, Esma teyze ve Ahsen benim için bohça hazırlamaya girişmişti. Biz böyle şeylere gerek olmadığını söylesekte bizi dinlememekte oldukça kararlılardı.

Sadece söz ve nikah yapacağımız için heveslerini kırmaya kıyamıyor, sessizliğimizi koruyorduk. Aslan'ın evini baştan sonra incelemiş, değişecek eşyalara karar vermiştik. Yatak odası ve salon komple değişmişti. İkimizde sade, göz yormayan eşyalar seviyorduk. O yüzden ev için mümkün olduğunda az eşya almıştık.

Yatak odasını ışıkta uyuyamadığım için siyah ağırlıklı döşemiştik. Siyah perdeler ve yatak başlığı, koyu renk mobilyalar ile fazla boğucu olmaması için iyi bir ışıklandırma yapmıştık. Boydan ve geniş olan cam sayesinde gündüzde sorun olmayacaktı. Ev oldukça güneş alıyordu.

Salonda eski salonuma oldukça benzemişti. Yatak odasının aksine daha açık renkler kullanmayı tercih etmiştik. Oldukça geniş ve rahat bir L koltuk tercih etmiştik. Yine ahşap mobilyalar ve ev bitkileriyle tamamladık. Televizyon ünitesinin arkasını ise yine ahşap çitlerle döşemiş ve yaparken oldukça eğlenmiştik.

Küçük odayı ise küçük bir kütüphane haline getirmiştik. İki duvarı boydan boya raflarla kaplamıştık. Diğer tarafa ise iki tane puf ve sehpa koymuştuk. Aslan'da ben de kitap okumayı oldukça seviyorduk. Bu oda bizim için çok hoş vakit geçirebileceğimiz bir yer olmuştu.

Nikah tarihini almıştık. 10 Nisan'da nikahımız vardı. Bugün ise sözümüzün olacağı gündü. O kadar hazırlık 3 hafta içerisinde nasıl yetişmişti, inanın bilmiyordum. Hepimizi oldukça yormuştu. Ama değecekti.

Sabah annemin kolumu dürtmesiyle gözlerimi açtım. Heyecandan sabaha kadar gözüme uyku girmemişti. Sürekli hayal kuruyor ve sırıtıyordum. Bu şapşal hallerim bana bile oldukça komik geliyordu.

Kendi yatak odamı anne babama vermiş, ben de misafir odasına geçmiştim. Kaç günlük yorgunluğun ve uykusuzluğun üstüne annem olmasaydı uyanmazdım. Kahvaltı masasına oturduğumuzda annemin aceleciliği uzun bir kahvaltı yapmamıza izin vermemişti.

Sofrayı topladıktan sonra annem ile mutfağa girmiştik. Babam ise yılların verdiği alışkanlıkla zaten temiz olan evin tekrar tozlarını alıp, dağınık olan eşyaları düzenliyordu.

Yıllardır anneme her konuda yardımcı olmuştu. Özellikle emekli olduktan sonra annem hiçbir temizliği tek başına yapmamıştı. Her zaman ikisi birlikte yapıyorlardı. Bu yüzden babam bu konuda oldukça bilgiliydi.

Aslan'ı bu konuda babama benzetiyordum. O da temizliği ve yemeği kadın işi olarak görmüyor, elinden geldiğince her şeye el atmaya çalışıyordu. Hayat müşterekti.

ŞûrîdeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin