• Leyla'dan.
2 hafta sonra.
Balkonda oturmuş kahvemi içerken en yakın arkadaşım Nil'i aramıştım ve son bir haftadır olanları ona kısa kısa aktardım.
"Ne? Bildiğimiz Barış Alper mi?"
Nil'in bağırmasıyla masanın üstüne bıraktım kahve fincanımı ve susması için işaret parmağımı dudaklarıma bastırdım. Balkonda olduğumdan eminim ki tüm komuşular duymuştu.
"Canım bilmediğimiz Barış Alper mi var? Şu senin ayıla bayıla izlediğin Galatasarayın Barış Alperi işte." Dedim sakince.
Nil bu sakinliğime anlam veremeyen bir bakış attı, eğer şu an telefondan değil de yüz yüze konuşuyor olsaydık eminim ki bana bir tane geçirirdi.
"Ah kahpe dünya!" Dedi sahte bir sitemle, "Bizim stajlarda canımız çıksın..."
Nil'in sahte sitemine gülümseyerek cevap verdim. "Emin ol stajda olup bir şeyler yapmayı tercih ederdim," dedim iç çekerek.
"O zaman ne olacak şimdi? Barış Alper'le ne konuşuyorsunuz?" diye sordu Nil, merakını gizleyemeyerek.
"Şimdilik pek bir şey konuşmuyoruz. Kafeye geldiğinde selamlaşıyoruz, biraz sohbet ediyoruz. Genelde maçlardan bahsediyor ama ben çok anlamadığım için o da konuyu fazla uzatmıyor," dedim.
"Anlamıyorum Leyla, nasıl bu kadar sakin olabiliyorsun? Barış Alper Yılmaz ile her gün konuşmak harika bir şey!" Nil'in sesi telefonda yankılanırken, ben kahve fincanımı tekrar elime aldım.
"Bilmiyorum, Nil. O kadar da büyük bir olay gibi gelmiyor bana. Belki de onun sadece bir insan olduğunu görebildiğim için," dedim düşünceli bir şekilde.
"Bir insan olabilir ama çok çekici bir insan!" Nil'in bu sözlerine gülmeden edemedim.
"Çekici olduğunu kabul ediyorum. Ama şu an odaklanmam gereken başka şeyler var. Stajı kaybetmiş olmam hâlâ içimi acıtıyor ve bu yeni işte gerçekten başarılı olmak istiyorum."
Nil, ses tonunu yumuşatarak, "Biliyorum canım. Ama belki bu iş ve Barış Alper'le tanışman senin için iyi bir şeylerin başlangıcıdır. Hayat bazen bizi beklenmedik yerlere götürür."
Nil'in bu sözleri üzerine biraz düşündüm. Belki de gerçekten öyleydi. Hayatın bana sunduğu bu yeni fırsatları değerlendirmenin zamanı gelmişti.
"Ay bir gün maça gidelim Leylaa... Kızım var ya-"
"Nil" sözünü kestim, "Ne maçı saçmalama allah aşkına, ben bu sıfır bilgiyle ne işim var stadyumun orada?"
Nil gülümseyip, "Ben öğretirim! Barış öğretir! Ya senden etkilendiyse???"
"Haydaa.." kaşlarım çatıldı, "Kızım sen kendin demiyor musun herif çok ünlü diye? İlla ki sevgilisi vardır."
Nil muzipçe güldü, "Yok yok merak etme... Biz yinede bir kere gidelim maça, ya. Kerem Aktürkoğlu var, Muslera, Icardi, ayyy." dedi parlayan gözleriyle, "Dries Mertens... Ciroo!"
"Az motorun soğusun, ya." Kahkaha attım, "Belki bir seferlik olabilir. Düşüneceğim, ama sırf Ciro var diye."
Telefon konuşmamız bittikten sonra derin bir nefes aldım ve telefonumu elime alarak instagrama girerek onun profilini arattım.
@ barisalperyilmaz instagram.
Çoğu fotoğrafı takımıyla ve işiyle ilgiliydi. Anlaşılan seviyordu işini, gülümsedim istemsizce...
@barisalperyilmaz 🔥.
93,3k beğeni, 508 yorum.Kaydırdım. Gülümsemem iyice genişledi, Nil haklıydı başka bir karizması vardı kaydırmaya devam ederken birden kaşlarım çatıldı.
