ARDIÇ (BxB)

Bölüm 26: Yalancı Bahar

günün ikinci bölümü 💕 iyi okumalar

Günlerin çabucak geçmesiyle martın ilk gününe gelmişlerdi bile. Bu süreçte annesi artık oturabilir ve ellerini kullanabilir hale gelmiş, aylardır ertelediklerini tanışma ve nişan için hazırlıklara başlamışlardı.

Ardıç davlumbazın ışığını yakarken ocakta kaynattığı mercimek çorbasını tekrar karıştırdı. Aylardır ya midesi yemekleri kabul etmiyor ya da kıtlıktan çıkmışcasına yemek yiyordu.

Hafif çıkmış karnına bakarken "Nasıl kilo aldım anlamadım ki." diye mırıldandı.

Telefonu çalarken Berke'nin adını görmesiyle hemen aramayı yanıtladı.

"Alo Ardıç?"
"Berke nasılsın?"
"Bildiğin gibi işte." dedi Berke kırık bir sesle.

Yılbaşında sarmaş dolaş abisiyle dans ettikten sonra onların geceleri de Berke'nin yatağında bitmişti. Ertesi sabah Berkeyi uyandırmadan çekip giden Ali, daha sonra mesaj atmış olanların büyük bir hata olduğunu ilişkisinde mutlu olup bir daha görüşmek istemediğini söylemişti.

Ardıç abisinin sanki Berke tek başına sevişmiş gibi davranmasına kızmış bir de kendisi en sevdiği abisiyle kavga etmişti. Şimdi bile iki laftan fazla konuşmuyorlardı.

"Berke biliyorum çok zor ama artık toparlanalım biraz diyorum ne dersin? Seni böyle gördükçe çok üzülüyorum."

"Biliyorum Ardıç biliyorum bir buçuk aydan fazla oldu. Sadece aşamıyorum. Sevişirken sevgisini o kadar hissettim ki ertesi gün beni yalnız başıma yatakta bırakmasını aşamıyorum. Yüzüme bile bakmamasını sesini bile duyamayışıma dayanamıyorum."

"Gülşah ablama kız arkadaşından ayrılacağını söylemiş."

Berke'nin ses tonu bir anda umutla yükselirken "Öyle mi?" dedi.

"Gözünü seveyim umut etme Berke. Nolur. Seni bir ilişkinin içinde değilken bile çok üzdü. Abimi tanıyamıyorum resmen."

"Tamam unutmaya çalışacağım zaten şurda finallere iki ay kaldı. Mezun olup atanıp dönmemek üzere gideceğim bu şehirden."

Berke'nin bu sözleri üzerine Ardıç'ın gözleri dolarken kendini tutamayıp ağlamaya başladı.

Berke telefondan Ardıç'ın sızlanmalarını dinlerken "Ardıç ağlıyor musun?" diye sordu.

"Ne bileyim sen benim en yakın arkadaşımsın hayatını istediğin gibi kurman beni çok mutlu eder ama seni istediğim zaman göremeyecek olma fikri beni çok kötü yaptı." dedi Ardıç burnunu çekerken.

"Ardıç bak aylardır saçma sapan şeylere ağlıyorsun Alparslan'a ve bana çaktırmamaya çalıştığını biliyorum ama sabahları hala kusuyorsun. Bir ihtimal hamile olabilir misin?"

Ardıç Berke'nin söyledikleriyle donarken eli hemen hafif çıkmış göbeğine gitti. "Berke imkansız ben çekinik omegayım Alparslan'ın beni düğümlemedikçe hamile kalma ihtimalim çok düşük."

"Sen çekinik omega olabilirsin ama Alparslan da baskın alfa."

"İyi de biz korunmadan sevişmedik ki." Ardıç'ın yanakları utançla kızarırken devam etti. "Bir tek yılbaşı akşamı korunmadık ama ondan önce zaten benim kusma belirtilerim vardı."

"İyi düşün zaten prezervatif de yüzde yüz bir koruma yöntemi değil biliyorsun.

Ardıç Alparslan'la seviştiği tüm anıları düşünürken birden olduğu yerde durdu. "Küvet."

"Yuh küvette de mi seviştiniz?"

"Berke ben hemen kapatıyorum eczaneye gidip hamilelik testi almam gerek."