ARDIÇ (BxB)

Bölüm 22: Teklif

Alparslanla ve Berke şehrin en lüks alışveriş merkezindeki beşinci mağazadan çıkarken ikisi de gergindi.

"Ya yemin ederim keşke yanıma Gülşah ablayı falan alsaydım ya. Hiçbir şeyi beğenmiyorsun." diye söylendi Alparslan

"Sende Ardıç gibi sade naif zevkleri olan çocuğa Bülent Ersoy tektaşı seçiyorsun Alparslan!"
"Ne bileyim ona en layık olanını seçmeye çalışıyorum. Ardıç'ımın ışıltısıyla yarışabilecek bir tektaş ancak kaya boyutunda olabilir."

Berke Alparslan'ın romantik sözlerine kusacakmış gibi yaparken sıradaki mağazaya girdiler. Alparslan yüzüklerin olduğu standın yanına ilerlerken "En güzel tektaş modellerinizi görmek istiyorum." dedi.

Sarışın uzun saçlı satış görevlisi Alparslan'ı süzerken hemen üzerini düzeltip saçlarını geriye attı. "Hemen en güzel modellerimizi göstereyim. Size hitap etmek için isminizi öğrenebilir miyim?"

Berke kadına kaşlarını çatarken Alparslan'ı dürtmek için yanına gitti. Resmen sevgilisine yüzük almak için gelen biriyle flört etmeye çalışıyordu. Hangi satış görevlisi müşterisine ismini sorup yiyecekmiş gibi gözleriyle soyardı ki?"

"Alparslan." diyerek yüzüklere bakmaya devam etti genç alfa. Berke Alparslan'a baktığında kızın ona gönderdiği sinyallerden haberi olmadığını fark etti.

"Hangi fiyat aralığında ürün bakıyorsunuz Alparslan bey?"
"Fiyatı önemli değil sadece beğenebileceğim bir şey olsun istiyorum."

Satış görevlisi kızın gözleri açılırken hemen en pahalı modellerin olduğu cam vitrinin kilidini açtı.
"Bu yüzük en çok tercih edilen modellerimizden 2 karat tektaşı."

Berkeyle Alparslan yüzüğe bakarken "Çok büyük bu kadar gösterişli bir yüzükten hoşlanmayabilir." dedi Berke.

"Halbuki ödüllü bir tasarıma sahip, kız arkadaşınız rafine bir zevke sahip değil galiba. Ben çok beğeniyorum." dedi kız Alparslan'a bakarken.

"Arkadaşım diye demiyorum kendisi sanatla uğraştığından bakış açısı, zevki dört dörtlüktür. Siz beğeniyorsanız  kendiniz satın alabilirsiniz iyi günler." diyerek Alparslan'ı sürükleyerek mağazadan çıkardı Berke.

"Noldu şimdi diğerlerine bakmamıştık?"
"Alparslan kız resmen senle flört etmeye çalıştı. Ardıç'ın zevkine bile laf söyledi ama ben cevabını verdim."

Alparslan kaşlarını çatarken " O kadar gerginim ki kızın söylediklerini duymadım bile. Bir an önce şu yüzüğü seçip hazırlıklara başlamak istiyorum."

"Öyle de bu kadar negatif olma yüzüğe de negatif duygularını geçireceksin."

Alparslan gözlerini kocaman açarken "Öyle bir şey var mı ki ?" diye sordu. "Var tabii kötü enerji her şeye yapışır. Sen sakin ol bulacağız güzel bir şey." dedi Berke Alparslan'ı sakinleştirmek için.

"Burda bakabileceğimiz bir yer kalmadı. Dedemin yıllardır uğradığı bir kuyumcu var değerli mücevherler falan da satıyor oraya bakalım. Eski tarz şeyler var ama kalitelidir."

Alparslanla Berke eski çarşının olduğu yere doğru arabayı sürerken caddenin kenarına park edip çarşının içine doğru ilerlediler.

Kapının açılmasıyla zil şıngırdarken "Ooo Alparslan'ım hoşgeldin. Hangi rüzgar attı seni buraya?" Dedi tezgahta duran adam.
"Hoşbulduk Çetin abi ben tektaş yüzük bakmaya gelmiştim."
"Hayırlı olsun oğlum. Ne tarz bir şey istiyorsun?"
"Abi çok abartı bir şey olmasın zarif bir şeyler bakıyorum."

Çetin tezgahın altındaki cam çekmeceden modellere bakarken "Altan amcam da rahmetli Neslişah teyzenin yüzüğünü burdan almış zamanında o zaman babam duruyordu tabii dükkanda. Şimdi torununa yüzük seçmek nasip oldu hey gidi günler hey."