"Ne yapıyorum ben ya? Tövbe tövbe." Diyerek profilinden çıkıp mutfağa geçtim, bir şeyler yapmaya karar verdim çünkü açlıktan midem bulanmaya başlamıştı.
***
Kafeye vardığımda Nil, Tansu ve Pamir beni görmek için gelmişlerdi. İçeri girdiğimde onların heyecanla beklediğini gördüm. Nil, bir yandan göz kırparak bana doğru geldi.
"Bak işte burası!" dedi Nil, kafenin şirin dekorasyonunu göstererek.
"Güzel bir yer gerçekten," dedi Tansu. "Burada çalışmak kötü bir şey değilmiş, Leyla."
"Kesinlikle. Hem burası oldukça rahatlatıcı görünüyor," diye ekledi Pamir.
Gülümsedim. Arkadaşlarımın burada olmaları beni rahatlattı. "Evet, gerçekten hoş bir yer. Sizden biri var mıydı sipariş vermek isteyen?"
"Biz sadece seni görmek için geldik," dedi Nil. "Ama birer kahve alabiliriz, değil mi çocuklar?"
Tabii, neden olmasın?" diye yanıtladı Tansu ve Pamir aynı anda.
Onların siparişlerini alıp kasaya doğru yürüdüm. O sırada kapı açıldı ve Barış Alper içeri girdi. Gözleri hemen beni buldu ve gülümsedi. İçimden bir şeylerin kıpırdadığını hissettim.
Arkadaşlarımın kahvelerini hazırlarken Barış bana doğru geldi ve nazikçe sordu, "Yeni kız, nasılsın bugün?"
"Merhaba Barış," güldüm, ismimi söylememiştim ona, "İyiyim. Sen nasılsın?" diye karşılık verdim, hafif bir gülümsemeyle.
"Ben de iyiyim. Her zamanki gibi bir kahve alabilir miyim?"
"Tabii ki, hemen hazırlıyorum."
Barış'ın kahvesini hazırlarken arkadaşlarımın onu dikkatle izlediğini fark ettim.
Arkadaşlarımın hayranlıkla baktığı anı izlemek hoşuma gitmişti. Barış'ın kahvesini verip arkadaşlarımın yanına döndüğümde, Pamir bana gülümsedi, "Elinde hamaratlıymış, be Leyla'm."
"Aşk olsun Pamir! Beceriksiz miyim oğlum ben?"
Nil hemen yanıma yaklaşıp fısıldadı, "Değilsin balım, madem bu kadar hayran göz seni izliyor..." Bakışlarıyla Barışı işaretledi, "Leyla, adam harika!"
"Gördüm," dedim gülerek. "Ama lütfen sakin olun, tamam mı?"
"Tamam, tamam," diye güldü Nil. "Ama gerçekten şanslısın."
***
Kafedeki yoğun günün ardından nihayet eve gelmiştim. Ayakkabılarımı çıkardıktan sonra mutfağa geçip kendime hızlıca bir şeyler hazırladım. Yemek yaparken kafamda sürekli Barış'la olan konuşmalarımız dönüyordu. Nil'in sözlerini hatırlayıp gülümsedim. "Belki de gerçekten iyi bir başlangıç olabilir," diye düşündüm.
Yemeğimi hazırladıktan sonra salona geçip en sevdiğim diziye dalarak rahatlamaya çalıştım. Diziye kendimi kaptırmışken, birden telefonum titremeye başladı. Mesaj gelmişti.
Bir an için kimin mesaj atmış olabileceğini düşündüm. Nil'in yeni bir şeyler paylaşmış olabileceğini veya Tansu'nun bir plan yapmış olabileceğini aklımdan geçirdim. Telefonu elime alıp ekranı açtığımda, bir an kalbim hızla atmaya başladı. Mesaj Barış'tandı.
@barisalperyilmaz: Sonunda buldum seni, yeni kız...
@barisalperyilmaz: Buldum seni...***
Başlıyoruuuzzz! Hazır olun! 🔥❤️🔥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• bul beni, barış alper yılmaz.
Non-Fiction"Rüyalarıma giriyor senle sevgili olmak, ama sen diye yok bir şey..." Barış sıkça gittiği kafede yeni işe başlayan Leyla'dan oldukça etkilenir. 05.07.24 - 07.11.24