16 bin olmuşuz. 🥺 Çok duygusalım, hepinize çok teşekkür ederim 🫶🏼.
Ben finale gitmeyelim diye bölümleri atmayı unutuyorum cidden. Siz arada iki yorum atın da buralar ıssız kalmasın ya... üzülüyorum ben.
*dip not: Bu okumuş olduğunuz bölümler Kerem'in transfer haberleri sonrasında yazılmıştır. Bu yüzden hikayenin gidişatında değişiklik yaşanırsa ana hikayeden tamamen kopacağı ve büyüsünü kaybedeceğini inandığımdan hikayenin finaline kadar Kerem Galatasaray'da devam edecektir.
dip not 2: finale son 2 :)
•••
•Leyla'dan.
Sabahın erken saatleri... Saçlarımı alelacele tepeden toplamış, pijamalarımın rahatlığında mutfakta koşturup duruyordum. Kahvaltı hazırlarken denk gelen Sezen Aksu şarkısına eşlik etmeden duramadım.
"Al beni götür kanatlarında bu gece, uçurup diyar diyar, sev beni sevilmediğim kadar...
Sev, iste yeminler edeyim aşka... Belki bir daha hiç tutulmazlar, inanmasan bile gel."
Şarkıya eşlik ede ede kahvaltıyı hazırlıyordum ta ki önüme dönüp dibimde duran Barış ile göz göze gelene kadar. Korkudan elimdeki tabağı düşürecektim ki Barış benden hızlı davranıp eliyle tabağı kavradı ve düşmesini böylece engellemişti.
"Barış, ya!" Diye söylendim, "Kaç kere söyledim sessiz sessiz gelme diye."
"Aşkım," güldü, "Seslendim de, sen şarkıya o kadar dalmışsın ki duymadın bile." Her zamanki gibi dudaklarımdan öpücük çalarak, tabağı masaya yerleştirmek için hareketlendi.
Barış'ın özenli bir şekilde masayı hazırlarken ki halini izlerken, içimden bir gülümseme kaçtı. Onun bu hali beni her zaman etkiliyordu; küçük hareketlerinde bile sevgi vardı. Bir süre onu sessizce seyrettim, kollarımı göğsümde birleştirmiş şekilde.
"Beni izlemekten sıkılmadın mı hâlâ?" diye takıldı Barış, göz ucuyla bana bakarken hafif bir tebessüm etti. "Bak, dikkatim dağılıyor."
"Hiç sıkılmadım, sıkılacağımı da sanmıyorum," dedim, biraz alaycı ama aynı zamanda samimi bir şekilde. "Ayrıca senin dikkatin kolay kolay dağılmaz."
Barış, kahvaltı masasına her şeyi yerleştirdiğinde, yanıma yaklaşıp ellerini belime doladı, "Bu kadar güzel görünürken nasıl dikkatimi toplayayım ki?" dedi, sesi alçak ve yumuşaktı.
İçim ısınmıştı. Başımı göğsüne yaslayarak mırıldandım, "Beni her zaman böyle şaşırtmayı nasıl başarıyorsun?"
"Şaşırtmayı mı?" Gözlerimin içine bakarak gülümsedi. "Ben sadece seni seviyorum. Gerisi kendiliğinden geliyor." Barış eğilip bir kez daha beni öptü.
"Daha fazla soğutmayalım." Diye fısıldadım dudaklarımız ayrılırken.
Masaya geçtiğimizde keyifli bir şekilde sohbete daldık, "Mezuniyetine çok az kaldı, heyecanlı mısın?" diye sordu Barış, tabağından bir lokma alırken.
"Evet, biraz. Ailem de gelecek, biliyorsun," dedim, masanın üzerindeki bir şeyi düzeltirken.
"Biliyorum, bizimkilerle de konuşmuşlar. Hatta bizimkiler de gelecek, sırf bu anı görmek için fırsat yaratmışlar. Düşünsene, ailelerimiz bir araya gelecek," dedi, gözleri ışıldıyordu.
"Bayağı kalabalık olacak," dedim gülümseyerek.
Sonra Barış kaşlarını hafifçe kaldırarak bana doğru eğildi ve göz kırptı, "Hazır aileler gelmişken, bir de nikah mı kıysak?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
• bul beni, barış alper yılmaz.
Non-Fiction"Rüyalarıma giriyor senle sevgili olmak, ama sen diye yok bir şey..." Barış sıkça gittiği kafede yeni işe başlayan Leyla'dan oldukça etkilenir. 05.07.24 - 07.11.24