Bölüm 13: Zorluklar

693 74 25
                                    

günün ikinci bölümü o yüzden eğer okumadıysanız on ikinci bölüme bakmayı unutmayın. iyi okumalar <3

"Alparslan ne diyorsun? Almila iyi mi?"

"Evdeki görevli neyse ki tam zamanında ambulansa haber vermiş. Benim yüzümden oldu Ardıç." dedi Alparslan ağlamaklı bir sesle.

"Alparslan hangi hastanedesiniz konum at ben hemen geliyorum. Nolur kendini suçlama tamam mı?" diyerek telefonu kapattı Ardıç.

On beş dakika içinde hastaneye varırken  girişe doğru ilerledi. "Merhaba Almila Türkoğlu adında bir hasta getirildi buraya nerede acaba?"
"Hasta acilden giriş yapmış büyük ihtimalle oradaki arkadaşlara sorarsanız sizi daha iyi yönlendireceklerdir."

Ardıç hızla teşekkür ettikten sonra acilin olduğu yere doğru ilerledi. Oradaki görevlilerle de konuştuğunda kendini yoğun bakım odalarının önünde buldu.

Almila'nın annesi olduğu tahmin ettiği bir kadın ağlarken Alparslan da koridorda bir ileri bir geri yürüyordu.
Ardıç duvarın arkasında dururken "Alparslan?" diye seslendi hafifçe.
Alparslan sesin olduğu yere doğru bakarken hemen ilerleyip kendini Ardıç'ın kollarına attı.

Alparslan kafasını Ardıç'ın boynuna gömerken Ardıç da onu sakinleştirmek istercesine saçlarını okşuyordu.
"Merak etme Almila iyi olacak tamam mı?" diye fısıldadı sakinleştirici bir tonda.
"Benim yüzümden oldu Ardıç. Ben havaalanından onu almaya gittim bir şeyi yoktu. Sonra yüzüğümü neden takmadığımı sordu bende söyleyince birlikte olmak için çabalayabiliriz falan dedi. Ruh eşimi bulduğumu söylediğimde iyice sinirlendi ağlayarak beni evime bırak dedi. Onu bıraktıktan birkaç saat sonra da Almila'nın annesi aradı zaten." dedi Alparslan boğuk bir sesle.

"Doktorla konuştunuz mu?"
"Hemşireler doktor bey sizi bilgilendirecek dedi ama henüz bir şey söylemediler."

"ALPARSLAN!" diye bir ses bütün hastaneyi inletirken Ardıç korkuyla Alparslan'a baktı.

"Metin amca, Almila'nın babası." diyerek açıklama yaptı Alparslan.
"Alparslan sana kötü bir şey yapmasın?"
"Ne yapsa hakkı bir şey diyemem Ardıç'ım. Yalnız sen kenarda dur sana zarar gelmesin tamam mı?"
Ardıç hiç içine sinmese de uysalca başını salladı.

Alparslan duvarın arkasından çıkarken suratına yediği yumrukla geriye doğru savruldu.

"Böyle mi sahip çıkıyorsun lan nişanlına! Kızımızı güvendik sana emanet ettik. Uçaktan indikten sonra konuştum hiçbir şeyi yoktu. Sonra siz ne konuştuysanız kızım kendini bir anda öldürmeye karar verdi!"

"Metin Amca bir din-

"Sus konuşma! Eğer kızıma bir şey olsun seni de yaşatmam Alparslan Karanlı bunu bil."

"Dur bakalım orda Metin." dedi bir ses. Herkes sesin olduğu yöne bakarken altmışlı yaşlarının sonlarında saçları beyazlamış yüzü Alparslan'ı andıran birini gördü Ardıç.

"Sen bu işe karışma Altan Amca. Torununu nasıl sevdiğini bilirim babamdan ötürü de sana olan saygım sonsuzdur. Fakat bu Alparslan'ın yaptıkları artık yenilir yutulur şeyler değil."

"Sen Alparslan'a laf söyleyeceğine kızının yaptılarıyla ilgilen Metin. Amerikalarda okutacağım diye gönderdiğin kızın başka adamdan hamile haliyle Alparslanla evlendikten sonra doğurup torun diye yutturacaktı bize bebeği." dedi Altan Karanlı.

Herkes şok içinde adamın suratına bakarken "Ne saçmalıyorsun sen Altan Amca!" diye bağırdı Metin. "Söylediklerini kulağın duyuyor mu? Yaşından dolayı kafan gidiyor olabilir ama söylediklerine dikkat et bunca yıllık dostluğumuzu da heba etme."

ARDIÇ (BxB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin