Bölüm 2: Arnavut Kaldırımı

1.1K 114 11
                                    

"Hiçbir karşılaşma tesadüf değildir. Birinin kaderi diğerinin kaderine her zaman etki eder. Ve aşk tesadüfleri sevmez."

Ardıç kimseye çarpmamak için kalabalığın arasından sıyrılarak koşarcasına dersine yetişmeye çalışıyordu. Karşısına Ege ve Fırat çıkmasa çoktan notlarını çıkarmış amfide oturuyor olurdu fakat bu iki alfa ayarlarıyla oynamıştı omeganın. Bu dersin hocası sıkıntılıydı ve en ufak bir geç kalışta kimseyi derse almıyordu. Eğer ileride bir işte daha çalışması gerekirse diye devamsızlık yapmamaya çalışıyordu Ardıç. Ana derslerin hocaları rahatken seçmeli derslerin hocaları neden bu kadar katı oluyordu anlayamıyordu. Kapıdan girer girmez gözleri en yakın arkadaşı Selin'i aradı. Kızıl saçlı kız burdayım dercesine elini sallarken hemen geçip yanındaki sandalyeye oturdu. "Şanslısın seninki haber gönderdi bugün derse on beş dakika geç başlayacakmış." Ardıç rahatlayarak  derin bir nefes aldı. "Arada şans bana da gülüyor desene." diyerek notlarını ve defterini çıkartmaya koyuldu. Selin kızıl kıvırcık saçları ve yeşil gözleriyle gördüğü en güzel omegalardan biriydi. Fakültenin ilk senesi kulübe kayıt olmuş, aynı bölümde olduklarını öğrenir öğrenmez sıkı arkadaş olmuştu ikili. Lisede alfalarla yaşadığı bir kaç problem yüzünden çekingen olan Selin, Ardıç sayesinde bu durumu aşmış kulüp için beraber çalışır olmuşlardı.
"Ardıç kızmayacaksan ben sana bir şey sormak istiyorum." dedi genç kız.
Ardıç devam et dercesine başını salladıktan sonra Selin konuşmaya girdi "Biliyorsun artık son senemiz ve yakında mezun oluyoruz. Okulda tüm dördüncü sınıflar ruh eşini bulamayanlar için tanışma partisi düzenliyor. Mezun olduktan sonra keşke böyle etkinliklere katılsaydım diye pişman olmak istemiyorum. Kimseyle tanışmak zorunda değilsin isteyen eğlenecek isteyen el sıkışıp ruh eşini bulmaya çalışacak. Nolur beni yalnız bırakma beraber gidelim." diyerek yalvarırcasına arkadaşına baktı Selin.
Ardıç sıkıntı içerisinde ellerini kahverengi saçlarının içinden geçirdi. Böyle etkinliklere karşı tavrı annesinin yaşadıklarından sonra hep netti. Ruh eşini R'sini bile duymak istemiyordu. Ona kalsa tüm hayatını alfalarla muhattap olmadan geçirirdi fakat içinde bulundukları piramidin en üst seviyesinde olduklarından maalesef bu imkansızdı. İlişkilerinde feromonların etkisi olmasın diye şimdiye kadar hep betalarla çıkmıştı Ardıç. İleride de hayatını bir betayla birleştirmeye kararlıydı. Fakat kendi yaşadıkları yüzünden en yakın arkadaşını bu şekilde kısıtlayamazdı. Düşük ihtimal de olsa ruh eşini bulup hayatının aşkıyla mutlu bir evliliği hak ediyordu genç kız. "Bir şartım var." dedi Ardıç. Selin hevesle başını sallayınca konuşmaya devam etti. "Sarhoş olana kadar içmek yok. Baktık ortam kötüleşiyor hemen gideceğiz ve seni eve ben bıracağım." Selin tam itiraz edecekken Ardıç genç kızın lafını kesti. "Biliyorsun ben çekinik bir omegayım. Feromonlarım hissedilmiyor bile. Okulda omega hakları diye bas bas bağırmasam çoğu kişi beni beta zannederdi büyük ihtimalle. O yüzden itiraz istemiyorum. Hem böylece Necla teyzenin de içine sinmiş olur." Selin başını onaylarcasına salladıktan sonra canım arkadaşım diyerek sımsıkı sarıldı. Ardıç genç kızdan yayılan sakinleştirici gül kokusu eşliğinde sarılmasına karşılık verdi. Her omeganın feromonları kendine has doğada bulunan farklı bitkilerin birleşimi gibi kokardı. İlk koku daha baskın bir şekilde yayılırken ikinci kokuyu sadece omegasını işaretleyen veya omeganın ruh eşi olan alfa alabilirdi. Buram buram gül kokuyordu Selin. İkinci kokusunun da ilki kadar güzel olduğuna emindi Ardıç. Kendine gelince feromonlarının ne koktuğundan habersizdi. Selin ve daha önce bir tanıştığı bir kaç omega tatlı koktuğunu söylerdi hep fakat türü hissedilmeyecek kadar az yayılıyordu Ardıç'ın feromonları. Daha önce kızgınlığa girmediğinden bir odayı dolduracak kadar yayılmamıştı hiç kokusu. Bir omegayı çekici kılan şey feromanları olduğundan belki de onu böyle yarattığı için Tanrıya şükretmeliydi. Yoksa sürekli alfalar tarafından rahatsız edilmek istemezdi. "Ne zaman ve nerde bakalım bu parti?" "İki gün sonra akşam sekizde barlar sokağında. Giriş beş yüz tl ve ilk içki ücretsiz."  Ardıç duyduğu sayıyla yutkundu. En yakın arkadaşı maddi durumlarından az çok haberdardı hatta evlerine gelip abileriyle de tanışmıştı fakat kardeşinin bile ihtiyaçlarını karşılayamadıkları şu sıralar büyük ihtimalle suyla seyreltilmiş alkolün bedava olduğu mekana nasıl beş yüz lira verirdi hiç bilmiyordu.  Ardıç arkadaşını kırmadan bu işin içinden nasıl çıkacağını düşünürken Selin masaya iki bilet bıraktı. "Nolur nolmaz belki sonradan bulamayız diye ben biletlerimizi almıştım. Beni kırmayıp kabul ettiğin için bunu sana ben ısmarlamak istiyorum ve itiraz istemiyorum."  Ardıç minnetle arkadaşına bakarak kafasını salladı.
" Evet arkadaslar yerlerinize geçin ders başlıyor."  Hocanın gelmesiyle iki omega da önüne döndü.
                                       
~~~~~~~~

ARDIÇ (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin