Bölüm 15: Tanışma

705 71 23
                                    

Alparslanla Ardıç kütüphaneden çıkarken arabaya doğru el ele yürüyordu. Ardıç kütüphaneden ablasını aramış Alparslan'da kalma fikrini en iyi gerekçeleriyle açıklamıştı ama ablasının içine sinmemiş olacak ki karar vermeden önce yemeğe davet etmişti ikiliyi. Alparslanın bu akşam iyi bir sorgudan geçeceği kesindi.

İkili arabaya binerken Alparslan klimayı açıp radyoyu Ardıç'ın en sevdiği frekansa ayarlamıştı bile. "Hem iyi oldu zaten benim eşyalarımı almak için eve uğrayacaktık. Bizimkilerle de tanışmış olursun böylece." dedi Ardıç Alparslan'ı rahatlatmak adına.
"Öyle öyle sevgilim de. Sizinkiler biraz çocuk işini abartmamış mı sence de? Kaç abin vardı dört mü?" dedi Alparslan gergince.

Ardıç onun bu hallerini gülerken "Yani benim şikayet ettiğim söylenemez. Çocukluğum kardeşlerimle güzel anılarla dolu. Hem şehrin her yanında hep senin 'agalarınla' mı tanışacaz biraz da benim 'agalarımla' tanışalım."

Alparslan Ardıç'ın söylediklerinin üzerine iyice gerilirken Ardıç bıyık altından gülmeye devam ediyordu.
"Şimdi bana hepsini teker teker özet geçersen çok mutlu olurum Ardıç'ım kişisel özelliklerine de değinirsen çok sevinirim."

"Tamam o zaman Yılmaz Kardeşler 101 dersine başlıyorum Alparslan. Benim dışımda herkes beta bu arada bir tek Yeşim ablam alfaydı. Kardeşlerin en büyüğü Gülşah ablam 29 yaşında çok fedakar ve merhametlidir. Bizle ilgilenmekten ne çalışabildi ne de evlenebildi. Ama bizim marketçi Feridun abinin net gözü var ablamda ne zaman bir şeyler almaya gitsem ilk sorduğu şey 'Gülşah nasıl?" oluyor. Neyse bunun dedikodusunu sonra yaparız. İkinci olarak Baran abim var 27 yaşında kendisi bizim mahallenin kahvehanesinde çalışıyor. Sessiz sakin çalışkan biridir. Kardeşlerini çok sever sahip çıkar. Üçüncü olarak Yeşim ablam var zaten biliyorsun. Dördüncü olarak Ahmet Abim var o da 25 yaşında. Yaşadıklarından mı bilinmez depresif bir tip. Bir kaç işe girdi çıktı ama olmadı biliyorsun ekonomik durumu. İşçi almalarıyla çıkarmaları bir oluyor. Anneme çok düşkündü bir de onun bu hali de onu çok üzüyor belki onun etkisi de olabilir. Sonra ikiz olan Ali ve Yusuf abilerim var ikisi 24 yaşında. Ali abim en yakın olduğum kardeşlerimden bir tanesi. Telefoncuda çalışıyor o da sohbeti sarar karizmatiktir. Aramızda yaş farkı az olduğundan lise hayatım Ali abime hayran olan kızları idare etmekle geçti. Yusuf abim... bilmiyorum fazla koruyucu biri. Beni sevdiğine eminim ama ondan küçük olduğum için mi bilmiyorum üzerime fazla düşüyor. Belkip de omega olduğum içindir emin değilim."

Alparslan duydukları karşısında kaşlarını çatarken Ardıç'ın diğer kardeşleri hakkında gözleri parlayarak konuşurken Yusuf abisine gelince yüzündeki o kırgın ifade hoşuna gitmemişti.

"Yusuf abim beni Resim öğretmeni olacak zannediyor bu arada Alparslan. Sakın bir şey çaktırma olur çmu?"

"Olur olur güzelim de neden böyle bir şey söylediniz ki?"

"Ona kalsa okumam bile aileme büyük masraf. Öğretmen olacağım diye zar zor ikna edebildik. Sırf bölüm olduğunu duysa hayatta göndermezdi. Resim malzemelerimin parası için bile laf söylüyor."

"İyi de Ardıç'ım sen zaten bunları kazandığın maaştan harcıyorsun? Ailene yük olduğun yok ki. Hem o ne iş yapıyordu?"

Ardıç sıkıntıyla iç çekerken "Bilmiyorum." dedi. "Bazen elinde parayla geliyor ama bir işte çalıştığından şüpheliyim. Kupon mu yapıyor at yarışı mı oynuyor bilmiyoruz. Hatta Ali abim kumara karıştığından şüpheleniyor ama şimdilik evdekilere söylemiyoruz yoksa kıyamet kopar. Ali abim göz kulak olmaya çalışıyor elinden geldiğince."

Alparslan yola bakarken Yusuf'un sıkıntılı bir tip olduğunu şimdiden anlamıştı. Umarım bu akşam Ardıç'a ters davranmazdı yoksa kendini nasıl tutabilirdi bilmiyordu Alparslan. Ruh eşi olduklarından beri Ardıç'ı koruma iç güdüsü mantığının önüne geçebiliyordu çoğu zaman.

ARDIÇ (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin