ARDIÇ (BxB)

Bölüm 18: Gökberk

"Alparslan hadi geç kalıyoruz!" diye seslendikten sonra aynaya bakıp tekrar kendini süzdü Ardıç.

Vize haftasının son gününe kadar okulda ayrı ayrı takılmış olsalar da bugün ruh eşi olduklarını tüm okula duyurduktan sonra ilk kez beraber okula gideceklerdi.

Alparslan ceketini düzeltip ıslık çalarken bu konuda hiç gerginliği yok gibiydi. Hatta tüm okula Ardıç'ın onun olduğu ilan etmiş olması alfa gururunu memnun etmiş olacak ki kendini hiç olmadığı kadar iyi hissediyordu.

Ardıç ise tam tersi hissediyordu bu bir haftada özgüveni yerle bir olmuştu. Her ne kadar tebrik edip iyi dileklerini ileten bir sürü insan olsa da kötü mesajlar da bir haliyle fazlaydı. Alparslan'ın bu kadar hayranı olduğunu bilseydi fotoğrafı paylaşmasını ister miydi emin değildi artık Ardıç. Çünkü çoğu kişi Alparslan'ın yanına yakışmadığını kim bilir onun aklına girmek için ne oyunlar oynadığını ima eden bir sürü mesaj atmıştı. Ruh eşi böyle bir şey değil ki! Ardıç durumu açıklamaya çalışırken en son Berke telefonunu eline almış herkese teker teker haddini bildirmişti.

Ve tabii ki bu mesajlardan Alparslan'a bahsetmemişti Ardıç. Çünkü yüz kişi değil bin kişi de olsa Alparslan onları bulur hadlerini Berke'den daha az barışçıl olacak şekilde bildirirdi. O yüzden ki Alparslan'ın dm kutusu tebrik mesajlarıyla doluyken kendisi kötü mesajların hedefi oluyordu.

Alparslan "Aşkım hazırım ben çıkabiliriz." dedikten sonra evlerinin kapısını kitledi Ardıç. Anahtardan sarkan A şeklindeki anahtarlığa bakarken gülümsedi. Alparslan kendisine anahtar yaptırırken anahtarcı sevgililerin baş harflerinin olduğu anahtarlıkların popüler olduğu söylemiş, Alparslan da hemen atlayarak anahtarların karışmasını da önleyeceğini düşünerek iki tane almıştı.

Tek sorun ikisinin de baş harflerinin aynı harfle başlamasıydı. Alparslan elinde gururla iki anahtarı da gösterip gülümserken Ardıç dayanamayıp tatlılığından dolayı Alparslan'ı öpmüş o sırada salonlarına yayılmış ders çalışan Berke ise gülmekten kendini yere atmıştı.

İkili apartmandan çıkarken arabayla okul arası beş dakika olmasına rağmen Ardıç'ın isteğiyle beraber okula yürümeye karar verdiler. Ardıç okula giden ağaçlı yolu çok sevdiğinden bazen okul çıkışı bir durak olsa da yürüyordu fakat çoğu zaman otobüsle önünden geçiyordu. Alparslan'ın evinin bu konumda olduğunu görünce çok sevinmiş, Alparslan her ne kadar arabayla bırakmak için ısrar etse hafta boyu mutlu bir şekilde okula doğru yürümüştü.

"Selin'den bir haber var mı Ardıçım seni rahatsız edecek bir şey yapmadı değil mi? Herhangi bir tehdit içeren mesaj arama bile kendimizi savunmamız için işimize yarayabilir."

Ardıç olumsuz bir şekilde kafasını sallarken önündeki uzun yola baktı. Vize haftası olduğu için okulda çok karşılaşmamaları normaldi ama yine de bu sessizlik canını sıkmıştı. Sadece bir kere onu kızlar tuvaletinden çıkarken rimeli yüzüne dağılmış bir şekilde görmüş, kız ise ona bakmak istemezcesine koşarak uzaklaşmıştı.

Çoğu zaman yanında birisi olduğundan dolayı da her ne kadar onunla konuşmak istese de konuşamamıştı Ardıç. Cidden arkadaşlıklarının tek sebebinin Alparslan mı olduğunu merak ediyordu. Beraber geçirdikleri mutlu zamanların hepsinde rol mü yapıyordu genç kız? Sadece bunu sormak istiyordu. Ama ne Alparslan ne de Berke onu yalnız bırakıyor ikisi yokken bu sefer Göktuğ yanında bitiyordu. İzleniyor hissinden nefret etse de Alparslan'ın arkadaşı olan çoğu kişinin ona dikkat ettiğini biliyordu.